Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

Bize ne lazım?

Bize planlı ekonomi, iş güvencesi ve sosyal güvenlik mekanizmalarının devlet eliyle şekillendiği ve işletildiği bir sistem lazım. İşçiyi ve emekçiyi her zaman önceleyen… Çünkü o zaman onları piyasa dalgalanmalarına karşı koruma altına almış oluruz. Kamu kaynaklarının yatay dağıtıldığı bir sistem olmalı. Bize ücretsiz veya çok düşük maliyetli sağlık ve eğitim sistemi lazım. Yaşam kalitesi dediğimiz şey bu ikisiyle yükselir. Bize gelir eşitsizliğini tamamen ortadan kaldıracak bir sistem lazım. Gelir dağılımındaki denge toplumsal kutuplaşma, toplumsal çatışma riskini en aza indirir, çünkü. Temel ihtiyaçlara erişim de devlet tarafından karşılanmalıdır. Bize lazım olan budur.

İşten çıkarılma korkusu yaşamadan, gerektiğinde hak arayarak bir yaşam sürmek mümkündür. Rengi sarı olmayan sendikalar sayesinde kimse işsizlik korkusu yaşamaz; lazım olan budur bize. Tüm ülkede bir ve aynı ve güncel ve bilimsel ve sanatsal eğitimde olan çocuklarımızın gözlerindeki ışıltı, hayal kurabilme yeteneğine sahip olmaları huzurlu yaşamamıza olanak sağlar; bu elzemdir, lazımdır, gerekliliktir. Parasızdır, eğitim. Oyun alanları, oyuncaklar, renkli boya kalemleri, defterler, kitaplar parasızdır. Bu gerekliliktir.

Bize kimyasal maddelerin hiç kullanılmadığı kent bahçeleri lazımdır. Her ilde olması lazımdır. Devlet ekilecek araziyi gösterir ne ekileceğine ne zaman ekileceğine bölgenin ihtiyaçları, mevsim döngüsü ve emekçi birlikte karar verir. Bize halk meclisleri bu nedenle de lazımdır. Petrol ve enerji krizi kapıda belirdiğinde tarımın durmaması için kent tarımında yol almış olmak lazım bize.

Bilimsel bütün kurumlar devlete ait olmalıdır. Her şeyin finansmanının devlet tarafından karşılandığı bir sistem lazım. Bilimsel araştırmaların hiçbir yerinde özel sektör olmamalıdır. Yıllardır ağızlara pelesenk olan üniversite-sanayi iş birliğinin içi boştur. Koftur. Tek taraflı bir tatmin yaşanmaktadır: Patronların mutluluğu… Oysa bize teknoloji üretiminin ve topluma sunulmasının aynı potada olduğu bir sistem lazımdır.

Toplumun öncelikli sorunlarına odaklanmış bilimsellik gereklidir. O sene bebek ölümlerinde artış mı var, ona odaklanmalı ve çözüm üretmelidir. Alzaymır hastalığında yükseliş mi gerçekleşti, ona odaklanmalı ve çözüm üretmelidir. Bilim hayatın içinde olmalıdır. Anı yakalamalıdır. Devletin elinde olan merkezi planlama uzun vadeli bilimsel programlar geliştirirken bireysel çıkarlar doğrultusunda bir amaca hizmet etmemelidir. Kimsenin kariyer planına katkıda bulunmamalıdır. Bize bu lazımdır. Kendi toplumunun sorunlarını çözmeye adamış bir bilimsel çalışma anlayışı… Devlet bütçesinde en önemli kalem bilimsel çalışmalara ayrılmalıdır, bu elzemdir.

Din, devlet yönetiminin hiçbir yerinde yer almamalıdır; bize dogma değil akılcı düşünme, analitik düşünce sistemi gereklidir. İnsana din de gereklidir ancak kişinin özel alanında kalmalıdır. Kamusal alan siyasal dincilik promosyonu, dincilik satıcılığı, dincilik lansmanı için kullanılmamalıdır. Bize bu lazımdır. Dinciliğin bulandırdığı kafalar bizi bir yere götürmez. Bilgi toplumu olabilmenin çok gerisine düşeriz, düşüyoruz da ufak ufak. Bunun tek çaresi, okul öncesi eğitimden lisansüstü öğrenimine kadar tüm eğitim kurumlarının eşit ve ücretsiz olmasındadır.

Ana muhalefet partisine gerekli olan Türkiye’ye soldan ve korkmadan bakmaktır. Diğer sol ideolojideki partilerle ilişkiye geçmek lazımdır. Kolektif bir çalışma yürüterek artık duyulanın aksine başka şeyler söylemek lazımdır.

Kısaca, Türkiye’ye sol lazımdır.

Ülkeyi başka türlü ayağa kaldıramazsınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi