Barışcan İğrek
Anadolu Efes toparlanıyor, Fenerbahçe Beko ışık vermiyor
Turkish Airlines Euroleague, bütün hızıyla ve birbirinden heyecanlı karşılaşmalarla devam ediyor. Bu prestijli organizasyonda ülkemizi temsil eden ekiplerden biri olan Anadolu Efes, turnuvaya çok kötü bir başlangıç yapmasına rağmen, son haftalarda yakaladığı ivme ve elde ettiği galibiyet serisiyle rahat bir nefes aldı. Bir diğer temsilcimiz Fenerbahçe Beko ise, takımdaki oyunculardan yeterli verimin alınamaması ve buna bağlı olarak başarısız saha sonuçları nedeniyle taraftarlarına büyük bir hayal kırıklığı yaşatıyor.
Geçtiğimiz haftalarda yazdığım “Anadolu Efes hüsranı” başlıklı köşe yazımda, Anadolu Efes’in yaptığı kötü sezon başlangıcının devam edeceğini düşünmediğimi, bir noktadan sonra çıkış trendine geçileceğini, aksi bir senaryonun tüm basketbol severler için kötü bir sürpriz olacağını belirtmiştim. Alba Berlin, Olympiakos ve Monaco ile oynanan üç Euroleague karşılaşmasından çıkarılan galibiyet serisi ile, belirli bir toparlanma sürecine girdi Anadolu Efes. Ayrıca, bu maçlarda ortaya konan performans da Ergin Ataman ve öğrencilerinin klasikleşen etkili oyununa yakın idi.
Ancak, son haftalarda gitgide artan bu form grafiği bile, üst düzey hedeflere oynayan bir takım için yeterli seviyede değil.
Geçtiğimiz sezon Basketbol Süper Ligi ve Euroleague’de şampiyonluğa ulaşan, makine düzeninde işleyen, top paylaşımlarını gayet iyi yapan Anadolu Efes görüntüsü, bu sezon itibariyle biraz sekteye uğramış görünüyor. Oyunun belirli bölümlerinde yaşanan fiziksel düşüşler de göze çarpıyor. Alıştığımız Anadolu Efes düzenine dönülmesi için, bazı oyuncuların ideal performanslarını parkeye yansıtmaları gerekiyor. Bu oyuncular, Shane Larkin ve pivot Bryant Dunston.
Özellikle Shane Larkin, takımın skor yükünü üstlenen görüntüsünden çok uzakta. Takımla olan aidiyet bağında da birtakım sıkıntılar yaşadığını gözlemliyorum.
Her sene olduğu gibi bu sezona da güçlü bir kadro ile giren Fenerbahçe Beko, Euroleague özelinde bu kadronun hakkını verebilmiş değil. Koç Dordevic’in takım üzerindeki hakimiyetini sıkıntılı buluyorum. Skor kötü gittiğinde, oyunu döndürmek için gerekli hamleleri yapamıyor. Takımına bu anlamda liderlik edebilecek seviyede bir koç olmadığını düşünüyorum. Oyuncuların sürelerini ayarlamakta da sıkıntı yaşıyor. Örneğin; büyük uğraşlar sonucu Beşiktaş Icrypex’ten transfer edilen Şehmus Hazer’e yeterli süreleri vermiyor. Karşılaşmaların belirli bölümlerinde oyuna alıyor. Şehmus da yeterli performansı sergileyemeyince 2 dakika sonra yeniden kenara alıyor. Genç oyuncuların bu şekilde kazanılacağına inanmıyorum.
Şehmus’un Türk basketbolunun geleceğinde etkili bir yıldız olması beklenirken, motivasyonu yok edilerek sıradan bir oyuncu olarak kalmasından endişe ediyorum.
Öte yandan, oyun kurucu olarak takıma dahil edilen Pierria Henry de sezon başından bu yana sarı lacivertli ekibe gereken katkıyı sağlayamadı.
Basketbolda oyun kurucunun görevi nedir? Takım organizasyonunu doğru bir şekilde yönetmek ve skora katkı vermek. Pierria Henry, sezon başından beri bu görevlerin hiçbirini yerine getiremedi.
Avrupa’nın en iyi basketbolcularından biri olan ve Fenerbahçe Beko’nun skor yükünü sırtlayan en önemli kısa oyunculardan biri Nando De Colo’da da bu sezon garip bir durgunluk mevcut. Enteresan top kayıpları yapıyor ve kendisinden beklenen skor katkısını gerçekleştiremiyor.
Bir başka deyişle; Kyle Kuric’in Barcelona’ya ya da Fabien Causeur, Sergio Llull ve Rudy Fernandes’in Real Madrid’e verdiği skor katkısını Nando De Colo Fenerbahçe için veremiyor.
Sezona çok kötü bir başlangıç yapan ama son haftalarda yakaladığı ivme ile biraz olsun nefes alan Anadolu Efes, ilerleyen haftalar için basketbol severleri ümitlendirdi.
Deplasmanda elde edilen CSKA Moskova maçında elde edilen galibiyet dışında, şu ana kadar son derece kötü bir performans gösteren Fenerbahçe Beko ise gelecek adına taraftarlarına umut vermiyor. İvmeyi biraz daha artırmaları gerekiyor. Artırabilirler mi? Şu anda bu ışık görünmüyor.