Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

ALİ Şansalan Operasyonu

Futbolun doğasına ters olan bir istatistik ile karşılaştık dün Galatasaray Göztepe maçında.
Yüzde 55 topla oynama istatistiğine sahip olan, yani rakibine göre topla daha fazla oynayan Galatasaray, rakibi Göztepe’ye 15 faul yapıp 3 de sarı kart gördü.
Topa yüzde 45 sahip olan Göztepe takımı ise topla daha fazla oynayan rakibi Galatasaray’a 12 faul yapıp hiç kart görmedi. Nedir futbolun doğasına aykırı olan durum? Topla daha fazla oynayan bir takımın daha fazla faul yapmış olması. Eğer kendinizi durdurmak için kendi kendinize faul yapmadıysanız bu işin içinde bir terslik vardır! Nedir bu terslik? İki ihtimal var;
1) Göztepe kollandı!
2) Galatasaray’a operasyon çekildi!
Birinci ihtimal çok zayıf hatta imkansız çünkü Göztepe Kulübü kollanan bir kulüp değil.
İkinci ihtimal ise çok güçlü çünkü Galatasaray ile yıldızı bir türlü barışmayan TFF’den Galatasaray’ın Tahkim Kurulu hakkında savcılığa yaptığı suç duyurusundan sonra beklenen bir hamle bekleniyordu. Keza Galatasaray Başkanı Burak Elmas, savcılığa bulundukları suç duyurusundan sonra TFF içerisinden “Bir kırmızı kart bir de penaltı kadar canları var” şeklinde bir demeç geldiğini ifade etmişti. Maçta penaltılık ve kırmızı kartlık pozisyon yoktu ama topla daha fazla oynayan bir takımın faullerle ataklarının kesilmesi, rakibin sert müdahale ve faullerine göz yumulması, kritik duran top bölgelerinde rakibe faul çalınması ve rakibe hiçbir sarı kartın gösterilmemesi enteresan bir istatistik olarak kayıtlara geçti. Galatasaray 1-2 öndeyken Alparslan’a yapılan penaltı darbesinin, yüksek teknoloji ve Var Hakemi Mustafa Öğretmenoğlu dahil 6 hakem tarafından tespit edilememesi ise operasyonu ayyuka çıkaran bir gelişmeydi. Galatasaray’ın kaosta olacağı bir zamanın kollandığı ve bu sebeple Göztepe maçının seçildiği apaçık ortadaydı.
Türk futbolunu yöneten ve tüm kulüplere eşit mesafede olması gereken TFF ve kurullarının Yıldırım Demirören döneminden başlayan ve Nihat Özdemir başkanlığında devam eden anti Galatasaraylı kadrolaşması sorunu bu günlere kadar getirdi. Galatasaray’ın pek çok şampiyonluğuna bariz müdahalelerle engel olundu. Yapanın yanına kar kalacağı düşüncesi ile yapılmış olacak ki hala Galatasaray maçlarında bu tavrı görmek mümkün.
Galatasaraylı eski yönetici Sedat Doğan geçmişten günümüze kadar gelen bu müdahalelere karşı ciddi bir hukuksal süreç başlattı. Sürece Yıldırım Demirören döneminde Galatasaraylı oyunculara verilen haksız cezaları yargıya taşımakla başlayan Sedat Doğan, dönemin oyuncuları Didier Drogba ve Emmanuel Eboue hakkında verilen cezalar ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunurken, Galatasaray’da hissesi olan tüm taraftarları da örnek dilekçe ile suç duyurusunda bulunmaya davet etti. Katılımın oldukça yüksek olması beklenen bu hukuki süreçte, günümüze kadar Galatasaray’a karşı yapılan operasyonların yargıya taşınması planlanıyor.
TFF ve Tahkim Kurulunun futbola olan müdahalelerini ve bu tutumların yol açtığı hukuki süreçlerdeki gelişmeleri siz değerli okurlarımıza aktarmaya devam edeceğim.
MAÇIN HİKAYESİ
Galatasaray Göztepe maçına o kadar büyük bir panik ile başladı ki tüm futbolcuların ayakları tir tir titriyordu. Hafta içinde oynanan yetersiz futbol ve Kayserispor’dan alınan 3-0’lık mağlubiyet takımı oldukça olumsuz etkilemişti. Ali Sami Yen stadyumunda bazı oyuncuların ıslıklanmış olması ve Fatih Terim konusunda taraftarların ikiye bölünmüş olması sahada çok net hissediliyordu. Bu korku ve panik ile Galatasaray ne oynadığını bilmiyor, futbolcular bariz pozisyonlarda dahi arkadaşlarına pas atamıyordu. Geriden oyun kurabilen hiçbir oyuncu olmamasına rağmen, geriden oyun kurma gayreti takımı her geçen dakika hataya zorluyordu. Luyindama ve Muslera’nın ortak hatası ile gelen gol işleri iyice kötüye götürmüştü. Luyindama golden hemen sonra ıslıklanınca ikinci yarıya başlayamadı. Bütün bu kaotik ortama hakem Ali Şansalan’ın taraflı düdükleri de eklenince Galatasaray için kabus dolu bir gece başlıyordu. Ancak beklenen olmadı ve Fatih Terim yaptığı tüm hatalara rağmen, doğru müdahalelerle rüzgarı tersine döndürdü. Fehhouli ve Luyindama’yı kenara alan Terim, sahaya Diagne ve Alparslan’ı sürdü. Alparslan eski takımı Göztepe’ye karşı mükemmel bir oyun ortaya koydu.
Halil Dervişoğlu’nun ceza sahası dışından çektiği şutta kaleci İrfancan Eğribayat’ın hatası da rüzgarın tersine dönmesine katkı sundu. Galatasaray yakaladığı beraberlik golünden sonra oyuna ortak oldu ve gününde olmamasına rağmen klasını konuşturan Morutan ile öne geçerek kabus gibi geceyi galibiyet ile tamamladı.
Bu galibiyet Galatasaray’da işleri rayına sokar mı bilinmez ama Muslera başta olmak üzere hata yapan oyuncuların yedeğe çekilmesi, formayı hak edenin giyeceği bir Galatasaray felsefesinin hayata geçirilmesi önce güveni sonra da adaleti teşkil eder. Zira Ömer Bayram ve Babel’in oynatılmaması gecede Galatasaray adına en doğru ve en önemli gelişmeydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi