Nuray Babacan
AKP’nin sepetindeki elmalar! Algı bizim işimiz
Seçim sandığı önümüze gelene kadar, siyasetin incelikli hesapları hiç bitmeyecek. Toplumsal olayları iyi yönetmek bir beceridir, ancak algı oluşturarak sanal gündem yaratmak, üstelik de bunu devletin tüm olanakları kullanarak yapmak başka bir şeydir. Son günlerde, iktidar tarafından bizzat oluşturulan, iktidar medyasının katkılarıyla yayılan, sosyal medya trollerinin kaba üsluplarıyla destek gören ‘operasyonlardan’ söz etmekte fayda var.
*Bu çalışmalarda iki farklı yöntem izleniyor. Birincisi toplumun basıncını almak ve gündem değiştirmek. İkincisi CHP’yi algılarla yıpratmak. Gündemin kısa sürede değişme hızına bakarsanız anlarsınız. Önce terör korkusu yayma, ardından İsrail Türkiye’ye saldıracak kaygısı oluşturma, arada normalleşme rüzgarı estirme, son olarak birkaç ay önce terörle işbirliğiyle suçlanan DEM’e sempati mesajları yollama…
*CHP planıyla devam edersek; CHP’nin yeni yönetimi partide tam bir hakimiyet sağlayamadığı için sık sık bu tuzağa düşüyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çok iyi bir malzeme. Hem CHP’yi kaşımak, hem de ilerde üzerine yatırım yapılmak için iktidarın dikkatle izlediği bir isim. Örneğin bir süre önce, ‘Mansur Yavaş’ın CHP’den ayrılacağına ilişkin iddiaların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ekibi tarafından servis edildiği’ bilgisi iktidar partisindeki bazı ekipler tarafından yayıldı.
*Zaten gizli rakip olan bu iki ismi birbirine düşürmek, Genel Başkan Özgür Özel’in birinden yana pozisyon aldığı algısını yaymak çok kolay. Bu üç ismin zaman zaman bu tuzağa düştüğü de görülüyor. Yavaş’ın, cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin konuşmayacağına dair son açıklamasını, mizanseni gördüğü şeklinde yorumlayanlar var.
*AKP’nin Mansur Yavaş ilgisinin bir diğer sebebi ise cumhurbaşkanlığı seçimine üç adayla girilmesini sağlamak. Bu AKP kulislerinde açıkça konuşulan bir konu. Rakibinin gücünün ikiye bölünmesini istemek hata değil. Önemli olan rakibinin bu planı görüp görmediği. Yavaş, bu anlamda AKP’liler için çok kıymetli.
*Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısında şansının artacağı hesabı yapılıyor. Tüm planların olumsuz gitmesi durumunda İmamoğlu yerine Yavaş’ın seçilmesi de tercih sebebi. Yavaş’ın sonrası için anlaşma yapılabilecek bir isim olduğu iddia ediliyor.
*Ekrem İmamoğlu, AKP’de en çok tepki gören isim. Yetenekleri, yeteneksizliği, başarıları veya başarısızlığı üzerinden tartışılmıyor. Tartışmanın ana unsuru sokaklardaki hakimiyeti. Merkez sağa yakın duruşu ve Karadenizliliği. Bunlar AKP’liler tarafından tehlikeli bulunuyor. O yüzden Yavaş’a yumuşak, İmamoğlu’na sert giriliyor.
*Hazır algı operasyonundan söz etmişken, İmamoğlu hakkındaki ‘ahmak davasının’ sonuçlanacağına ilişkin ilk bilgi de bu yolla servis edildi. Çarşı ve CHP karıştı. Tam da bu amaçlanmıştı. Sonra dalga dalga yayıldı. Bunun çıkartacağı sorunların, CHP’deki muhalifleri harekete geçireceği hesabı yapılıyor.
*CHP, iç tartışmalar açısından bereketli bir parti. Kongre ve seçim süreçlerinde çok kişinin farklı görüşlerini öğrenebilirsiniz. AKP’deki gibi askeri kışla düzeni hakim değil. Ama bu kimi zaman avantaj, kimi zaman dezavantaj yaratabiliyor. Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın ekip, AKP’liler açısından kullanılmaya çok müsait. Hatta aralarında birbiriyle iyi arkadaş olan isimler de bulunuyor.
*Sistemin diğer ayağı, CHP’li belediyeler. Yakından izleniyor. Yapılan yanlışlar ve hatalar merkez medyayla paylaşılıyor. Kamu kaynaklarına erişim sınırlaması da bunlardan biri. Bazı bakanlar ve bakan yardımcıları, CHP’lilerle uğraşma konusunda çok kararlılar. Ancak bazı bakanlar var ki; her şeye rağmen daha adil davranabiliyorlar.
*CHP’de kriz olduğu algısı yaratmak için özel olarak uğraşılıyor. ‘Tek merkezden üret, troller aracılığıyla yay, CHP içinde ittifak bul’ sistem böyle işliyor. CHP’liler de her seferinde tuzağa düşüyor. Hızlı gündem değişikliği ise toplumu gerçek sorunlardan uzaklaştırma amacı taşıyor. Dediğimiz gibi iki başlıklı çalışma bu…