Çok önemli bir Osmanlı aydınından söz edeceğim bugün. 1850’de dünyaya gelen önemli bir aydından. Tarihin net anlaşılması adına, Eflak ve Boğdan’ın birleşerek Romanya’yı oluşturduğu, Babür İmparatorluğu’nun İngilizler tarafından yıkıldığı yıllarda dünyaya gelen bir aydından söz edeceğim.
Şemseddin Sami.
İlk Türkçe roman olan “Taaşuk-ı Talat ve Fitnat”ın yazarı olan Şemseddin Sami.
İlk Türkçe romanı kaleme almakla yetinmeyen Şemseddin Sami, ilk Türkçe Ansiklopedi olan “Kamusü’l-Alam”ı da yazmış. Yetmiş mi? Yetmemiş! İlk geniş kapsamlı Türkçe sözlük olan “Kamus-i Türki”yi yazmış. Yetmiş mi? Yine yetmemiş!
“Kamus-i Fransevi ve “Kamus-i Arabi” sözlüklerini yazmış. Yanlış anlamadınız! Fransızca ve Arapça sözlük yazmış. Yetmiş mi? Tabi ki yetmemiş! Yaptığı çalışmalarla Türkoloji’nin temellerini atmış Şemseddin Sami. Kutadgu Bilig ve Orhun Abidelerinin izahlı çevirilerini yapmış.
Arnavutça, Eski ve Yeni Yunanca, Fransızca, İtalyanca, Arapça, Farsça dillerini ileri düzeyde bilen Sami, Victor Hugo’nun Sefiller ve Daniel Defoe’nun Robenson Cruzoe eserlerini dahi Türkçeye çevirmiş.
Çağdaş ve modern bakış açısı ile Osmanlı imparatorluğuna büyük değerler sunan Şemseddin Sami, Sultan II. Abdülhamit tarafından iftihar madalyası takılarak sarayda önemli bir makama getirilmiş.
Arapça ve Farsça’nın Türkçe’den daha çok önemsendiği bir ortamda Osmanlı devletinin modernleşerek güçlenmesini savunmuş, bunun için imparatorluğun ortak dili olan Türkçenin önemini vurgulamıştır.
Türkçeyi incelemek, çağdaşlaştırmak, geliştirmek ve öğretmek alanlarında, yalnız kendi çağında değil, tüm dönemlerin en çok mücadele eden ismi olmayı başarmış Şemseddin Sami.
Şemseddin Sami’nin futbol ile olan ilgisi nedir peki? Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Yen’in babasıdır Şemsettin Sami. Feriköy mezarlığında oğlu Ali Sami Yen ile yan yana uyumaktadır.
Ali Sami Yen, babası Şemseddin Sami’nin vefatından bir sene sonra 1 Ekim 1905’te yani 117 sene önce dün Galatasaray Spor Kulübünü kurdu. Babasının Türkoloji’ye ve Türkçe ‘ye verdiği öneme benzer bir şekilde “maksadımız Türk olmayan takımları yenmektir.” Mottosu ile Galatasaray’ın temellerini attı. Ali Sami Yen 14 yıl yürüttüğü Galatasaray Başkanlığının yanı sıra Türk Milli Takımı’nın ilk resmi maçında teknik direktörlük yaptı. O maçta rakibimiz, Ali Sami Yen’in babası Şemseddin Sami’nin doğduğu yıl Eflak ve Boğdan’ın birleşmesiyle kurulan Romanya’ydı.
Galatasaray 117. doğum gününde, Süper Lige renk katan, çok iyi bir kadroya ve kaliteli bir teknik direktöre sahip olan ve ligin lideri olan Adana Demirspor ile karşılaştı. Adana’da bir festival havasında geçen, tribünlerin tamamen dolu olduğu ancak tek eksiğin gol olduğu müthiş bir mücadeleye şahitlik ettik.
Adana Demirspor 10 kişi kalmasına rağmen kıran kırana mücadelesinden hiçbir şey kaybetmedi.
Galatasaray tüm kozlarını sahaya sürmesine rağmen galibiyete ulaşabileceği golü kaydedemedi.
Yunus Akgün her geçen gün kötüye giden performansı ile en çok dikkat çeken isim oldu.
Aanholt’un yerine oynayan Dubois, orijinal olmayan mevkisinde istenen katkıyı sunamazken, Kerem Aktürkoğlu yine beklenen performansın çok uzağındaydı.
Maçı Galatasaray kazansa Adana Demirspor’a, Adana Demirspor kazansaydı Galatasaray’a yazık olacaktı. Her iki takım da 1 puan tesellisi ile ayrıldı bu müsabakadan. Galatasaray 117. doğum gününde taraftarlarına galibiyet armağan edemese de Adana şehri Galatasaray’a ve tüm Türkiye’ye güzel bir festival havası yaşattı.
