Mutlu Hesapçı
Hepimizin Atatürk’ü başka ama fırtınalı bir süreç geçiren Atatürk filminin amacı bambaşka: “Tanırsan seversin”
Bu ülke topraklarında dokunulmazlığı olacak tek kişi var ise o da bu ülkenin kurucusu, tüm dünyaya örnek olmuş lider Mustafa Kemal Atatürk elbette. Ama kendisini o kadar çok kendimize göre şekillendirdik ki...
Değişen siyasi ortama göre tanımlamalar yaptık..
Bize anlatılan tarih kitaplarında bir kurtarıcımız vardı, hatta ezberlediğimiz mücadelesi ama zamanla tarih kitaplarının içeriği de değişti. Nesilden nesile aktarılan bir hikâyenin gerçekliğine de zamanla gölge düşürülmeye çalışıldı.
Ve uzun süredir herkese göre bir Atatürk oluştu ve olay Atatürk’ün bu ülke için yaptıklarının dışına çıktı, dolayısıyla hiç kimseye tam olarak Atatürk’ü anlatamadık.
Biz henüz tam olarak anlamamışken dünyaya nasıl tanıtacaktık ki?
Belki de dünya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmadığı için bizden daha çok Atatürk’ü iyi tanıyor, kim bilir?
Atatürk filmi tartışmaların gölgesinde görücüye çıktı!
Bugüne kadar dünya standartlarında bir Atatürk filminin yapılmaması bu ülkenin en büyük eksiğiydi, ayıbıydı... Elbette başka örnekleri olsa da dünyaya gururla gösterebileceğimiz bir Atatürk filmimiz maalesef çıkmamıştı. Dünyanın elinde böyle bir lider olacak bugüne kadar dünyada ses getiren sayısız projeler yapmıştı ama biz maalesef başaramamıştık. Önce dünyaya Muhteşem Yüzyıl / Kanunu Sultan Süleyman ile açıldık elbette büyük başarı ama peki ya Atatürk? İşte bu nedenle Atatürk’ün dizisi yapılıyor ve tüm dünyada yayınlanacak, üstelik işin en iyisi olan isimler uzun süredir bu proje için hazırlanıyor dediklerinde çok heyecanlanmıştım. Sonrası malum hepinizin bildiği hikâye Disney için hazırlanan proje, yayınlanmaktan çıktı ve Atatürk filminin yolculuğu da böylece yön değiştirmiş oldu.
Atatürk projesi iki film halinde tüm dünyada yayınlanacak artık ve kendimize gelip sahip çıkalım filmimize!
“Aras Bulut İynemli tam da olması gereken Atatürk’e dönüşüyor”
Atatürk projesinin ilk filminin basın gösteriminde ilk izleyenler arasındaydım. Sektörün en iyilerinin bir araya gelerek uzun yıllardır emek harcadıkları eseri görme zamanı nihayet gelmişti. Tartışmaları bir kenara bırakarak izleme vaktiydi. Proje iki film halinde sinemalarda vizyona girecek, ilk film 144 dk. 3 Kasım’da vizyona girecek, ikinci film ise 5 Ocak’ta sinemaseverlerle buluşacak. Atatürk filmi dizi olarak dijital platforma tasarlandığı için ilk başta ondan kaynaklı sorunları size hissettiriyor ama hikâye ilerledikçe acele etmeden, hikâyenin özünü anlatma içeriğinden hiç ayrılmadan ve şov yapmadan olanı, olduğu gibi verme başarısı gösteriyor. Bu açıdan film eleştiri de alabilir çünkü döneme objektif, hatta eleştirel bakıyor. Öyle ki Atatürk de insandı şeklinde ilerlediği için onu tabulardan, heykel olmaktan çıkararak dokunmamızı ve onu olduğu gibi sevmemizi, hatta tanıyarak sevmemiz gerektiğinin yolunu açıyor.
Afişlerde gördüğüm donuk Aras Bulut İynemli, Atatürk olmamış mı acaba önyargısı tamamen yıkılıyor, tam da olması gereken Atatürk’e dönüşüyor; cool, mesafeli, karizma, disiplinli, asker, oğul, flörtöz, eleştirel… Başta Enver Paşa’yı oynayan Sarp Akkaya olmak üzere bütün oyuncular tarihi kişilik olmanın egosundan sıyrılmayı başarmışlar ve o karakter olmuşlar diyebilirim.
Atatürk’e her ölüm yıl dönümünde ağlayan biri olarak duygu eksikliği yaşadım diyebilirim ilk filmde ama film özümseyerek ilerlediği için eminim ikinci filmde duyguma eşlik edecekler çünkü ikinci filmde duygular gelecek diye düşünmekteyim.
“En temel duygumuz şuydu; tanırsan seversin!”
Basın gösterimine katılan filmin yapımcısı Saner Ayar o gün çok heyecanlıydı ki sektörün en önemli isimlerinden birini bu kadar duygulu görmek çok hoşuma gitti ve onun duygusu bana çok geçti. Saner Bey filmin sürecini ve gelişmeleri şöyle aktardı:
“Bu filmi yapmaya 2019 yılında karar verdik, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılı dedik ve bizim endüstrimizin hayali olan dünya çapında bir Atatürk filmi yapabilir miyiz? En azından bu hayal ile yola çıktık. İki yıla yakın süren bir hazırlık sürecimiz oldu sonra da 1 yıl süren çekim sürecimiz. Türkiye ve Makedonya’da toplam 11 şehirde çekimler devam etti. Binlerce kostüm yapıldı birebir örneklerini bulmak için çok uğraştık. Osmanlı Ordusu’nun o dönem giydiği kostümler bizlerin giydiği ilkokul önlükleri gibi binanın içinde daha siyah dışarı çıkıldığında daha kahverengi sırf bunlar için Yeni Zelanda’dan yün getirildi, Uşak’ta iplik haline getirildi, Kayseri’de bulduğumuz eski model makinelerde örüldü ve İstanbul’da kostüm haline getirildi. Binlerce şapka yapıldı bir tek Anzak şapkasını tutturamadık bunun üzerine oradan 340 tane o dönemin şapkalarını özel bulduk ve getirdik. Gamze Kuş ve ekibin yaptığı kostümler tamamen döneme uygun tasarlandı. İki tane Atatürk filmimiz var ilkini şimdi paylaşıyoruz bu 3 Kasım’da Türkiye ve tüm Avrupa’da, 19 Arap ülkesinde, Azerbaycan’da çıkacak. Kore, Pakistan, Endonezya ve Vietnam’ı bu hafta bitirmeyi planlıyoruz, Çin’de sansür kurulu izliyor onlardan haber bekliyoruz. 1 Eylül 2024’ten itibaren de dünyanın en büyük dijital platformlarında izlenebiliyor olacak filmimiz. Bütün hedef bütün dünyanın Atatürk’ü, bu filmi izlemesi çünkü en temel duygumuz şuydu; tanırsan seversin! Biz Atatürk’ün hâlâ dünyada yeterince tanınmadığını düşünüyoruz... Bugün Atatürk’ü dünya yeterince tanımış olsaydı bence bugün Orta Doğu’da olanlara farklı bakabilirdi ya da Türkiye’nin neden öyle olmadığını tam anlayabilirlerdi. Atatürk’ün Türkiye’de de yeterince tanınması için izletmek istiyoruz filmimizi… İkinci filmimiz de 5 Ocak’ta vizyona girecek yine aynı coğrafyalarda o dönemde ABD’de gösterimi dâhil etmek istiyoruz. Ayrıca o gün sadece Disney platformunda olacak olan bu eser dünyadaki bütün sinemalarda bütün free TV’lerin tamamında yayında olacak. Şu anki erişimimiz ile ulaşılabilirlik gücümüz kat be kat artmış oldu.”