Abdullah Biricik
Yeterli orta saha
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin geçen sezon Süper Ligi domine etmesi pek çok sporsever tarafından olumsuz karşılanmış, “rekabet kültürünü ortadan kalkacağı” gibi endişeleri de beraberinde getirmişti.
Ben bu durumun Süper Ligin kalitesini ve değerini arttıracağını, diğer kulüplerin de bu seviyeye çıkmak zorunda kalacağını, Anadolu kulüplerinin bile ligde mücadele edebilmek için ciddi revizyonlara gideceğini iddia edenlerdendim.
Nitekim geçen sezon hayal kırıklığı yaşayan Beşiktaş ve Trabzonspor çok önemli adımlar atarak oldukça önemli transferler yaptı.
Başkan değişikliği ile geçen sezon ortasında El-Musrati ve Muçi gibi yıldızları kadrosuna katan Beşiktaş, bu sezon da İmmobile, Rafa Silva, Paulista gibi marka isimleri transfer etti.
Bu kazanım dün akşam oynanan Galatasaray-Beşiktaş maçında bariz bir şekilde gözüktü.
Geçen sezonun aksine -kaliteli ayaklarıyla- ben buradayım ve yarışın içerisindeyim dedi Beşiktaş.
Galatasaray ise son iki yılın şampiyonu olarak eline geçen müthiş fırsatı henüz değerlendirememiş gibi gözüküyor. Oturmuş bir kadro, birbirleriyle oynamaya alışmış oyuncular ve yüklü bir bütçe…
Eksik olan bölgelere kaliteli birkaç transfer ile çok daha iyi seviyelere çıkabilecek olan Galatasaray henüz istenen ve beklenen transferleri yapamadı.
Forvet bölgesine Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin sözleşme uzatmadığı Batshuayi alındı. Üstelik çok ciddi bir maliyetle yapıldı bu transfer.
Galatasaray yönetimine sordum, Okan hocanın çok istediği bir oyuncu olduğu bilgisini aldım.
Bir takımın transferleri Teknik ekibe bırakılmalı mı?
Bu bir tez konusu!
Elbette bir Teknik Direktör birkaç oyuncunun gönderilmemesini veya kendi sistemine büyük katkı sunacağına inandığı bir iki oyuncu isteyebilir.
Ancak kadro mühendisliğini teknik ekibe yüklemek büyük bir risk olabilir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde kadroyu teknik ekip kurmaz.
Hazır bir kadro vardır, teknik ekip bu kadronun nüanslarını şekillendirir.
Transfer edilen bir diğer isim dün kadroda olmayan Elias Jelert. Kopenhag’da forma giyen ve fark yaratacağını düşünmediğim bu oyuncuya da yüklü bir bonservis ödendi.
Orta sahaya henüz transfer yapılmadı ve net bir şekilde edindiğim bilgiye göre Okan hoca yönetimden orta sahaya sadece 1 transfer istemiş.
Okan hocanın içerisine düştüğü bu gafletten uyanmasının tek bir yolu vardı.
Dün gece o yolu gösterdi Beşiktaş!
Hokkalı bir tokat attı Galatasaray’a ve Galatasaray’ı 5-0 mağlup etti.
Maçın başında yakaladığı skoru korudu, orta saha üstünlüğünü 90 dakikaya yaydı ve Okan Buruk’un her yanlış hamlesini gol ile değerlendirdi.
İlk yarıda dökülen iki formsuz oyuncu vardı.
Hakim Ziyech ve Berkan Kutlu.
Ama Okan hocanın ikinci yarıya başladığı iki değişiklikte de bu iki isim yoktu.
Gecenin en gayretli ismi olan ve Beşiktaş maçlarında ayrı bir form istatistiği yakalayan Kerem Aktürkoğlu’nu ve çıkınca orta sahada domino etkisi yaratan Mertens’i kenara aldı Okan hoca.
Geçen sezon oyuncu değişiklikleri özellikle de oyuncu değişikliklerindeki zamanlama hatası ile eleştirilen Okan Buruk, yeni sezona da aynı zaafiyetle başladı.
Bu 5-0’lık mağlubiyet, doğru politika ve mühendislik ile artıya dönüştürülebilir.
Bunun için henüz zaman var.
Orta sahaya en az 2, sağ ve sol bek bölgelerine de 1’er fark yaratacak oyuncu alınmalı, yakalanan bu başarı ve seviye yanlış düşüncelerle heba edilmemelidir.
Beşiktaş camiası ise yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen ayağa kalktığı için büyük bir tebriği hak ediyor.
Hem ayağa kalktı hem de örnek bir takım oluşturdu.
Süper Ligde bu vizyona ihtiyaç var…