Abdullah Biricik
Tünelin Ucu Karanlık
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi Play-Off turunda (3-2 mağlup olduğu maçın rövanşında), İsviçre temsilcisi Young Boys’a kendi evinde de kaybederek elendi. İsviçre Ligi’nde 2 puanla son sırada bulunan Young Boys, ilk 20 dakikada 5 korner kullandı. Galatasaray kalesine 4’i isabetli 11 şut attı.
Maçı en az 2 farkla kazanmak zorunda olan Galatasaray ise 1 isabetli şut ve 1 korner ile kapattı ilk yarıyı. Geçen sezon Manchester United ve Bayern Münih maçlarında 2’nin üzerinde bir oran yakaladığı gol beklentisinde 0,86’lık gibi bir rakamda kaldı. Pek çok kişi duruma şaşırmış olsa da bu oyun ve skor benim için sürpriz değildi.
Okan Buruk’u anlamakta artık güçlük çekiyoruz. Form grafiği her geçen gün düşen Okan Buruk, ilk 11’de başlatıp hiçbir şekilde verim alamadığı Ziyech’i yine ilk 11’de sahaya sürüp 64. dakikada da oyundan almak zorunda kaldı. Enteresan bir taktiksel değişikliğe gidip, kulübedeki en önemli silahı olan Batshuayi’yi yine ilk 11’de sahaya sürüp 75. dakikada oyundan çıkardı.
Çift forvet oynama alışkanlığı olmayan Icardi’nin performansını bile yarı yarıya düşüren bu taktiksel dizilişi ne biz anladık ne de sahadaki oyuncular! Hiç kimse ne yapacağını bilemiyordu. 30 milyon Euro’ya yakın bonservis ödenen iki oyuncudan Gabriel Sara orta şekerli kahve kıvamında 60 dakika sahada kalırken, Jelert kulübede başlayıp ikinci yarıda oyuna dahil oldu. O da orta şekerli kahve kıvamında! Orta şekerli kahve kıvamında olan bu iki oyuncuya ödenen bonservis ücreti ile sıfırdan kadro kurup süper ligde zirveyi zorlayan bir takım kurmak mümkün! Maliyet bazlı değerlendirildiğinde son yılların en başarısız transfer süreci olarak değerlendirmek mümkün.
Ancak Okan Buruk’un periyodik olarak düşen bu performansını ve başarısızlığını transferlere bağlamak doğru değil! Bence temel neden forma adaletsizliği! Sezon öncesi kamp döneminde başlayan bir süreç bu. Galatasaray’ın son derece kötü oynadığı hazırlık maçlarında performansları ile öne çıkan 3 oyuncu vardı. Zaha, Yusuf Demir ve Metehan Baltacı! Bu oyunculardan hiçbiri, süre alamıyor.
Efe Akman ve Eyüp Aydın gibi hiçbir genç oyuncunun da oynama veya süre alma ihtimali bulunmuyor! Yusuf Demir ve Eyüp Aydın UEFA’ya verilen listede dahi yok! Ne formayı kapmaya çalışan var Galatasaray’da, ne de kötü oynasa da formayı kaybedecek oyuncu! Hal böyle olunca yerinde sayan ve geriye giden bir takım izliyoruz.
Çözümü taktiksel değişikliğe gitmekten yana kullanan Okan Buruk ise yarattığı bu keşmekeşin farkında değil! Aynı oyuncularla iyi sonuçlar alacağını veya iyi oynayabileceğini zannediyor. Tekrar eden hatalar sarmalının içerisinde kaybolmuş durumda!
Geçen sezon 10 kişilik Fenerbahçe’ye karşı, bu sezon da Beşiktaş’a karşı alınan 5-0’lık mağlubiyetten ders çıkarılamadığı gibi, bu sezon iki galibiyetini de Galatasaray’a karşı alan bir takıma, futbol ve skor olarak ezilmek de Okan Hoca’yı değiştirmeyecektir.
Okan hocayı uyarmayı artık bıraktım ama Galatasaray yönetimini uyarıyorum. Galatasaray karanlık bir tünele doğru sürükleniyor… Elbette ki Galatasaray’ı iki sezon üst üste Şampiyon yapan Okan Buruk’un gönderilmesi son seçenek olarak ele alınmalı ancak yönetim bu kötü gidişata el atmalı, Okan hocayı forma adaletinin sağlanması ve genç oyuncuların oynatılarak kadro derinliğinin oluşturulması konusunda uyarmalı, Galatasaray’ı düştüğü bu girdaptan çıkarmalıdır!