Uğur Temel
Spor Araba
Henüz, bayramın öncesini ve sonrasını birleştirip, dokuz güne bağlayan “köprü tatil” modeli icat edilmemişti. Bayramlaşma telefonla değil, el öpülerek yapılırdı. O dönemde homojenlik bozulmamıştı henüz ya da biz bozmamıştık. “O” bayramları, özlemiyor değilim… Ve o “özlem” hep içimde bir ukde olarak kalıyor…
Bayramın son saatlerinde, “Trabzonspor futbol bayramı yaşatır” umuduyla, geçtim televizyon karşısına. Geçtim ama hevesim kursağımda kaldı.
Abdullah Hocama sormak istiyorum: Hocam; spor bir arabanız olduğunu düşünün lütfen. Siz o araba ile tarla sürer misiniz? Sürmezsiniz değil mi? Çünkü tarla, traktör gibi araziye daha uygun vasıtalarla sürülür… Sevgili hocam; niçin spor arabanızı, tarla sürmek için kullanıyorsunuz? O araba asfalt için geçerli… Elinizdeki spor araba, Batista Mendy… Traktör ise, Rayyan Baniya… Size karşı futbol ukalalığı yapacak değilim ama Mendy stoper değil hocam. Orta saha oyuncusu… Geriden oyun kurar, kilit açar, pozisyona sokacak pas atar. Ancak siz; haftalardan beri Mendy’i stopere gömüyorsunuz… Şüphesiz siz daha iyi bilirsiniz ama Mendy’i – mecburiyetler haricinde- stoper oynatmak, futbolun doğasına ters. Mendy’i stoper oynatarak, Berat’ı da oyundan düşürdüğünüzün farkında mısınız acaba?
Sevgili hocam; mutlaka hatırlarsınız Gençlerbirliği’nde Moshoue adında bir oyuncu vardı. Bu oyuncu; ülkemizde farklı takımlarda oynasa da, hiçbir zaman için Gençlerbirliği’ndeki tadı ver(e)medi. Çünkü Moshoue’yi iyi oyuncu yapan, arkasında oynayan Donald Ace Kushe idi. John Leshiba Moshoue, arkasında Kushe olmadığında, zaman zaman iyi oynayan ve devamlılık gösteremeyen, saman alevi gibi parlayan bir oyuncuydu. Mendy, stoperde sıradan bir oyuncu. Ancak orta sahada Berat’ı da oynatıyor. Tıpkı Kushe- Moshoue örneğinde olduğu gibi. Baniya ile derdiniz nedir bilemem. Ancak siz, inatla spor arabanız ile tarla sürüyorsunuz… Yapmayın hocam, spor arabanıza yazık… Ve her maç öncesi, yayıncı kuruluşa, verdiğiniz demeçlerde maç takviminin düzensizliğinden yakınmayı bırakın artık. Bu saçma takvimde oynayan ve oyuncuları Afrika Kupasına giden tek takım Trabzonspor değil… Siz, “şampiyon” apoletli bir teknik direktörsünüz. Fırtınalı havada gemiyi sağ salim karaya yanaştırmak göreviniz… Karadeniz’in hırçın dalgalarında, dört haftada 9 maç oynarken, teknik direktörlüğünüzün kıymeti var. Her şey süt liman iken, kasket takmak kolay hocam…
Lig için iddiasını kaybeden Trabzonspor, on bir tercihi de yanlış olunca, neredeyse pozisyona giremeden maçı bitirdi. Sağ bek Menunier’in bindirmeleri de çare olmadı Bordo Mavilere… Teşhis yanlış olunca, tedavi de olmuyor elbet… Spor araba, tarlayı bu kadar sürebiliyor…
Trabzonspor taraftarı, bayramın son saatlerinde Mustafa Kandıralı’dan oyun havaları dinlemek isterlerdi muhakkak. Ancak kısmetlerinde Emel Taşçıoğlu’nun söylediği, boğazlarda bir yumruk gibi takılan o, türkü varmış: “…Bir selam gönder bari/Bayramdan bayrama…” Bayram, sayenizde zehir oldu farkında mısınız hocam?