Trendyol Süper Lig’de heyecan bütün hızıyla devam ediyor. Takımındaki kötü gidişata rağmen 18 yaşındaki genç bir santraforun yıldızının parladığı, oldukça geniş kadroya sahip olan bazı kulüplerin ise çeşitli nedenlerden dolayı kadrolarında küçülmeye gittiği, zirvedeki 2 takımın altındaki takımlardan tamamen koptuğu, tahminime göre şampiyonun son maçta belli olacağı (belki de averajla), her yönüyle enteresan bir lig izliyoruz.
Sergilediği son derece etkisiz performans ile taraftarlarına kabus gibi bir sezon yaşatan Beşiktaş, yeni başkanları Hasan Arat ve yeni teknik direktörleri Fernando Santos önderliğinde yeni bir başlangıç yapmak adına çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta, Türkiye Kupası son 16 turu maçında Antalyaspor ‘u 2-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldiler.
Öte yandan, kadrosunu güçlendirmek adına çalışmalarını sürdüren Kara Kartallar, devre arası transfer ve tescil döneminde takıma beş yeni transfer yaptı. Sağ bek Jonas Svensson, stoper Joe Worrall, ön libero Al Musrati ve 10 numara Ernest Muci... Özellikle, Al Mustari ve Muci’nin orta sahaya çok önemli bir dinamizm katacağı düşüncesindeyim.
Farkındaysanız “beş yeni transfer” dedim. 5.transfer kim mi? Beşiktaş altyapısında yetişen, Hasan Arat ve yönetim kurulunun göreve gelir gelmez 5 yıllık sözleşme yenilediği Semih Kılıçsoy... Henüz 18 yaşında olmasına rağmen sergilediği etkileyici performans ile taraflı-tarafsız bütün futbolseverlerin takdirini topladı.
Bir santraforda bulunması gereken tüm özelliklere sahip olan bir oyuncu Semih. Bitirici vuruşları ve şutları mükemmel. Kaleyi gördüğü anda vuruyor. Saha görüşü muazzam. Mücadeleci bir yapısı var. Kafa vuruşlarını biraz daha geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Şu ana kadar bende yarattığı izlenim çok olumlu. Ancak abartılı övgülere kulağını tıkayıp, özel yaşantısına dikkat etmeli. Bu futbolunu, olması gerektiği gibi istikrarlı hale getirirse çok iyi yerlere geleceğinden şüphem yok.
Yazımın ikinci bölümünde, yazılı ve görsel basında yeteri kadar gündeme getirilmeyen bir konuyu sizler için değerlendirmek istiyorum.
Sezona iddialı bir kadro ile başlayan Adana Demirspor birdenbire, -nedenini anlayamadığım bir şekilde- küçülme kararı aldı. Teknik direktör Patrick Kluivert ile yolları ayırdılar. Kadrolarında bulunan Jonas Svensson, Badou Ndiaye, Younnes Belhanda, M’Baye Niang, Kevin Rodrigues gibi önemli oyuncular ile de yollar ayrıldı. Takımda Yusuf Sarı, Emre Akbaba, Yusuf Erdoğan gibi kaliteli yerli oyuncular da bulunuyor ama yabancı oyuncu kadrosu gerçekten çok vasat hale geldi.
Görevden ayrılan Hollandalı teknik adam Patrick Kluivert’in yerine göreve tecrübeli teknik direktör Hikmet Karaman getirildi. Böylesine zor bir dönemde göreve getirilebilecek en doğru isimlerden biri ama bu denli vasat bir kadro ile Hikmet Hocanın işinin de kolay olmadığını düşünüyorum.
Hal böyle olunca, Türk futbolunu yakından takip eden biri olarak kafama takılan bir soru işaretini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Adana Demirspor’a ne oldu böyle? 2020-2021 sezonunda 1. Ligde şampiyon olup Süper Lig’e yükseldiklerinden bu yana ekonomik güçlerinden, istedikleri futbolcuyu getirebileceklerinden söz ediliyordu. Bugünlerde ise, kadrolarındaki en önemli futbolcuları göndererek küçülme politikası izliyorlar. Giden oyuncuların yerine de daha alt seviyedeki oyuncuları transfer ettiler. Bu küçülme politikasının nedenini çok merak ediyorum. Hemen hemen bütün kulüplerimizin uğraştığı ekonomik zorluklar mı? Yoksa farklı bir tercih meselesi mi? Onu sadece kulüp yöneticileri bilir.
