Barışcan İğrek
Şampiyonluk yarışı son haftaya kadar sürecektir
Puan cetvelinin zirvesinde yer alan Fenerbahçe, oynadığı tempolu pozitif futbolla bütün futbolseverlerin takdirini topluyor. Bana göre, hücum bölgesinde son yılların en etkili performansını sergiliyorlar. Kurdukları baskıyla, uyguladıkları hücum presle rakiplerine nefes aldırmıyorlar. Son derece iştahlı ve tempolu hücum ediyorlar.
Ara transfer döneminin başında takıma katılan İtalyan stoper Leonardo Bonucci ve Boşnak ön libero Rade Krunic, Sarı Lacivertlilere çok büyük güç katacaktır. Özellikle Bonucci; Inter, Milan ve Juventus gibi dev kulüplerde forma giymiş, İtalyan Milli takımında da görev yapan A klas bir stoper. Tecrübesiyle savunmayı toparlayacaktır.
- haftada kendi sahalarında karşılaştıkları Yılport Samsunspor ile 1-1 berabere kalarak 2 puan kaybettiler. 62.dakikada, Fenerbahçe kalecisi Livakovic’in yaptığı hata sonucu Emre Kılınç’ın frikik golü ile zorlu İstanbul deplasmanından bir puanla ayrıldı Samsunspor. Süper Lig’in vasat takımlarından birine karşı kendi sahasında kaybetmemesi gereken 2 puan kaybetti Fenerbahçe. Bu beraberliği, zorlu lig maratonunda beklenmedik puan kayıplarından biri olarak değerlendiriyorum. Sıkıntı yaratan puan kayıpları bunlar.
Şampiyonluk yarışının bir diğer güçlü adayı Galatasaray’da son haftalarda bazı sıkıntılar gözüme çarpıyor. Takımın en önemli gol ayağı olan Mauro İcardi, sakatlığı nedeniyle son maçlarda forma giyemedi. Sezon başında İcardi’nin alternatifi olarak kadroya dahil edilen Cedric Bakambu ile Halil Dervişoğlu da tatmin edici bir performans ortaya koyamayınca takım gol yollarında sıkıntı yaşıyor.
Galatasaray adına dikkatimi çeken olumsuz gelişmelerden biri de maçların belirli bölümlerinde rakiplerine çok fazla topla oynama imkanı veriyorlar. Hal böyle olunca, Galatasaray kalesi zaman zaman çok büyük tehlikeler yaşayabiliyor. Son maçlarda çok sık yaşanan bir durum haline geldi. Defansif yapıda sıkıntılar oluştuğunu düşünüyorum.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Sarı kırmızılılar, deplasmanda Trabzonspor’u 5-1 mağlup etti. Çok çarpıcı bir sonuç. Bu sonuçta, Trabzonspor’da Abdülkadir Ömür ve Umut Bozok‘un kadro dışı kalması, Bakasetas ile yolların ayrılması gibi olumsuz gelişmeler nedeniyle güç kaybetmiş kadro yapısının da payı büyük. Haliyle, Galatasaray takımındaki bazı sıkıntılar bu maçta hissedilmedi. Ancak, santrafor bölgesinde forma giyen oyuncular kendilerini toparlamazlarsa, bu durum gelecek haftalarda sıkıntı yaratabilir.
Şampiyonluk yarışının iki güçlü adayı Fenerbahçe ile Galatasaray’ın kadro yapılarını ve oyun tempolarını karşılaştırdığımızda, mevcut tabloda Fenerbahçe’yi çok daha avantajlı gördüğümü söylemeliyim. İlerleyen haftalarda neler yaşanacağını göreceğiz.
Şampiyonluk yarışından ilk yarının ortalarında kopan Beşiktaş, yeni başkan Hasan Arat ve yönetim kurulu önderliğinde gelecek sezonun yol haritası için harekete geçti. Teknik direktörlük koltuğu için Fernando Santos ile anlaştılar. 2016 yılında Portekiz Milli takımını Avrupa şampiyonu yapmış, kalitesi tartışılmayacak bir isim. Başarılı olmasını temenni ediyorum.
Kişisel düşüncemi belirtmem gerekirse... Daha önce de defalarca belirttiğim üzere, içinde bulunduğumuz futbol iklimini de göz önünde bulunduracak olursak yabancı teknik adamların bu atmosferde Türkiye’de başarılı olabileceğine inanmıyorum.
Hayatın genel akışında bir kural vardır. Bir ülkenin vatandaşı başka bir ülkede hayat kurduğu zaman belli bir uyum sürecinden geçer. Bu uyum sürecinde de o kişiye karşı hoşgörü ve sabır göstermek gerekir. Bu kural, teknik direktörler için de geçerlidir. Bizim futbol iklimimizde “sabır” diye bir kelime yoktur! İki üç kötü sonuçta ya da bir kupadan elendiğinizde ne sabır kalır, ne de hoşgörü. O yüzden bizim ligimizin kahrını ancak “git deyince giden, gel deyince gelen” yerli teknik adamlar çeker!