Barışcan İğrek
Oyun kurucu sorununa çare bulunmalı
A Milli Erkek Basketbol Takımımız, 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası Elemeleri B grubunda İtalya ve İzlanda ile karşı karşıya geldi. Elemelerdeki ilk maçımızı, grubumuzun en güçlü takımı olan İtalya’ya karşı oynadık. Karşılaşmanın ilk periyodunda, Milli takımımız ile ilk maçına çıkan Tarık Biberoviç’in peş peşe attığı müthiş üçlükler ile rakibe varlığımızı hissettirmeye çalıştık. İkinci periyotta ise yaptığımız gereksiz top kayıpları ve rakibin attığı etkili üçlükler ile farkı açan bir İtalya izledik. İkinci yarıda, sayı farkını 15’lere kadar çıkardı İtalya. Buna karşın, adeta bir “üç sayılık atış ustası” olan Melih Mahmutoğlu’nun ritme girmesiyle farkı azaltmayı başardık. Ancak, Tarık Biberoviç ve Melih
Mahmutoğlu’nun gösterdiği bu çabaya diğer oyuncular eşlik edemeyince İtalya’ya 87-80’lik skorla mağlup olduk.
İkinci maçımızı, grubun zayıf takımlarından biri olan İzlanda’ya karşı oynadık. Kendi evimizde oynamamıza rağmen rakibimize karşı oldukça zorlandığımız bir oyun oldu. Özellikle 1. ve 4.periyotlarda attıkları ekstra üçlükler İzlanda’yı maçı kazanma noktasına getirdi. Rakibimizin attığı ekstra üçlüklerin üzerine takımımızın savunmada ve hücumda yaptığı hatalar da eklenince İzlanda’yı maça ortak ettik ve karşılaşmanın bitimine üç saniye kala öne geçtiler. Bu noktadan sonra sahneye Tarık Biberoviç çıktı ve attığı kritik basketle İzlanda’yı 76-75 mağlup ettik. Böylelikle, gruptaki ilk galibiyetimizi elde etmiş olduk.
İtalya ve İzlanda maçlarının kısa bir değerlendirmesini yaptıktan sonra mevcut kadro yapısını ve bazı oyuncularımızın performanslarını ele almak istiyorum;
Geride bıraktığımız bu iki maçın Milli takımımız özelinde yıldızı -hiç şüphesiz- Tarık Biberoviç oldu. Milli takım forması ile ilk maçlarına çıktı. Devşirme statüsünde... Fenerbahçe
Beko' da forma giyiyor. Şutôr gard ve kısa forvet pozisyonlarında görev yapıyor. Fırsat buldukça, Fenerbahçe Beko’nun Basketbol Süper Ligi ve Euroleague maçlarını takip ediyorum. Son iki sezondur, kendisini sürekli olarak geliştiren bir Tarık Biberoviç izliyoruz. Gelişimini sürdürürse Milli
takımımıza da büyük katkı sağlayacağından şüphem yok. Tarık Biberoviç’in devşirme statüsü kazanması elbette ki çok önemli. Genç ve potansiyelli bir
oyuncu. Kısa oyuncu rotasyonunda alternatifleri artıracaktır. Ancak bana göre, devşirme oyuncu aciliyetinin fazla olduğu bir diğer bölge oyun kurucu pozisyonu. Şu anda oyun kurucu rotasyonunu Beşiktaş Emlakjet’ten Berk Uğurlu ve Pınar Karşıyaka’dan Kenan Sipahi oluşturuyor. Berk Uğurlu, Beşiktaş Emlakjet’te güzel bir sezon geçiriyor. Üç sayılık atışlarını çok geliştirdiğini görüyorum. Takımına, maçların bazı bölümlerinde skor katkısı sağlıyor. Kenan Sipahi de aynı şekilde... Ancak hem Berk Uğurlu’nun, hem de Kenan Sipahi’nin Milli takımımızı üst seviyelere taşıyacak oyun kurucular olmadıklarını, rotasyonda kullanılabileceklerini düşünüyorum. Dolayısıyla, oyun kurucu
bölgesine acil olarak bir çözüm bulunması gerektiğine inanıyorum. Maalesef, Kerem Tunçeri- Ender Arslan ikilisinden bu yana Milli takımı üst düzey hedeflere taşıyacak, kaliteli bir yerli oyun kurucu yetiştiremedik!
Yazımın sonunda, Fenerbahçe Beko ve Milli takımımızın önemli kısa oyuncularından biri olan Şehmus Hazer ile ilgili birkaç cümle söylemek istiyorum. Üst düzey bir performans gösterdiği Beşiktaş’tan Fenerbahçe Beko’ya transfer oldu. Fenerbahçe Beko’ya transfer olduğu yıldan bu yana Şehmus’u ortalarda göremiyoruz! İyi oynadığı tek bir maç bile hatırlamıyorum. Milli takımda da yokları oynuyor. Naçizane olarak, kendisine küçük bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Bir an önce bildiğimiz performansına ulaşmalı. Aksi takdirde -kariyer-olarak çok zor günler geçirebilir.