Resmi Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program içinde MEB’in 3 yıllık bütçesi belirlenmiş durumda. Bütçe rakamlarındaki artış oranlarına bakıldığında, 2025-27 yılları arasını kapsayan üç yılda rakamların tasarrufu önceleyen bir anlayış ile hesaplanmış olduğu anlaşılmakta. MEB Bütçesi 2023 yılında 16 milyar 215 milyon dolar. 2024 yılında 38 milyar 294 milyon dolar hesaplanmıştı. Buna göre 2025 yılı bütçesi 1 trilyon 451 milyar 715 milyon 940 bin TL olacağı programda yazmakta olup dolar olarak karşılığı 34 milyar 540 milyon dolar. 2026 Bütçesi 1 trilyon 712 milyar 503 milyon 859 bin TL dolar olarak 38 milyar 570 milyon dolar,2027’de bütçenin 1 trilyon 947 milyar 414 milyon 22 bin TL dolar olarak 40 milyar 690 milyon dolar olması beklenmekte. MEB Bütçe rakamlarından da anlaşılacağı gibi 2025 bütçesinde 2024’e göre 3 milyar 754 milyon dolar azalma olacak. (Dolar kurunun OVP Yıl Ortalaması 2025’te 42 lira, 2026’da 44.40 lira, 2027’de 47,86 lira olacağı öngörülmüş)

Özel ve Genel Bütçeli İdarelerin Bütçeleri ve GSYH Rakamları

ÖĞRENCİ BAŞINA 2 BİN 588 DOLAR, OECD ORTALAMASI 14 BİN 209 DOLAR

Rakamlar 2025 yılında öğrenci başına yapılacak eğitim harcamasının 2 bin 588 dolar olacağını göstermekte. 10 Eylül 2024’te yayımlanan OECD ülkeler ortalaması 14 bin 209 dolar. MEB Bütçesindeki azalmanın anlamı, daha az öğretmen atamak ve hizmet vermek, derslik ve ücret artışı yapmaktır. Zaten şimdiden tasarruf tedbirleri kendini göstermeye başlamış, okullarda temizlik hizmetleri yapılamaz duruma gelmiş, bütün aşamaları tamamlanmış olmasına rağmen 20 bin öğretmen göreve başlatılmamış, halk eğitim merkezlerinde açılması gereken kurs sayıları yarı yarıya azaltılmıştır. MEB bütçesinin genel bütçe içindeki payı; 2025’te yüzde 9,873, 2026’da yüzde 9,916 ve 2027’de yüzde 10,007 olacak. MEB bütçesinin GSYH oranı ise her yıl için yüzde 2,3 olarak gerçekleşecek. MEB bütçesinin içinde en büyük pay personel harcamaları ve SGK giderlerine ayrılırken mal ve hizmetler için ayrılan payın oranı;2025’te yüzde 6,792//2026’da yüzde 7,780//2027’de yüzde 7,67 olacak.

EĞİTİMDEN TASARRUF TOPLUMU KARANLIKTA BIRAKMAKTIR

Eğitim bütçesinden tasarruf yapmak, toplumun ve ülkenin karanlığa mahkûm edilmesi anlamına gelmekte, aynı zamanda çocukların geleceksiz bırakılması anlamına gelmektedir. OECD ülkeleri arasında eğitime kamu kaynağı ayıran ülkeler sıralamasında Türkiye yüzde 77 ile OECD ortalaması olan yüzde 93’ün altında kalmakta. Eğitimde tasarruf yapılınca eğitimde var olan pek çok sorun çözülmeden gelecek yıllara ertelenecektir. Tasarruf yapılsa da toplum aşağıda yer alan taleplerin inatla takipçisi olmaya ve bu taleplerin gerçekleşmesi için örgütlenerek mücadele sürdürmeye devam etmelidir:

-Öğrenci potansiyeli olan köy okulları açılmalı,

-Tam gün eğitim yapan okullarda bütün öğrencilere bir öğün yemek verilmelidir. İkili eğitim yapan okullarda bu destek ebeveynlere verilmelidir.

-Eğitim öğretime hazırlık ödeneği bir maaş tutarında olmalı bütün eğitim emekçilerine ödenmelidir.

-Öğrenci sayısı ile orantılı olarak bütün kamu okullarına ödenek aktarılmalıdır.

-Geliri olmayan ebeveynlere asgari ücretin yüzde 20’si oranında eğitim desteği verilmelidir.

-Sosyal güvencesi olmayan bütün çocuklar sağlık sigortası kapsamına alınmalıdır.

-Yaşı okul çağında olan bütün çocuklar örgün öğretim olanaklarına kavuşturulmalıdır.

-İkili eğitimi sona erdirecek, sınıf mevcutlarını azaltacak yeterli sayıda derslik yapılmalı, ihtiyaç olan sayıda öğretmen ataması yapılmalıdır.

Sonuç olarak, çocuklarımızı her türlü istismara karşı korumak için, onlara ve ebeveynlerine nitelikli eğitim hizmeti verilmelidir. Bunun yolu, okul çağına gelmiş çocukların tamamının okullara erişimini sağlamak ve bütün çocukların kendini güvende hissedecekleri okul ortamlarını sağlamaktan geçiyor. İşte bu nedenden ve başkaca nedenlerden dolayı eğitimden tasarruf olmaz diyoruz.