Ümit Sezgin
Mourinho’nun planı varmış…
Yorgun Fenerbahçe’yi yapmadığı değişikliklerle daha çok yoran Mourinho, beraberliğin en büyük sorumlusu. Devre arasında soyunma odasına erken giren, oyunculardan da erken çıkan Hoca, 70’inci dakikadan sonra “geliyorum” diyen Göztepe golüne seyirci kaldı. Uzatmalarda, Mourinho’nun orta sahaya takviye diye aldığı Kruniç’in seyirci kaldığı pozisyonda ikinci golü yedi Fenerbahçe. Bu adamı kim hala takımda tutuyorsa başına Kruniç kadar taş düşsün.
Fenerbahçe her maç farklı bir taktikle, diziliş ve strateji ile sahaya çıkacak anlaşılan.
Uzun zaman sonra Fenerbahçe’nin ilk kez 4-4-2 dizilişiyle sahaya çıktığını gördük. Maç öncesinde “Göztepe ultra defans yapan bir takım, bizim de bir planımız var” diyen Mourinho, bu defansı açmak için Dzeko-En Nesyri ikilisini kullanmak istedi. Orta saha merkezi yavaş yavaş klasikleşen İsmail-Syzmanski ikilisine verdi. Fred dönene kadar bu ikiliyi tercih edecek gibi. Bu arada Fred’in bu maça yedekler arasında çıktığını söyleyelim, bir iki haftaya ilk 11’de yerini alır. Mourinho stoperlerde ise Djiku yerine Becao’yu Çağlar’ın yanına almıştı.
İlk yarım saat Fenerbahçe topa daha çok hakimdi, oyunu Göztepe yarı sahasına yıkmayı başardı ama pozisyon üretebildiğini söylemek zor. Maçın 30. dakikasında Göztepe’nin attığı kontra atak golü, öncesindeki faul nedeniyle VAR’dan döndü ama pozisyonda Fenerbahçe’nin defans yerleşmesi felaketti.
Son derece kısır geçen ilk yarı golsüz tamamlanacaktı ki önce En Nesyri-Osayi ikilisinin yarattığı penaltı geldi. Dzeko’nun attığı penaltı ile öne geçen Fenerbahçe ikinci golü uzatmalarda En Nesyri’nin ustaca kafa vuruşuyla buldu. Her iki golde de En Nesyri’nin katkısı büyüktü. Maça ikinci forvet olarak başlayan En Nesyri, bir süre sonra Tadiç’le yer değiştirip sağ açığa geçtikten sonra etkisini arttırdı.
İlk yarıda göze batan diğer isim Maksimen oldu. Futbolu lezzetlendiren çalımları atmayı başarıyor.
İlk golden sonra maç bitmiş gibi erkenden soyunma odasına giden, ikinci golü göremeyen Mourinho, oyunculardan önce de sahaya çıkıp kulübeye oturdu. Oyuncularına mesaj vermiş olsa gerek.
İkinci yarı başlangıcında En Nesyri, Tadiç, Dzeko üçlüsü sağ kanadı ve merkezi dönüşerek kullanırken futbol adına çok şık işler yaptılar. Bu üçlüye Syzmanski’nin veremediği desteği Fred verebilirse Fenerbahçe tribünleri şık goller izler.
Bu üçlünün sağdan, Maksimen’in soldan yaptığı ataklarda üçüncü golü bulamayan Fenerbahçeli oyuncular yavaş yavaş skoru koruma havasına girdiler.
Göztepe’nin kornerden bulduğu golde defans yerleşim hatası yaptı, tıpkı VAR’dan dönen golde olduğu gibi. Bu gol maçın psikolojisini de değiştirdi. Göztepe’nin beraberlik umutları doğarken Fenerbahçe’nin gol iştahı tamamen düştü.
Mourinho kanatlara Mert Müldür, Ferdi takviyesini yaparken, yorulan Syzmanski, En Nesyri ve Dzeko’ya seyirci kaldı. Uzatmanın 5. dakikasında yenen golde de oyuna son dakikalarda aldığı Kruniç’in büyük hatası vardı.
Hakem kart göstermemekte yeminli gibiydi. Defansif futbolla, faullü futbolu karıştıran Göztepelilere gerekli düdükleri çaldı ama kartını bir türlü kullanmadı. Bu nedenle Göztepeliler Fenerbahçe’yi durdurmak için gönül rahatlığıyla bol bol faul yaptı üstelik her seferinde de şiddetle itiraz etti. Tüm bunlara seyirci kalan Kadir Sağlam ilk kartını neredeyse ilk faulünde Maksimen’e gösterdi.