Mutlu Hesapçı
‘Gece Misafiri’m müzik oldu!
Gece misafiriniz olacak insanlar azaldı, insan gecede bir başına kendine misafir kaldı. Misafir Arapça köken olarak yolcu demek, Türkçe’de ise konuk anlamına geliyor, aslında içinde ne çok şey barındırıyor. Bu açıdan baktığında insan kendinin yolcusu ya da konuğu olabilir mi?
Her gece evime müziği ve kitapları misafir ediyorum, bu durumdan da memnunum çünkü gece misafiri öyle herkes olamaz ayrıca ‘Gel bana misafir ol, çok yalnızım’ denilmez… ;))) Gelecek kişi gecene misafir olacaksa özel olmalı diye düşünüyorum.
Gecenin bir vaktinde tam da bunları düşünürken telefonuma bir albüm önerisi geldi, ismi ‘Gece Misafiri’... Böyle bir tesadüf olamaz diye müzik platformundan dinlemeye başladım. Böylece Selim Atakan’ın yeni çalışması ‘Gece Misafiri’ geceme misafir oldu ve parçalarına bıraktım kendimi. Ve parçaların her biri ayrı birer misafire dönüştüler ve çok kalabalık olduk gecede.
Selim Atakan’dan yeni albüm ‘Gece Misafiri’
Türkiye’de müzik denilince akla gelen ilk isimlerden biri kendisi, tek bir tanımlama yapamıyorum çünkü o kadar çok alanda çalışması var ki eksik kalır. Bu durumda kendisine sanatçı demek istiyorum çünkü Selim Atakan’ı ancak bu şekilde tanımlayabilirim. Çünkü Selim Atakan herkesin bildiği durumu Yeni Türkü grubunun kurucularından, aslında piyanist, aynı zamanda söz yazarı ve besteci, aranjör, gitarist, müzik direktörü ayrıca film ve dizi müzikleri de üretimlerinin arasında. En ilginç bilgi ise patoloji ihtisasını yapan bir müzisyen. Belki de patoloji okumasının bize faydası müzik ruhunun röntgenini iyi çekmesi olabilir. Tüm bunların içinde piyano onun için özel bir yerde ve başka enstrüman çalmasına rağmen ilk göz ağrısı, yol arkadaşı ve kurtarıcısı. Piyano sesi en özel ses onun için ve ‘Gece Misafiri’ albümünde de bu duygusunu ön plana çıkartmış.
“Piyano, yakın arkadaşım”
Kendisi albüme dair şu cümleleri kuruyor; “Gece Misafiri’nde yer alan iki ortak noktadan bahsetmek istiyorum. Benim asıl enstrümanım piyano, ona daha çocuk yaşta başladım ve benim yaşamım boyunca yakın arkadaşım, kurtarıcım oldu. Daha sonraki yıllarda akustik gitar ve yan flüt çalmayı öğrenmiş olsam da kendimi rahat hissettiğim ve de duygularımı ve becerimi spontane olarak yansıtabildiğim hep piyano olmuştur. “Gece Misafiri” albüm projesine başlarken genel konsept olarak bütün parçalarda piyanonun merkezde bulunmasını ve de sanki sahnede solist piyanist ve diğer enstrümanlar ona eşlik ediyorlar gibi algılanmasını seçtim. Klasik müzikte bunun en iyi örneği piyano konçertosudur. İkinci ortak nokta, piyano düzenlemelerine çok önem verdim, tıpkı klasik bir müzik eserinde olduğu gibi piyano aranjmanlarının olabildiğince düşünülmüş, zorluk derecesinin yüksek olduğu aranjmanlar olmasına dikkat ettim. Piyanodaki melodinin diğer enstrümanların melodileriyle bir araya geldiğinde birbirini tekrarlayıcı değil de tamamlayıcı olmasını istedim.”
“Hepimiz misafiriz bu dünyada”
Albümde 14 parça yer alıyor ‘Göçmen Yıldızı’ parçası dışında hepsi enstrümantal, ‘Göçmen Yıldızı’nda Yaşar Miraç şiirini tiyatro oyuncusu Name Önal seslendiriyor ve çok etkileyici.
Benim en sevdiğim parçalar ‘Aheste’, ‘Bir Rüya Gördüm’, ‘Ölü Bir Deniz’ ve ‘Aşk Ve Bahar’, ‘Ufuk Çizgisi’. Albümde yer alan diğer eserler ise şöyle; ‘Ela’, ‘Mitari’nin Gelini’, ‘Çaresiz’ ‘Berdel’, ‘Sabaha Az Kala’, ‘Alaçatı’ ‘Meteor Yağmuru’ ve ‘Bilinmeyene Ağıt’.
Selim Atakan’ın ‘Gece Misafiri’ albümü sanki yazılmamış hikâyelerden oluşuyor, size hikâyenin başlığını veriyor ve altına duygusunu hissettiren müziği çalıyor işte orada başlıyor serüven. Hikâyeyi parçanın başlığından yola çıkarak ve müziğin eşliğinde siz yazıyorsunuz. Öyle ki kendinizi müziğe bırakarak çoğalıyorsunuz ve “Zaten hepimiz misafiriz bu dünyada” duygusunda değişiyorsunuz!