Eda Yılmayan
FLORANSA’DA BİR KEŞİF: İTALYAN YÖNETMEN ZEFFIRELLI’NİN MÜZESİ
Çok sayıda film ve opera yöneten, oyun tasarlayan İtalyan yönetmen Franco Zeffirelli’nin eserleri Floransa’da Uluslararası Sahne Sanatları Merkezi’nde sergileniyor.
Rönesans’ın başkenti Floransa’dayım. Şehir pek çoğumuzun bildiği gibi bir açık hava müzesi adeta. Yıllar evvel birkaç günlüğüne Floransa’ya gelmiş, Uffizi Müzesi’ni gezmiştim. Bu sefer şehre tek başıma geldim hem özgürce dolaştım hem de müzelerde, şehrin merkezinde yer alan kütüphanesinde uzun saatler geçirdim. Özellikle Uffizi Galerisi’nde Caravaggio’nun ‘Medusa’, Boticelli’nin ‘Venüs’ün Doğuşu’ tablosunu, Leonardo Da Vinci’nin, Raffaello’nun, Michelangelo’nun, Tintoretto’nun, Bellini’nin eserlerini doyasıya inceledim. Floransa müzeler şehri olduğu için her birine bir gün ayırabilirsiniz. Uffizi Müzesi’ni tek bir günde bitirmek neredeyse imkânsız. Şehirde geçirdiğim diğer günü Galileo Müzesi’ne ayırdım. Onun hikâyesi başka bir yazının konusu olmak üzere şimdilik bekliyor. Floransa’yla ilgili internet üzerinden kısa bir araştırma yapsanız genel olarak şehirde ne yapılır, nerelere gidilir fikir sahibi olursunuz ancak ben bugün farklı bir şey yapmaya çalışacağım. Size pek turist akınına uğramayan ancak İtalyan sinemasının, operasının önemli isimlerinden biri olan yönetmen Franco Zeffirelli’den söz edeceğim.
[caption id="attachment_596053" align="aligncenter" width="300"] Franco Zeffirelli ve Maria Callas[/caption]
Zeffirelli adına düzenlenen Uluslararası Sahne Sanatları Merkezi şehri ikiye bölen Arno Nehri’nin yakınında. Devasa büyüklükteki kapıdan içeri girdiğinizde merdivenlerde sizi Giacomo Puccini’nin ‘Turandot’ eserinde kullanılan kostümü karşılıyor. Hemen devamında da sette çekilen fotoğraflar ve Zeffirelli’nin yönetmen koltuğu. Müze alanına fotoğraflar eşliğinde giriyorsunuz. Maria Callas, Elizabeth Taylor, Anthony Quinn, Richard Burton, Luciana Pavarotti, Monica Belluci, Cher, Judi Dench, Maggie Smith, Fanny Ardant, 1968 yılında çekilen Romeo ve Juliet’te oynayan güzeller güzeli Olivia Hussey, Brook Shields, Robert Powel ve daha pek çok isim …
1941 yılında Floransa Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun olan Zeffirelli, babasının tavsiyesiyle sanat ve mimarlık okumak üzere Floransa Üniversitesi’ne girdi. 70 yıl süren kariyeri boyunca 26 oyun, 91 opera tasarladı. 26 oyunun, 96 operanın, iki bale eserinin, üç belgeselin ve filme alınan üç operayla, Jesus of Nazareth (Nasıralı İsa) isimli televizyon dizisinin yönetmenliğini yaptı. Müzeyi gezerken Zeffirelli’nin tamamen bu iş için yaratıldığını düşünmemek mümkün değil. Set ve kostüm tasarımının yanında Zeffirelli yazar ve yönetmen olarak da tüm sanat disiplinlerini bir araya getiriyor. Her bir eserinin kostümünün, afişinin, fotoğraflarının ve videosunun sergilendiği odalarda oyunlara ilişkin Zeffirelli’nin çizimleri de var. O çizimlerde sahneyi nasıl tasarladığını, kostümleri nasıl oluşturduğunu görmek mümkün.
İlk oda Zeffirelli’nin yaşamında önemli bir yere sahip olan, sanatçının altı eserinde oynayan Maria Callas’a ayrılmış. Müzeye girip üst kata çıktığınızda Callas’ın sesi çağırıyor sizi. Oradan çıkmak pek kolay değil.
Zeffirelli’nin kaleminden La Tosca operasına ilişkin çizimler, Maria Callas’ın büyülü sesi ve güzelliği, giydiği kostüm, fotoğraflar… Maria Callas’ın ölümünün ardından Zeffirelli 2002 yılında ‘Callas Forever’ (Daima Callas) adında biyografik bir film çekmişti.
Maria Callas’ı geride bırakıp müzede yeni bir alana geçiyor, yönetmenin yaşamında ayrı bir yere sahip olan Romeo ve Juliet eserinin olduğu bölüme geliyoruz. Shakespeare’in Zeffirelli’nin kariyerinde de önemli bir yeri var. Sanatçı Londra’da bulunan The Old Vic Tiyatrosu tarafından Romeo ve Juliet oyununu sahnelemesi için çağrıldığında çok şaşırır. Hatta tiyatro yönetmeni Michael Benthall’dan bir mektup alana kadar bunun bir şaka olduğunu düşünür. Benthall, Zeffirelli’nin Royal Opera House’daki Cavalleria eserini izlemiş ve çok etkilenmiştir. Romeo ve Juliet eseri Zeffireli’nin operaya girişinin de ilk adımıdır. Yönetmenliğini yaptığı ilk filmi ise Elizabeth Taylor ve Richard Burton’un başrollerinde oynadığı ‘The Taming of the Shrew’ Türkçe’ye genellikle ‘Hırçın Kız’ olarak çevrilen ama biz Moda Sahnesi’nin kullandığı ve Emine Ayhan’ın çevirisinden esinle ‘Şirreti Evcilleştirmek’ diyelim, Shakespeare’in bu ölümsüz eserini çeker.
FLORANSA’YI YIKAN SEL BASKINI
Müzede yer alan ve tarihe tanıklık eden ilginç fotoğraflardan biri de 1966 yılında Floransa’yı vuran sel baskını. Arno Nehri taşmış, sokaklar, evler, kiliseler, dükkanlar, müzeler, resim galerileri, kütüphaneler bu baskından zarar görmüştür. Zeffirelli çok sevdiği Floransa’sına yardım etmek ve şehirde yaşananları dünyaya duyurmak için ‘Italy, My Italy’ (Benim İtalyam) isminde bir belgesel çeker ve gelirini şehrin onarımı için bağışlar.
Zeffirelli’nin televizyona uyarladığı operaları da var. 1990 yılında Mel Gibson’ın başrolünde oynadığı Hamlet, 1996 yılında çektiği Jane Eyre bunlardan biri. Zeffirelli’nin işleri İtalya’nın yanı sıra Avrupa’da farklı şehirlerde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de sahnelendi, çok sayıda esere imza attı. La Bohème, La Traviata, Otello, Don Giovanni, Don Carlo sanatçının yönetmenliğini yaptığı diğer eserleri…
Bir kültür gezisi planlar ve yolunuz Floransa’ya düşerse Franco Zeffirelli’ye ayrılan Uluslararası Sahne Sanatları Merkezi’ni mutlaka ziyaret edin. Kostümler, fotoğraflar, çizimler, sahne maketleri, her odadan yükselen müzik sesleriyle sanatçının dünyasını daha yakından tanıyacak, kendinizi La Scala’da (250 yıllık geçmişe sahip, İtalya’nın en ünlü opera binası) gibi hissedeceksiniz. Burası aynı zamanda çalışma ve araştırma yapmak isteyenler için de önemli bir merkez. Zeffirelli’nin kişisel arşivinin bulunduğu müze on bin parçalık sanat, tarih, edebiyat, oyun ve kostüme ev sahipliği yapıyor. Son olarak müzeye girişin ücretsiz olduğunu da belirtelim. Arrivederci!
ZEFFIRELLI’NIN TARTIŞMALI POLİTİK YÖNÜ
96 yaşında yaşamını yitiren, pek çok başarıya imza atan Franco Zeffirelli’nin her ne kadar sanatsal yönüne, yaratıcılığına, üretkenliğine şapka çıkarsak da politik yönünün tartışmalı olduğuna da belirtmem gerekir. Zeffirelli, Silvio Berlusconi'nin sağcı Forza Italia partisinde iki dönem milletvekilliği yapmış, komünistlerle ilgili ve kürtaj hakkı gibi kadınlar için yaşamsal öneme sahip olan bir konuda yasakçı, aşırı sağcı bir tutum sergilemişti.