Geçen hafta açıklanan enflasyon verilerinin ardından yabancı finans kuruluşları, Türkiye ile ilgili tahminlerini revize etmeye başladılar.
Neredeyse tüm kurumlar, "TCMB gevşeme için biraz daha bekleyecek" görüşündeydi. Belki de en önemli görüş şuydu:
"Dezenflasyon süreci devam edecek ama orta vadedeki başarısından kuşkuluyuz."
Uluslararası kuruluşlar yıl sonu enflasyon hedeflerini % 45'ün üzerine çıkardı ama TÜİK'in bu konuda ne kadar marifetli olduğunu tam olarak anlamışlar sanki. Son açıklanan TÜFE oranı haftalardır "Yıllık TÜFE % 50'nin altında olacak" diyen ekonomi yönetimi mahcup etmeyecek şekilde ayarlanmış gibiydi.
Bundan başka uluslararası kurumların yavaş yavaş benim 2025 enflasyon hedefine yaklaştığını da görüyorum. Büyük bir çoğunluk 2025 için % 23 TÜFE öngördüğünü söylüyor.
Az sayıda yabancı banka kasım değil ama aralık ayında 250 baz puanlık bir indirim yapacağını ve asıl indirimlerin 2025'te olacağını söylüyor. Yine de "Ekim ayı enflasyon oranını görmeden kesin bir yargıya varmayalım" şeklinde yaklaşanlar var. Birçok analist, ekim ayında da % 2'nin üzerinde bir TÜFE açıklanırsa faiz indiriminin erteleneceğini düşünüyor. Amerikan sermayeli bankaların ekonomistleri ise "Kasımda indirim rafa kalktı artık ocak ayına bakıyoruz" diye açıklama yaptılar.
TCMB Başkanı Fatih Karahan bile "Kalıcı düşüş görmüyoruz hala" diyerek ekonomi yönetiminin neredeyse bir buçuk yıldır devam eden programının hedefe ulaşmadığını kabul etmiş gözüküyor. Bu şartlar altında 2024 yılını % 50 politika faizi ile kapatma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek sanırım falcılık olmayacaktır.
Tabii, 3. çeyrek büyüme rakamı siyaseti endişeye sevk ederse TCMB aralık ayında indirim yaparak ile seriye başlayabilir. Bunu da göz ardı etmiyorum.