Beşiktaş’a yapılan faullerin istatistikleri tutulsa spor adamı utanır, koltuğundan kalkar, istifasını rica eder. Bu nedir ya? Federasyon Başkanı iyi niyetle başladı tamam da Fener – GS maçına baktık, o nasıl penaltı, o nasıl kartlar?

“Dünya lideri” yazdırmak kolay, madem öyle ona göre hareket edin be!

Beşiktaş’a düşmanlığına izin vermeyin. Düşmanlığa izin vermeyin.

Maç İnönü’de. Canım Eyüp faul yapmada serbest, pozisyon bulmada hovarda. Evet maç böyle başladı.

Beşiktaş’ı ta 15. dakikada kendine getiren Gersen Fernandes oldu. Dar alanda kısa paslaşmaların önemini hatırlattı.

Ama buna rağmen Eyüp takımının ısrarlı ve güzel atakları Mert Günok’ tan döndü sürekli.

Ve Rashica “bir dakika” dedi arkadaşlar. Volesi İnönü’de hayatı değiştirdi. Dakika 20 idi.

Geçen sezon 5 gol atan bu kramponun ilk golüydü bu sezon.

Öte yandan, Milli Takım’ı da sırtlayan Mert’in oyuna başlangıç ve dönüş konusundaki aşırı kendine güveni fazlaca değil mi? Dün gece yaptığı hatalar Kartal’a büyük fatura çıkarabilirdi.

2001 senesi idi. Nveio Scala idi hoca, ilk 3’te 3 yapmıştı. Hatırlayın Barselona’yı yenmiştik Ahmet Dursun ve Pascal Nouma ile. Ne maçtı?

Hatırlatayım, DEVE ve arkadaşlarının “Çocuklar Narin’dir” pankartı gözden kaçmamalı. Bir cinayet neden aydınlatılamaz. Stadyum, acı ve öfkeyi duyurdu.

Beşiktaş, önde basma modeliyle oynuyor bu doğru ama Giovanni van Bronckhorst’un bu taktiğine yanıt Arda Turan’dan da aynı oldu. Ön alana cesur çıkan, merkezde çabuk çoğalan bir takım Eyüpspor.

Beşiktaş oyundan kopmuyor. Israr ediyor, buna çalışmış önemlisi bu.

İkinci yarı, Eyüp takımı oyunun seyrini değiştirecek bir hızda oyuna başladı ama orası İnönü idi.

VAR’lı penaltı Eyüp’ü maça ortak etti. Emre, meşin yuvarlak ile kaleciyi ayrı köşelere gönderdi ama Beşiktaş için maç bitmedi. Sayın Hoca’nın dikkat çektiği benim de takılı kaldığım bir penaltı pozisyonuna, elle oynama var ya yediler gibime geliyor. Ama neyse… Serdar Topraktepe’nin yediği sarı kart hediyesi oldu sistemin.

Semih oyuna girdiğinde dakikalar 66’yı gösteriyordu. Tribünün havası değişti. Rashica’ya yapılanı da çalmadı hakem, çalsa şaşardım. İmmobile’den gelen füze yan ağalara takılırken yanımdaki kız çocuğunun isyanını görmeliydiniz.

Semih, Eyüp’ün havasını tam bozdu. Defansı dağıtmaya başladı. Ve ancak 80’de Eyüp Beşiktaş’ı bambaşka bir tartışmaya, konuşmaya, hatta hesaplaşmaya itebilirdi. Melih ile başlayan Ahmet ile devam eden ama Thiam’ın vuruşu ile sonuçlanmayan pozisyon Mert adına tarihe yazıldı.

Maç beraberlikle mi noktalanıyor derken, dakikalar süren Var incelemesi, Semih’e yapılanın penaltı olduğunu netleştirdi. Kartlar havada uçuştu. İmmobile skorun adını yazdı Beşiktaş, uzatmalarda skoru deftere yazdı. Derbi haftasında kenara yazdığı üç puan önemli.

Daha önemli olan Beşiktaş’ın vazgeçmemesi ve mücadele etmekten duraksamaması. Dün izledik Fener’in keklik gibi rakibini izlemesini.

Hayır bu sene yine yeniden Beşiktaş var hakemlere rağmen. Ve Beşiktaş yener. Ve Beşiktaş’ın Mert’i var. Mert’çe oynuyor.