Doğum Günün Kutlu Olsun Mutlu Ol Senelerce
Bakmayın efelenmelerine, Türkiye’ye futbolu getiren Beşiktaş, pazartesi günü 122. yılını kutlayacak. Sonra takip edebilir rakipleri. Hakkıyla, Şerefiyle pırıl pırıl 122 sene. “Gündüzüm seninle, gecem seninle” diyordu Ferdi Özbeğen stadın hoparlörlerinden. Tribün kendinden geçiyordu, üzerinde “Şeref Dolu 122 yıl” yazan topçular da elbette.
Beşiktaş’ın 11’inde istikrar vardı. Kayseri de yeni hocası Sergej Jakirovic ile toparlanmış görünüyordu. Zira son dört maçında mağlubiyet görmedi.
Beşiktaş, yavaş yavaş yeni oyun düzeninde topu rakibe bırakmıyor. Çok pas ve dikine oyunu tercih ediyor. Ama asıl önemlisi pas kayıplarını yahut yanlış al-veri rakibin ceza sahası civarında yapıyor ve anında mukavemet gösteriyor. Hemen prese başlıyor ve geri dörtlüsünü orta sahaya yakın diziyor. Bu da oyunu daraltmak, rakibi baskılamak anlamına geliyor. Bu, ilk 15 dakikada yüzde 70 oranında topa sahip olmayla kendini gösterdi nitekim.
Kayserispor’un orta saha topçusu İranlı Ali Karimi’nin daha maçın başında atılması gerekiyordu. Eyyamcı Halil Umut Meler, kameralar önünde onu iki kez uyardı ama sakatlama pahasına yaptığı faullere bir türlü kart çıkaramadı.
Haftalardır yazıyoruz. Immobile’nin kimyası bozuldu, neden bilmiyorum. Süper bir golcüde bu kadar şiddetli düşüş olur mu? Bunu birinin, belki de en başta kendisinin izah etmesi, kulübenin de buna seyirci kalmaması gerekiyor.
Buna karşın Joao Mario’daki yükseliş dikkat çekici, tıpkı Rafa Silva’nın kendine gelmesi gibi.
Beşiktaş ilk yarı çok şut denedi ama bir türlü kaleyi nişanlayamadı. Kayserispor ilk yarı neredeyse sahada yoktu. 36. dakikada yakaladıkları kontratakta Mane’nin gol arayışına Mert izin vermedi.
Her geçen dakika tribünlerin gol isteği daha yüksek sesle dile geldi. Buna yanıt ilk yarının son dakikasında az önce yükselişini söylediğim Joao Mario’dan geldi. Rashica, Rafa Silva, Immobile paslaşmaların ardından ceza sahası yayının sol çaprazından öyle güzel vurdu ki Beşiktaş’ı öne geçirdi.
İkinci yarıya Kayseri, Mane’yi kenara alarak başladı, Beşiktaş değişikliğe gitmedi. Ama ilk yarıya oranla Kayserispor daha derli toplu göründü. Kontratak yerine daha kalabalık geldiler Beşiktaş yarı sahasına. Böyle olunca Beşiktaş’ın da kolay çıkması zorlaştı. Misal 52’de net gol pozisyonunun karşısında yine Mert vardı.
Beşiktaş, ilk değişiklikleri 57’de yaptı. Var mı yok mu belli olmayan Chamberlain ve Rashica oyundan alındı, Hadziahmetovic ve Arroyo oyuna girdi. Sonrasında Joao Mario ve Immobile de kenara çekildi, Semih ve Muçi oyuna girdi. İkinci golü bulup rahatlamak istiyordu Kara Kara Kartal ama olmadı.
90 dakika tamamlandı, beş dakika uzatma verildi. Kayseri’nin artık kaybedecek bir şeyi kalmamıştı. İnanılmaz bir baskı kurdular ve Beşiktaş’ı neredeyse sahasına mahkum ettiler. Tablo bu kez Beşiktaş’ı kontratağa mecbur kıldı.
Nitekim uzatmanın son dakikasında Gedson Fernandes’in büyük çabasıyla çıkılan atakta o narin krampon, topu Muçi ile buluşturdu. Muçi ceza sahası içinde düşürüldü ve ilginçtir Halil Umut Meler tereddüt dahi etmeden, elini kulağına götürüp VAR ile dakikalarca görüşmeden penaltı noktasını gösterdi.
Penaltı atışını çok şık vuruşla Semih gole çevirdi maç noktalandı.
9 maçtır kaybetmiyor bu takım. 4 maçtır üst üste kazanıyor. Bir seri tutturuldu yeni hoca ve yeni oyun anlayışıyla. Kupada da yoluna devam ediyor. 122. doğum gününe mutlu gidiyor.
14 milyarı lirayı aşan borcunun sabah Divan Kurulu toplantısında konuşulduğu takımın bundan etkilenmeyip önüne bakmasını da ayrıca not etmek gerek.
Borç demişken, hakikaten Beşiktaş’ın yönetimini belirleyen delegeleri, tribünleri dolduran on binleri, gönül veren milyonları bunun hesabını sormalı.
Beşiktaş’ın parasını yiyenlerin, haramzade gibi davrananların kulüple ilişkileri kesilmeli, mahkemeye hesap vermeleri sağlanmalı.