ZEYTİN HASADINDA YÜZLER GÜLMÜYOR

İnsanlığın ‘ölümsüz’ diye onurlandırdığı tek ağaç zeytin ağacıdır. Harabeye dönen, yağmur ve rüzgarın darbesine terk edilen antik kentlerin sessiz tanıklarıdır zeytin ağaçları. Ege’nin tüm köy ve kasabalarında binlerce yılın harmanıyla toprağı saran zeytinliklerde şimdi hasat zamanı.

Üreticiler ‘zeytin fazla su istemez’ derler ama yağmur olmadan da yapamaz. Şu iklim değişikliği lafından en fazla etkilenenler de zeytinlikler oldu. Hesap biraz şaşırtıcı… Ülkemizde zeytin ağacı sayısı arttı ama toplanan zeytin miktarı ve elde edilen zeytinyağı azaldı.

FİYATLAR ARTACAK
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin rekolte tespit ve tahmin çalışmasına göre,2020-2021 sezonunda Türkiye’nin zeytin üretimi son 11 yılın en düşük seviyesinde olacak. Zeytinyağı üretimi de buna bağlı olarak son yedi yılın en düşük seviyesinde gerçekleşecek. Hesaplamalara göre, dane zeytin üretimi bir milyon 317 bin ton dolayında olacak. Zeytinyağı üretiminin ise 173 bin ton civarında olması bekleniyor. Zeytinyağı miktarı geçen yıla göre 52 bin ton azalacak. Bunun sonucunu tahmin edersiniz, zeytinyağı fiyatı artacak. En yüksekten en düşüğüne zeytinyağı fiyatlarında yüzde yüze varan artış görürseniz şaşırmayın. Ege’deki pazarlarda en düşüğü litresi 35-40 olan zeytinyağının 60 liraya yükseleceği söyleniyor. Kaliteli zeytinyağında fiyat artışının ise önü açık…

AĞAÇ SAYISININ ARTMASI TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Ülkemizde zeytin ağacı varlığı yüzde dört artarak 188 milyon 749 bine ulaştı. Bu artışın üretime yansımamasının nedenleri var. Üretimin geleneksel yöntemlerle yapılması sorun gibi gözükse de asıl neden kuraklık…
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin raporunda bundan sonra her yıl yaşanacak tehlikeye şöyle dikkat çekiliyor;
“Aşırı sıcak ve kuraklık üretimi olumsuz etkiledi: İçinde bulunduğumuz yılın Nisan sonu, Mayıs ayı başlarında yani tam çiçeklenme döneminde zeytinlik alanların yoğun olduğu Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerindeki 35-40°C’ye yaklaşan aşırı sıcakların etkisi ile çiçeklerin yanması, kuruması ile yer yer üretim miktarında ciddi olumsuzluklar yaşanmıştır. Yaz ayları ile Eylül ve Ekim aylarındaki aşırı kuraklık da yağlanmayı olumsuz etkilemiş, istenilen dane büyüklüğüne ulaşılamamıştır. Yine Körfez Bölgesinde yer yer dolu yağışları da ürünün dökülmesine, kalite kayıplarına sebep olmuştur.”

KURAKLIĞIN İZLERİ
Kuraklığın tarım üzerindeki etkisinin her geçen yıl daha fazla hissedildiği raporlayan Ziraat Mühendisleri Odası’na göre, tarım alanlarının yüzde 69’u sulanmıyor. Tahılların yüzde 65’i, meyve ve sebzelerin de yüzde 62’si sulanmayan arazilerde yetişiyor. Bu şartlar altında ürün miktarında azalma olması şaşırtıcı olmayacak.
Zeytinin başına gelen de budur.
Zaten toplanan zeytinde kalite sorunu yaşayan Ege ve Marmara Bölgesi’nde zeytin üreticilerini daha büyük dertler bekliyor.
Ülkemizde suyun yüzde 72’si tarımda kullanıldı. Çoğu yerde de su çok vahşice kullanıldı, yani har vurup harman savurduk. Bunun acısını bu yıl ve gelecek yıllarda çekeceğiz.
Uzmanlara göre, suyu toprakta tutacak sistemleri çok acil hayata geçirmeliyiz.
Yoksa; tehlike büyük.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi