YEŞİL KALKINMA DEVRİMİ BAŞLIYOR!

Türkiye beş yıl önce imza koyduğu Paris İklim Sözleşmesi’ni nihayet onayladı ve yeni bir devrime doğru yelken açtı. Tamamlanmamış devrimler ülkesinde nur topu gibi bir devrimimiz daha olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, beş yıllık gecikmenin nedenleri üzerinde fazla durmadı. Muhalifleri ‘bu onama kararında bile fonlardan gelecek paranın hesabı yapıldı’ dediler ama Erdoğan 2023 vizyonundan bir milim şaşmadı.
Erdoğan yeni devrimin müjdesini şu sözlerle verdi; “Önümüzdeki dönem için yeşil kalkınma devrimini tüm çalışmaların merkezine yerleştirerek öncü ve etkin rol üstlenmekte kararlıyız. Hükümet olarak üzerime düşenleri yaptık, yapıyoruz. Yeşil Kalkınma devrimini de aynı samimiyetle milletimizin tavrına sunuyoruz.”

DÜNYADA YOK, BİZDE VAR!
İklim değişikliği fırtınasına yakalanmışken Erdoğan, müjde üstüne müjde vermeye devam etti. Paris Anlaşması’nı geç onaylamanın acısını çıkartırcasına dünyada belki de bir ilki gerçekleştirerek İklim Değişikliği Bakanlığı kurulduğunu açıkladı. Erdoğan, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ismini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyoruz ve bünyesinde İklim Değişikliği ve Koordinasyon birimi kuruyoruz.” dedi.
Dünyada iklim değişikliğin herkesi etkilediğinin altını çizerek, çevre ve dünya için ömrünü heba edenlere destek veren Erdoğan, termik santraller, derelere yapılan HES’ler, orman yangınları, sahillerin yağması, kentlerin betonlaşması ve asıl önemlisi, yedi tepeli kenti dünyanın en büyük 77 tepeli kenti yapacak olan Kanal İstanbul için hiçbir şey söylemedi.

YENİ BAKANLIĞIN ANALİZİ
Öncelikle yine tabelacılar ve matbaacılar kazanacak tabii. Bakanlığın tüm tabelalarında artık iklim değişikliği tkağıtları yeniden basılacak. İklim konusunda uzman kadrolar oluşturulacak. Her alanda uzmanlıkları kanıtlanan bazı yönetim kurulu üyelerine yeni iş sahası oluşturulacak.
Yani bakanlığından asli görevlerinden biri ‘iklim değişikliğine dur’ demek mi olacak? Elbette öyle… İklime, “Neden değiştin sen? Eskiden ne iyiydin, şimdi sağın, solun belli olmuyor” demek kolay değil.
Asıl önemli bir sorun daha var; karbon salınım ölçümleri TÜİK verilerine benzerse uluslararası sorun çıkar.
Bu iş; termik santraller için ormanlara kıymaya, adı ‘cennet’ olan vadilere HES’ler kurmaya, Marmara’daki müsilajı halının altına süpürmeye benzemiyor.

Nereden bakarsan bak; yeni bakanlığın işi zor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi