DİDİM’DE NELER OLUYOR?

Aydın’ın Didim ilçesi diğer turizm beldelerini yıllardır biraz daha geriden izledi. Yani bir Marmaris, Kuşadası veya Bodrum değildir burası. Ancak son 5-6 yıldır Didim ağır bir yapılaşmanın baskısı altında. Belediye Başkanı Deniz Atabay’a önce sözlerle başlayan sonra şiddete kadar uzanan saldırılarının temelinde arsa ve kat yüksekliği kavgası var.
AKP damgalı imar barışıyla en çok yara alan beldelerin başında Didim gelir. Didim’e yüksek yüksek evler kuramazsınız, arazi konumuna göre, denize uzaklığına göre kat sınırlaması var. Kolay para peşinde olanlar iktidardan da aldıkları destekle yasa kural falan tanımıyorlar elbette.
Deniz Atabay’ın başına gelenler bundan ibarettir.

MANASTIR KOYU
Didim’de neler olup bittiğine bakmak için gözlerimizi bu ilçenin en gözde yerlerinden Manastır Koyu’na çevirmemiz lazım. Bu koydaki 70 hektarlık alan Özeleştirme İdaresi’nin talebi Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla imara açılıyor.
Resmi Gazete’de 5 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan karara göre, mülkiyeti kamu kurumlarına ait parsellerde bölgesel emsal değeri 0,10 olan inşaat hakkı 5 kat artırılıyor.
Didim Sivil Gelişim Platformu, bu değişikliğe itiraz ederken “Didim’in kaderi değiştirilmek isteniyor” başlıklı basın açıklamasıyla dikkatleri Manastır Koyu’na çekti.
Uygulamaya itiraz edenlerin gerekçesi şöyle; “Bu artış yürürlükteki mevzuatlara aykırı olarak, üstelik hiçbir teknik ve bilimsel verilere dayanmadan gerçekleştiriliyor. Kıyıda yer alan parsellerde gerçekleşecek bu artı inşaat hakkı ile kıyı bölgesi kentin iç kesimlerinden koparılıyor.”
Kısaca özetleyelim; Manastır Koyu üzerinden Didim yüksek yoğunluklu yapılaşmaya açılacak.
Manastır Koyu’ndaki yapılaşma kartopu olacak, sonra çığ gibi büyüyüp tüm Didim’i saracak… Hesap bu. Beyefendilere sorarsanız, 50 yıl sonrası Didim’i planladıklarını söylüyorlar. Oysa Didim’in geleceğinde Selçuk-Didim arasında hızlı tren, Bodrum Turgut Reis ile Didim arasında feribot seferleri olmalı.
‘Didim’de bir kat kaçak çıkıldı’, ‘Konaklamaya uygun olamayan binaya otel ruhsatı istendi’, ‘Kıyıdaki barakalar yıkıldı’, ‘Belediye Başkanı çetelere karşı’. Bu tür haber başlıkları olayı anlatmada yetersiz kalır.
Didim, Ege’de kabına sığamayan vahşi kapitalizmin baskısı altındadır.
Muğla koyları nasıl bir saldırı altındaysa Didim de öyledir.

SU SORUNU
Oysa bölgenin şu günlerde en önemli sorunu susuzluk. Bu yıl yaşanan kuraklık da su sorununun tuzu biberi oldu. Yıllardır tarım alanlarına yetmeyen su, yazlıkçı konutlarına nasıl yetecek?
AKP iktidarının, genel ve yerel seçimlerde istediğini alamadığı illerde kamu yatırımlarını en düşük seviyede tuttuğu sır değil.
Uzmanlar, Ege Bölgesi’nde dere ıslahından tutun da gölet ve baraj yapımlarının durduğunu, Büyük ve Küçük Menderes havzalarında çevre koruma önlemlerinin ihmal edildiğini belirtiyorlar.
İktidar, bölgeye faydalı iş yapmak istiyorsa, öncelikli olarak Bafa Gölü ve diğer su kaynaklarını iyileştirmeli. Mesela Kanal İstanbul’a ayrılacak paranın sadece binde biriyle Güney Ege’nin su sorunu ortadan kalkacak. Burada belirteyim, İstanbul’da saçma sapan bir kanal yerine Anadolu’ya gözler çevrilirse zaten pek çok sorunun aşıldığını göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi