Cengiz Erdil
BİR GÖLÜ KURTARMAK…
Marmara Gölü’nün adı sizi yanıltmasın; Marmara Bölgesi’nde değil… Ege Bölgesi’nin yok olan bir su kaynağı burası. Yakınlarındaki Manisa’nın Gölmarmara İlçesine adını veren gölü besleyen su kaynakları o kadar azaldı ki, göl kıyısında kuruyan alanlarda tarım yapılmaması için köylüler uyarılıyor. Göl kıyıları alüvyonlu… Bereketli toprak fırsatını kaçırmayan bazı çiftçiler gölün kuru topraklarında tarım yapmaya kalkınca, sorunun farkına varıldı desek yeridir.
Gediz ve Akhisar ovaları arasındaki göl, bu ovalarla alüvyon setleriyle ayrılıyor. Alüvyal set gölü deniyor bu tür su kaynaklarına… Derinliği az olan gölün yüzölçümü 45 kilometrekare. Sular çekilince koskoca göl bir su birikintisi haline geldi. Anadolu’da yoklara karışacak göllerin başında Marmara Gölü var.
Göl kurumaya başlayınca devlet burayı “Ulusal Önemde sulak alan” ilan etti. Bu tür yerlerin kaderi belli artık, koruma alanı lafları kağıt üzerinde kalıveriyor. Marmara Gölü yok olursa çevresinde binlerce dönüm tarla ve bahçenin de sonu gelecek. Ayrıca göl uluslararası öneme sahip kuş barınma alanı. Kış aylarında bu gölde yaklaşık 65 bin su kuşu görülebiliyor. Nesli tehlike altına girmeye yakın olan tepeli pelikanlar Marmara Gölü’nde besleniyor ve kışı da burada geçiriyor. Gölün kurutulması tepeli pelikan başta olmak üzere pek çok su kuşunun yaşamını tehdit ediyor.
GÖLE SU VERİN
Yani gölün kurtarılması için acil eylem planı lazım. Bu planı İzmir Büyükşehir Belediyesi üstlendi. Geçtiğimiz yaz aylarında tamamen kuruyan gölü besleyen su kaynakları kesilmişti. Şu an göl sadece yağmur sularıyla besleniyor. Gölün eski haline gelmesi için acilen Gördes Barajı ve Ahmetli Deresi’nden göle su verilmeli.
Gölün ana kaynağı Gördes Çayı’nın suyu, Gördes Barajı’nda tutuluyor. Ahmetli Deresi’nden besleme kanalı ile iletilmesi gereken su göle verilmiyor. Kumçayı ve Gördes birleşip göle akmaları gerekirken yol üzerindeki kum ocakları, malzeme işlemek için çay sularını göletlerine alıyor.
Dünya Su Gününde Manisa’nın Salihli ilçesindeki Tekelioğlu Köyü’nde gerçekleştirilen etkinlikte. “Göl tarım sahası değildir”, “Gölümüzü istiyoruz” pankartları açıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer etkinlikte göl ile ilgili şu tabloyu çiziyor:
“Gölümüz, Manisa’nın göz bebeğiydi. Yazık ki büyük bir planlama hatası nedeniyle susuz kaldı ve kurudu. Fakat biliyoruz ki Marmara Gölü’nün kuruması bir kader değil. Asla böyle bir doğa yıkımına izin veremeyiz.”
Tunç Soyer bir gölün kurumasının aşama aşama nelere yol açacağını herkesin anlayacağı şekilde şöyle özetliyor:
“Bir göl kuruduğunda orayı önce balıklar ve kuşlar terk eder… Sonra, o gölden ekmeğini çıkaranlar ve balıkçılar gider. Ardından yeraltı suları çekilir. Tarımsal sulama zorlaşır, toprak ve iklim kuraklaşır. Nihayetinde bölgedeki tarımsal üretim durur ve çiftçiler de köylerini bırakmak zorunda kalır. Göl, çöl olur. Köy boşalır, göç olur.”
Anadolu’da Marmara Gölü’nün başına gelenler ilk değil. Kuruyan göl sayısı 70’i buldu. Tehlike altında olan büyük göl sayısı da 20 dolayında.
Mesela Akşehir Gölü kuruyor. Her yıl temsili Nasrettin Hoca da artık Akşehir Gölü’ne “Ya tutarsa, göl olur” diyerek maya çalıyor. O kadar hor kullandık ve kirlettik göllerimizi, “Ya tutarsa” demekten başka seçeneğimiz yok.
Ey devletin su işleri Marmara Gölü’ne su ver… Ya tutarsa…