Ümit Sezgin
YAZIK OLDU
Fenerbahçe baştan sona daha iyi oynadığı maçta sadece 2 dakika konsantrasyonu kaybetti ve 2 gol yedi. Bunun dışında Fransızlara pozisyon vermeden iki gol atarak beraberliği yakalamayı bildi. Fenerbahçe birkaç ay sonra bu golleri yemez, böyle bir maçta daha çok gol atar.
Jesus, “biz değil Rennes ve Kiev favori” derken elbette bir parça taktik uyguluyordu ama bir anlamda da doğruyu söylüyordu. Özellikle Rennes daha kompakt ve oturmuş oyunuyla Fenerbahçe’nin gerçek rakibiydi.
Birgün Jesus futbolun kitabını yazsa şöyle başlar herhalde; “Futbol, uzun boylu, atletik ve güçlü kişilerin oynadığı, hızlı oyuncuların yeteneklerini hücum etmek ve sahanın her metrekaresinde mücadele etmek için kullandıkları bir oyundur. Oyunun tek amacı gol atmaktır”
Fransa’da sahada da bu tarife uygun bir Fenerbahçe vardı. Artık Jesus’un ilk 11’inden ve hikmetinden sual olmuyor. Bu kez sürprizi orta sahanın göbeğinde yaptı Hoca, Arao mu Crespo mu derken İsmail-Mert Hakan ikilisi ile çıktı. Belli ki orta sahada çok dirençli bir merkez oluşturmak istemişti. Rennes’in orta sahadaki önemli ismi Santamaria’nın yokluğunda merkeze hakim olmayı düşünmüştü. İlerde de Joshua King ve Batshuayi tercih ederken sert müdahaleye direnebilecek ve defansı yoracak iki isim tercih etmişti. Rakiple didişmek istemişti Jesus…
İlk yarıda her şey istediği gibi gitti. Fenerbahçe orta sahada Rennes’in oyun kurmasına izin vermezken, sağ kanadı da Osayi ile çok iyi kullandı. İrfan Can, zaman zaman yavaş kaldığı için Jesus’u kızdırırken, asıl sol kanatta Lincoln takımın en etkisiz ismiydi.
Maçın ilk golünü kaçıran altıncı dakikada Batshuayi oldu, Beşiktaş’ta kaldığı yerden gol kaçırmaya devam ediyor dersek, ayıp olur mu? İrfan Can’ın golü ise ofsayt gerekçesiyle VAR’dan döndü.
Rennes ise ilk yarı boyunca pozisyon üretmek için defans arkasına uzun toplar atmayı denediyse de başarılı olamadı. Tek bir isabetli şut atamadan ilk yarıyı tamamladılar.
İkinci yarının başında Fenerbahçe rakip yarı sahaya yerleşmişti ki, iki dakika içinde iki kontra atakta, defans arkasına atılan iki topta iki gol yedi. Altay’ın iki golde de seyirci kalması özellikle ikinci golde kalesinden geç çıkması hayli düşündürücü. Altay bu golleri yememeli.
Sanırım yan sütundaki tribün muhalifi arkadaş Je sus’un oyuncu tercihleri üzerine epey eleştirilerde bulunacaktır. Tartışılabilir. Lincoln, Emre Mor, hatta kimilerine göre İrfan Can hatalı bulunabilir. Ancak ben Fransızlar da 17 yaşındakiler forma giyerken bizim 17 yaşındaki yıldızımızın kenarda beklemesine takılmış durumdayım.
Yine de Jesus’un hakkını verelim. Fenerbahçe her maç üstüne koyarak, cesur futbol oynuyor. Muhtemelen bir kaç ay sonra Fenerbahçe bu golleri yemez, Rennes’e bu iki pozisyonu da vermez. Daha ne olsun?