Alaaddin Dinçer
Taşımalı Eğitim, Tartışmalı Eğitim Olmaktan Kurtulamıyor
Yıllardır süren Taşımalı Eğitim uygulaması, eğitimin tartışılan ve sürekli sorun yaratan alanı olma özelliğini korumaya devam etmekte. Bu günlerde tartışmanın odağında, tasarruf tedbirleri kapsamında yönetmelikte 1 Ağustos 2024’te yapılan değişiklik ile taşıma yapılan birimin taşıma yapılacak kuruma uzaklığının alt sınırının 2 kilometre üst sınırının ise 30 kilometre olacak şekilde belirlenmesine yönelikti. Tepkiler daha çok 30 kilometre üzerindeki yerleşimlerde bulunan çocukların yurt ve pansiyonlara yerleştirilmesine, bu durumun özellikle kız öğrencilerin ebeveynleri tarafından yurt ve pansiyonlara gönderilmeyeceği üzerine yoğunlaşmaktaydı. Ayrıca bazı bölgelerde taşıma uygulamasından hizmet alınan araç sayısının tasarruf tedbirleri kapsamında azaltılması, dolayısıyla farklı yaş gruplarından çocukların taşınan araçlarda sağlıksız ortamlarda taşınmak durumunda bırakılması da tepkilere neden olmaktaydı. Yeni düzenleme taşımalı eğitim için belirlenen temel amaçlar ile çelişmektedir. Belirlenene amaçlara göre, taşımalı eğitim uygulaması ile birlikte hem eğitim öğretim açısından hem de ekonomik açıdan bazı faydaların söz konusu olacağı düşünülmekteydi. Kaynak Bkz, Taşımalı Eğitimde Karşılaşılan Sorunlar Doç. Dr. Adem Bayer-Neşe Bozoğlu
2023-24 MEB İstatistikleri ile 5 yıl önceki veriler incelendiğinde, 2023-24’te 1 milyon 119 bin 86 çocuk 31 bin 553 okul ve okulsuz birimden 12 bin 921 ilk ve ortaokul ile 5 bin 38 liseye taşınmakta olduğu görülmekte. 5 yıl önce 2019-20’de taşınan çocuk sayısı 1 milyon 252 bin 330 taşınan okul ve okulsuz birim sayısı 42 bin 210 taşınan ilk ve ortaokul 12 bin 95 lise ise 5 bin 103 olarak istatistiklerde yer almaktaydı. Taşınan çocuk sayısının en yüksek olduğu bölgeler Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bilgesidir. Bu bölgelerde taşınan öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının 2023-24’te yüzde 40,09’unu 2019-20’de yüzde 38,44’ünü oluşturmaktadır. En yoğun öğrenci taşımanın Şanlıurfa, Diyarbakır, Van, Mardin, Şırnak ve Hakkari illerinde yapıldığı verilerden anlaşılmakta.
TAŞIMALI EĞİTİMDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Literatüre bakıldığında taşımalı eğitimde yaşanan sorunlara yönelik bazı çalışmalar yapıldığı görülmekte. Örneğin; Çavuşoğlu ve Dönmez (2018) çalışmalarında ulaştığı sonuçlar bakımından;
-taşımalı eğitimin bazı öğrencilerde psikolojik ve/veya fizyolojik rahatsızlıklara yol açtığı,
-taşımalı gelen öğrenciler ile diğer öğrenciler arasındaki ilişki ve iletişimin, öğretmen öğrenci ilişkisi ve iletişimine göre daha düşük nitelikte olduğu,
-taşımalı olmanın eğitsel, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılımı kısmen, ders başarısını ise olumsuz etkilediği ve taşınan öğrencinin arkadaşlarına, öğretmenlerine ve yöneticilerine dönük olumsuz bir tavır ve tutum takınmadığı bulgularını elde etmişlerdir.
Timur (2017) araştırmasında öğretmen görüşlerine göre;
-okulun fiziki durumu ile ilgili sorunlar bulunduğu, okul yapısının taşımalı eğitime uygun olmadığı, kalabalık sınıflar ve devamsızlık yaşandığı,
-öğrencilerin zamanında okula taşınmaması, servislerin park alanı olmayışı, şoförlerin eğitimsiz olumsuz örnek olması, yolların taşımaya elverişli olmaması, erken saatte uyanmak zorunda kalınması, araçların niteliksiz olması ve denetimsizlik olarak ifade edilmiştir.
-uyum sıkıntısıyla oluşan disiplin sorunları, taşıma öğrencilerinin okuma yazma probleminin olması, ailelerin ilgisizliği, başarı farkının fazla, velilerin öğrencilerle ilgisinin kısıtlı olması ile kurs ve etütlere taşınan öğrencilerin kalmamasının başarısızlığa neden olduğu,
-yemeklerle ilgili sorunlar olarak; yemeklerin sağlıksız, besinsel değerinin düşük, hijyen eksikliği, yemek şirketlerinin kalitesiz olması ve belirtilen nitelikte yemeklerin çıkarılmaması şeklinde sıralanmakta. Kaynak Makale, Bkz, Taşımalı Eğitimde Karşılaşılan Sorunlar Doç. Dr. Adem Bayer-Neşe Bozoğlu
Sonuç olarak; son 5 yılda taşınan okul ve okulsuz birim sayısında yaklaşık 11 bin, öğrenci sayısında ise yaklaşık 133 bin azalma olduğu görülmekte. Yönetmelikte getirilen kilometre sınırlaması ve pansiyon zorlaması ile azalmanın bu eğitim öğretim yılında artarak devam edeceği anlaşılmakta. Özellikle kız çocukların okula gönderilmemesine neden olacak bu düzenlemeden vazgeçilerek örgün eğitim çağına gelmiş bütün çocukların eğitime erişimine olanak sağlayacak olanakların sunulmasından tasarruf olmayacağı bilinciyle hareket edilmesi gerekmektedir.