SPORDA SİYASET OLUR MU?

6 Şubat’ın acısı içimizde. Hiç bitmeyecek de… Yaşanan acının tarifi yok… Unutulmamalı da… Unutulmasın ki; bir daha imar affı olmasın… Unutulmasın ki; bir daha malzemeden çalan ahlaksız, hırsız müteahhitler olmasın… Unutulmasın ki; yapılar en ince ayrıntısına kadar denetlensin… Unutulmasın ki; oy kapmak için çürük binalara ruhsat veren yöneticiler yargılansın… Unutulmasın ki bu acılar bir daha yaşanmasın… Unutulmasın ki, göçük altında kalan canlar boşu boşuna yitip gitmiş olmasın…

Ama unutulacak…

Deprem sonrası ertelenen spor karşılaşmaları oynanmaya başladı. İki hafta önce; Fenerbahçe –Konyaspor ve Beşiktaş-Antalyaspor maçlarında hükümet, “istifaya” davet edildi Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarınca… Sporda siyasetin olup olmayacağı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantılarına kadar taşındı. Dilimizin döndüğünce anlatalım, spor ile siyasetin kol kola olduğunu…



Ülkemizdeki spor federasyonlarının, hepsi ÖZERK. Özerklik; ‘bir üst organa bağlı olmakla birlikte, ayrı bir yasaya göre kendi kendini yönetme yetkisi olan’ demek. Olması gereken de bu zaten. Sporun siyaset ile ilişkisi ise burada başlıyor… Bu federasyonların seçimlerinde, siyaset kol geziyor. En iyi bildiğim futboldan örnek vereyim. Futbol Federasyonunun, 304 kayıtlı delegesi var. Bu delegelerin beşte birinden, yani 64’ünden ıslak imza alabilen başkanlığa aday olabiliyor. Ancak Futbol Federasyonunda çok adaylı seçim, en son 2006 yılında yapıldı. (Ayhan Bermek- Haluk Ulusoy arasında yapılan seçimi Ulusoy kazandı.) O tarihten bu yana, tüm seçimler (!) tek adaylı… Siyasi erk, ikinci bir adayın çıkmasına izin vermiyor. İkinci bir adayın çıkması için ıslak imza vermeye kalkan kulüp başkanları, vergi borçları-bankalar birliği anlaşmaları-yayın gelirleri gibi konularla, ikaz (!) ediliyorlar. Yani, ‘tamamen duygusal’. Sıkıysa imza ver…

Bu ülkede, pandemi döneminde, siyasi kararla küme düşme kaldırıldı. Hâlâ; ‘futbolda siyaset olur mu hiç.’ diyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde anlı şanlı futbolcularımızın ‘evet’ kampanyaları düzenlendiğini ne çabuk unuttuk? Bunlar olağan ama statlarda ‘istifa’ sesleri olmaz… Hadi canım sende…

İktidarı seçen, bu ülkenin insanları. İktidar, bizlerin verdiği oylarla seçiliyor. Yani onlar bizim memurumuz. Yaptıkları hizmetlere göre bir kez daha seçilecek ya da seçilemeyecek. Bu insanlar, vatandaşa hesap vermek zorunda. O makamlara aldıkları oylarla geliyorlar. Cumhur’un gerçek sahibi olan halk, her zaman için eleştiri hakkına sahiptir. Anayasamızın 26. Maddesi; “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” hükmünü koyar. Yani; Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının sözlü protestosu ( şiddete dönüşmediği sürece) haktır, yasaldır. Engellenemez. Kırmadan, dökmeden, şiddete dönüşmeden ‘eleştiri’ hakkını kullanan taraftarları fişlemek, tehdit etmek kimsenin hakkı değildir. Olay şiddete dönerse, şiddete döndürmeye çalışanın cezasını hukuk verir. Bizim oylarımızla bu ülkeye hizmet etmek için seçilenler, eleştiriye katlanmak zorundadırlar.

Yasal haklarını, şiddete dönüştürmeden kullanan tüm taraftarlara selam olsun…

Bir daha böyle acıların yaşanmaması için bilim ve ahlâk ışığında çalışılması gerekir. Yitirdiğimiz canlara, Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun…

Uğur’lu Futbol’a hoş geldiniz…

GİRESUNSPOR - KARAGÜMRÜK (CUMA 20.00)
Giresunspor’un düşüşü sürüyor. En son 16. haftada, deplasmanda, Ankaragücü’nü 2-1 ile geçen Çotanaklar, galibiyeti unuttular. Oynadıkları 8 maçtan beş mağlubiyet, üç beraberlik alırlarken; 17 gol yiyip 5 kere fileleri havalandırabildiler. Gidişat çok kötü. Karagümrük ise çıkışını sürdürüyor.15. haftadan bu yana mağlup olmadılar. Pirlo, takımla uyuştu. Puan sıralamasında üst grupla aralarında sadece 6 puan var. 25. Haftanın açılış maçı tempolu ve gollü olur.

ANTALYASPOR - KAYSERİSPOR (CUMARTESİ 16.00)
Geçen haftayı mağlup kapatan iki takım karşı karşıya. Kayserispor, gerilimi yüksek Fenerbahçe maçında, pozisyonlar bulsa da değerlendirmedi. Fenerbahçe’ye de çok pozisyon verdiler. Yedikleri erken gol, oyun planlarını bozmuş olsa gerek. Antalyaspor, Kasımpaşa karşısında çok basit gollerle mağlup oldu. Özellikle yedikleri üçüncü gol, bir takımın oyuna nasıl başlanmayacağının örneği… Korkulu rüya görmemek için kazanmak zorundalar.

GALATASARAY- KASIMPAŞA (CUMARTESİ 19.00)
Lider Galatasaray, bir ay aranın ardından sahaya çıkıyor. Her ne kadar hazırlık maçları oynamış olsa da resmi maç oynamamış olması, handikap. Bu maç özelinde avantajı ise kendi sahasında ve kapalı gişe oynayacak olması. Antalyaspor galibiyeti ile soluklanan Kasımpaşa’nın, Galatasaray’a ne kadar direnebileceği skoru belirler.

ANKARAGÜCÜ - ALANYASPOR (PAZAR 13.30)
Ankaragücü’nde işler iyi gitmiyor. Ömer Erdoğan ile yollar ayrıldıktan sonra oynadıkları Beşiktaş maçından da mağlup ayrıldılar. Deplasmanda, Beşiktaş’ın oyundan düştüğü dakikaları iyi değerlendiremediler. Alanyaspor ise Ersun Yanal ile çıktıkları ilk maçta haftalardır hasret kaldıkları üç puanla tanıştı. Ancak takımda, oyuna başlama anlamında Farioli’nin izleri sürüyor. Özellikle ev sahibi takım için ateşten gömlek bir maç. Pazar gününün ilk maçı, sert ve tempolu geçer.

TRABZONSPOR - ADANA DEMİRSPOR (PAZAR 16.00)
Trabzonspor’da ne yönetim kaldı ne de teknik direktör. Geçtiğimiz hafta evinde 38 maçlık yenilmezlik serisini, lig sonuncusu Ümraniyespor’a mağlup olarak bitiren Bordo Mavili takımda kriz var. Bu şartlar altında, takımın nasıl reaksiyon vereceğini merak ediyorum doğrusu. Adana Demirspor, bir aylık aranın ardından sahaya çıkacak. Bu dönem içerisinde psikolojik olarak çokta iyi oldukları söylenemez. İki takım adına da zor maç…

BAŞAKŞEHİR - BEŞİKTAŞ (PAZAR 19.00)
Başakşehir, dün gece Belçika’da Gent ile Konferans Ligi maçı oynadı. Önümüzdeki Çarşamba, bu maçın rövanşı İstanbul’da oynanacak. Yani yedi gün içerisinde üç maç. Beşiktaş, yüksek tempo ile oynamaya çalışıyor. Yorgun Başakşehir, tempoyu düşürüp, gücünü ekonomik kullanmaya çalışacaktır. Bu açıdan, ilginç bir maç olacağını tahmin ediyorum.

İSTANBULSPOR - SİVASSPOR (PAZARTESİ 20.00)
Haftanın altı puanlık maçı. Sivas kazanırsa rahatlar kaybederse ateş çemberinin içine düşer. İstanbulspor da son resmi maçını bir ay önce oynayan takımlardan. Kaybederse, ligin sonuna demirlemiş olacak. İstanbulspor eğer yüksek tempolu oynayabilirse, dün gece İtalya deplasmanda Konferans Ligi oynayan Sivasspor karşısında avantaj sağlayacağını düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi