Maç öncesi seyircisizlik dışında her şey, keyifli ve çekilmeyi bir maça işaret ediyordu. Bu yılın “en mantıklı ve yararlı transferlerini” yapmış takımı Karagümrük ile “en iddialı transferlerine” imza atan Fenerbahçe’nin maçının sıkıcı olmasını kimse beklemiyordu. Fenerbahçe’nin ilk onbiri nihayet ideali yakalamış gibiydi. Özellikle Samatta, Thiam, Valencia üçlüsü sanki 3 santraforla oynuyormuş hissi, keyfi veriyordu Fenerbahçe taraftarlarına. Fenerbahçe’nin avantajı güçlü kulübesiydi, dezavantajı ise oyuncuların birbirini henüz tanımıyor olmasıydı. Maç öncesi Caner, Samatta’ya nereye nasıl orta yapacağını el kol işaretleriyle anlatıyordu. 24 Dakikada korner pozisyonunda bunun faydası görüldü. Caner’in ortasında Samatta Sarı Lacivert formayla ilk gölünü attı. Gol dışında yaklaşık 35 dakika Fenerbahçe’nin hakimiyeti, son 10 dakika ise Karagümrük’ün etkin olma çabaları vardı. Ancak fazla pozisyon yaşanmadı. İkinci yarı ise her iki takım da zaman zaman oyunun hakimi oldu. Fenerbahçe’de orta sahada Ozan, ileride Valencia mücadeleci oyunlarıyla ön plana çıkarken, Gökhan-Valencia kanadı oldukça etkiliydi. Sosa merkezden pozisyon üretimi için çaba harcarken, kafalarda “acaba Kadıköyde’ki maçlarda Ozan’ın yerine Mert Hakan Yandaş mı yer alsa” soruları belirdi. Nitekim Erol Hoca da 57’nci dakikada Ozan’ın yerine Mert Hakan’ı oyuna aldı ama beklediği verimi alamadı. Diğer değişikliklerle ilgili yorumu sütun komşum Tribünün Muhalif Sesi İbrahim Can Beye bırakıyorum. Sanırım Tolga Ciğerci konusunda söyleyecekleri vardır. Şimdiden katıldığımı söyleyebilirim. Karagümrük maçı şunu gösterdi ki Fenerbahçe’nin santraforu var; Samatta ve Cisse Vedat Muriç’i aratmayacak. Samatta topla az buluştuğu bir maçta bile 2 gol atarak taraftara “rahat olun, ben varım” dedi. Ve Altay…Her hafta daha iyi bir kaleci olma yolunda adım atan Altay’ın, ilk yarıda Karagümrük’ün tek pozisyonunda gösterdiği refleks eskilerin deyimiyle takdire şayandı. İkinci yarıda kurtardığı penaltı kadar Jimmy Durmaz’ın şutunda kusursuzdu. Sonuç; Fenerbahçe’nin iskeleti oturuyor; rakibe göre birkaç değişiklik yapılacak ilk 11 netleşiyor. Elbette buna bağlı olarak oyun biçimi de şekilleniyor. Biraz iddialı olacak ama “sıra ince ayara geliyor”. Fenerbahçeli geleceğe umutlu bakıyor diyebiliriz.
