Yaşar Seyman
SEVGİ SOYSAL KÜTÜPHANESİ
Sevgi Soysal’a doğum günü hediyesi Sevgi Soysal Kütüphanesi...
Bir kadın yazar adına bir kütüphane nasıl da yakıştı.
Kadın ve yazar olma sorumluluğunu omuzlarında yüreklice taşıyan, edebiyatımıza unutulmaz yapıtlar bırakan, okuru olduğum andan itibaren gönül meclisimde yer alan Sevgi Soysal bir anıt isim.
Kütüphanenin açılışına giderken; gönlümden geçen; Mümtaz Soysal’ın Mamak Cezaevi’nde tutuklu eşi Sevgi Soysal’a evlilik yıldönümünde götürdüğü bir demet kır çiçeğini götürmeyi çok istedim.
Sonra vazgeçtim…
Bir kütüphanenin sadece açılışına gidilmez ki yine gider, kitaplara dokunur, okur, notlar alır, o efsane aşkın anısına bir demet kır çiçeğimi bırakırım…
Bir kütüphaneye gittiğimde kütüphanelere yönelik yazarlardan, düşünürlerden sözler belleğimde uçuşur.
İtalya’nın Po nehri ile dünyaya akan ve İtalyan edebiyatının varlığını dünyaya anımsatan ünlü yazar İtalo Calvino’nun şu sözünü çok severim:
“Büyük bir kütüphaneden başka neresi sana sığınak olabilir.”
Sonra da tarihçi İlber Ortaylı’nın konuşmalarında sıkça kendi sorduğu ve yanıtladığı sözü: “Kütüphane nedir? Beşeriyetin hafızasıdır.”
Güneşli bir eylül günü Sevgi Soysal Kütüphanesi’nin açılışına gitmeye hazırlanırken gönlümden Sevgi Soysal doldu taştı. Bu kadar genç yaşına karşın, ne kadar çok yapıt ne kadar çok toplumsal mücadele kattı. Bütün bunları sonsuzluğa emanet edip aramızdan genç yaşta ayrıldı.
“Korkma, aydınlığı bir ucundan da olsa görenlerin işi değil korkmak,” diyen Sevgi Soysal, 30 Eylül günü İstanbul’da doğan, Selanikli mimar ve bürokrat bir babayla, Alman bir annenin altı çocuğundan üçüncüsü olarak büyüyor.
Başkentin okullarında okuyan yazar, yazın mutfağını Ankara’ya kuruyor ve Ankara’dan dünyaya sesleniyor. Ankara’nın kolejlerini, üniversitelerini, meydanlarını öylesine yaşıyor ve seviyor ki kitaplarından birinin adını “Yenişehir’de Bir öğle Vakti” koyuyor.
12 Mart darbesinin ağırlığını büyük bedeller ödeyerek, Mamak Cezaevi’nde geçiren Sevgi Soysal, “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’ndan…” şunları bize bırakıyor:
“Ne güzel suçluyuz biz hepimiz.”
“ Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak
Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir…”
Çok kültürlü bir ailede büyüdüğü için yaşadığı kent Ankara olsa da o yüreğini dünya kentlerine, insanlığa, kadınlara sevgiyle açan bir yazar.
Çankaya Belediyesi Sevgi Soysal Kütüphanesi ile on dört kütüphane sayısına ulaşıyor. Bilime, sanata, gençliğe, geleceğe açılan on dört pencereden birinin açılışına katılmaktan gönendim. Cebeci semtinde açılan bu kütüphane gençlerin sığınağı, kültür evi, gelecek kaynağı umarım olsun…
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen açış konuşmasında, Sevgi Soysal’ın toplumsal mücadelesinden, edebiyat yolculuğundan yapıtlarından söz ederek bu kütüphaneyi Ankaralılara ve genç kuşağa armağan ettiğini söyledi.
Sanata duyarlılığından dolayı PEN Ankara Temsilcisi olarak teşekkürler …
Victor Hugo diyor ki: “Kitaplık kurmak, ibadethane yapmak kadar kutsaldır.” O nedenle kütüphaneler açılır, sonra da büyür.
Sevgi Soysal Kütüphanesi Ankara’nın kültür evlerinden biri olarak yaşamını sürdürecektir. Kim bilir belki de yarınların Arjantinli yazarı Jorge Luis Borges gibi yazarlar bu kütüphanede dünyaya ses verir…
Atatürk’ün Çankaya’sına sanat yakışır...