Nuray Babacan
PARTİDE SOYLU AÇMAZI
İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim öncesinde kimin işine yaradığı belli olmayan doz aşımının, AKP içerisinde ciddi yansımaları var. Bakanın son bir ay içerisinde art arda yarattığı krizler, partide çoğunluk tarafından desteklenmiyor. Hatta gerçek amacının ne olduğuna ilişkin endişeli yorumlar yapılıyor. Soylu’nun bırakın CHP’yi, ABD’ye karşı tavrı, G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önüne konulacak kadar sorun oldu.
AKP kulislerinde, Soylu’nun son dönemde birbirini aratmayan çıkışları en çok tartışılan konuların başında geliyor. Önce ABD’ye yönelik açıklamasıyla başlayalım. İstiklal Caddesi’ndeki terör saldırısının ardından bakan Soylu’nun “ABD Büyükelçiliğinin taziyesini reddediyoruz, kabul etmiyoruz” sözleri, ciddi bir diplomatik krize neden oldu. Öyle ki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bali’deki G20 Liderler Zirvesi’nde ABD Bakanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede bu konunun gündeme geldiği anlatılıyor. Biden ve ekibinin, İçişleri Bakanı Soylu’nun ABD’ye yönelik sözlerinden rahatsızlığını dile getirdiği, Erdoğan’ın da Soylu’nun hatasını düzeltmek zorunda kaldığı ve yanındakilerine bu konudaki tepkisini açıktan belli ettiği konuşuluyor.
Ana muhalefet Partisi CHP ve CHP’li belediyeleri sık sık hedef olan ve aylardır ortaya attığı iddiaları ispatla sorumlu makam olmasına karşın, sadece algı operasyonu yaratmaya çalışmakla suçlanan Soylu’nun son dönemlerdeki yaklaşımları, görevden alınacağı iddialarını bir kez daha gündeme getirdi. Partide, Soylu’nun görevden alınarak, eski Emniyet Müdürü AKP Milletvekili Selami Altınok veya Ankara Valisi Vasip Şahin’in atanacağı iddiaları konuşuluyor.
AKP’liler, Soylu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından korunduğu ve görevden alınmasına izin vermeyeceği görüşüne, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kafasında bu işi bitirirse, Bahçeli’yi çok kolay ikna eder” diyerek yanıt veriyorlar. Sorun da bu işin Erdoğan’ın kafasında bitirip bitirmediğinde… Erdoğan’ın Soylu’nun yarattığı anafordan yararlanmak isteyeceği ve seçime kadar kendisini kullanacağını iddia edenlerin sayısı da hiç az değil…
URFA DURULMADI, İÇTEN İÇE KAYNIYOR
Şanlıurfa’da AKP Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın istifa edip, partide hırsızlık ve yolsuzluk iması yaparak İYİ Parti’ye geçmesinin ardından suların hala durulmadığı anlatılıyor. Erdoğan’ın rahatsızlıklarını dile getiren AKP Şanlıurfa milletvekillerine, “Urfa’yı özel olarak istişare edeceğiz ve köklü değişikliklere gideceğiz” dediği konuşuluyor. Ancak diğer partiler de boş durmuyor. AKP’nin rahatsız milletvekillerinden biri olan Kasım Gülpınar’la görüşmek için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir danışmanını gönderdiği ve birlikte siyaset yapmayı önerdiği iddia ediliyor. İYİ Parti’ye geçen Fakıbaba’nın iyi ilişkiler içinde olduğu Gülpınar’ı kendi saflarına çekmek için ısrarcı olduğu anlatılıyor.
AKP Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Yıldız’ın yakınlarının üç kişiyi öldürmesinin ardından partinin aldığı tutum ve bu vekile yönelik tepkilerin yanı sıra yolsuzluk iddialarının Urfa’daki seçim sonuçlarında önemli değişikliğe neden olacağı belirtiliyor. AKP’nin Urfa hakimiyetinin sona ereceği, HDP’nin yanı sıra, İYİ Parti ve CHP’nin daha fazla vekil çıkartacağı yorumları yapılıyor.
BAKANLARIN SEÇİM TELAŞI
Bütün bunlar yaşanırken İktidar Partisi, bir yandan da seçim sürecini yönetmek için hazırlık yapıyor. Seçmenin dikkatini çekmek ve henüz boş olan Türkiye Yüzyılı sloganının içini doldurmak için bakanlarla seri toplantılar yapılıyor. Bakanlar seçim beyannamesinde yer alacak veya büyük bilbordlarda duyurulacak projelerin kendilerininki olması için yarış içindeler.
Partinin önümüzdeki günlerde açıklamaya hazırlandığı üç projeyi aktaralım size. Biri milli elektrikli tren diye tanıtılan çalışma, diğeri Karadeniz doğal gazının kullanımıyla ilgili yeni detaylar, bir diğeri ise Bor- Karbür fabrikasında açılacak yeni tesisler… Bunların hepsini süslü bilbordlarda kampanya aracı olarak yakında göreceğiz.
Tabii bu projelerin bir kısmının fizibilitesinin bile bitmediği, tamamlanma tarihinin 2040 olduğu da ayrı sorun. Örneğin, İstanbul- Ankara arasındaki hızı tren hattını daha da hızlandıracak bir projenin de bu süreçte sunulacağı aktarılıyor. Ancak henüz fizibilite aşamasında olan bu çalışmanın seçim vaatlerine sokulmasını eleştirenler var. Anlayacağınız bakanlar, ‘görünür olmak ve göz doldurmak için’ çılgın bir yarışta…