Cengiz Erdil

AKP iktidarı İstanbul’da seçim yenilgisini bir türlü içine sindiremiyor, demokrasi bazıları için inip binilecek bir tramvay durağı ya; onlar sağlam yere basanlar, diğerleri topal ördek ya! Kafayı İstanbul belediye yönetime fena taktılar… Üç seçim galibi Ekrem İmamoğlu’nun sinir sistemini hedef aldılar… Kentin tarihinde bu kadar uğraşılan başka bir başkan oldu mu? Bilen beri gelsin…

İmamoğlu yönetimine ve de CHP’li diğer belediyelere her alanda zorluk çıkarılması için sanki devletin bakanlıklarında ayrı bir birim kurulmuş gibi. Buralarda ‘silkelemenin’ programı asılı…

Mesela İstanbul’un en önemli sorununun ulaşım olduğunu bile bile; projesi, ucuz ve uzun vadeli kredisi hazır metro inşaatları için son imza bir türlü atılmıyor.

Son uygulama ise kentin gırtlağına çökmek gibi bir şey. İstanbul’un nefes borusuna göz diktiler.

Kent içinde orman mı olur canım! Millet bahçesi yapıyoruz ya! Orman içinde dolaşmak da neymiş, dinlenme tesislerinde kentin acayipleşen gerginliğini atıver! Türkiye yüzyılının devlet bakışıyla çevre politikası bu…

Konumuz Belgrad Ormanları…

Belgrad Ormanı'nın işletme yetkisi yıllar sonra belediyeden alındı. Tarım Orman Bakanlığı, gece baskınıyla koskoca ormana gece baskınıyla el koydu.

Belediyeden yapılan açıklamada şöyle deniyor; “İBB'nin sözleşme dolmadan yaptığı 49 yıllık kiralama talebi reddedildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü ile İBB Emlak Dairesi Başkanlığı arasında düzenlenen 127 maddelik kira sözleşmesinden kaynaklı hükümler eksiksiz yerine getirilmesine rağmen sözleşme uzatılmadı."

Bakanlığın açıklamasında ise Belgrad Ormanı içerisindeki giriş kapılarının bundan böyle Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından işletileceğini belirtiliyor.

Selçuk’ta otopark işletmeciliğinden sonra Belgrad ormanı mesire alanlarını göz diken Tarım Bakanlığı’nın, tarım ve hayvancılığı unutulanı artık çok zaman oldu.

ORMANIN TARİHÇESİ

Bu ormanın Belgrad adının alması; Osmanlı’nın muhteşem yüzyılından kalma. Adını Kanuni Süleyman'ın Sırbistan seferi dönüşü beraberinde getirdiği Belgradlıların yerleştirildiği Belgrad köyünden almış. Burada bir önemli ayrıntı var. Köy sakinlerinin su kaynaklarını kirlettiği anlaşılınca köy taşınmış, adı kalmış yadigar. Yani Osmanlı su kaynağına sahip çıkmış.

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında önemli bir ağaçlandırma alanıydı. Aslında kentin Kuzey ormanlarının çok büyük bölümünün devlet eliyle kurulduğu bir gerçek, çağdaş ormancılık örneği yani.

Kentin kabına sığmadığı yıllar gelip çatınca, orman ucundan, kıyısından insan eliyle budanmaya başladı, Son kazmayı da zaten üçüncü köprü ile vurdular.

Belediye bir şekilde buraya sahip çıkıyordu, bakalım otopark işletmecisi Tarım Bakanlığı nasıl koruyacak?

Ormanın ortasında AVM görürseniz, şaşırmayın!