OLDU MU BU LALE HOCAM?

Deprem felaketi sonrası tüm spor karşılaşmaları ertelenmişti. Göreve yeni başlayan Merkez Hakem Kurulu (MHK), bu aradan faydalanarak Riva’da on günlük eğitim kampı düzenledi. Ülke, deprem gündemi ile sarsılırken MHK’nın bu kampı düzenlemesinin ne kadar doğru olduğu da tartışılır.

Ancak konumuz bu değil…

17-27 Şubat tarihleri arasında Riva’da düzenlenen eğitim kampında, Süper Lig ve VAR Hakemleri 10 gün boyunca, Süper Lig Yardımcı hakemleri 22-25 Şubat tarihlerinde ve 1.Lig Hakem ve Yardımcı hakemleri de 25-27 Şubat arasında yer aldılar.


Kampta; Prof. Dr. Tunç Bozbora, Okan Aydıner, Prof. Dr Turgay Biçer, Spor Psikoloğu Arda Topaloğlu, Dr. Öğretim Üyesi Osman Çoşkun ve Dr. Mehmet Yiğit; hakemlere çeşitli konularda seminerler verdiler. Bu isimler haricinde, yine Riva’da on gün boyunca süren kampta bir eğitimci daha görev aldı: Öğretim Görevlisi Ahmet Orta… Bu isim, yeni Merkez Hakem Kurulu Başkanı Prof.Dr. Lale Orta’nın eşi…

Okan Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olan Ahmet Orta, Süper Lig ve Süper Lig Yardımcı hakemlerine 23 Şubat Perşembe Günü 14.00- 16.00 saatleri arasında; Drama Yoluyla İletişim, Empati, Farkındalık ve Görsel Hafıza konularında dersler verdi. Ahmet Bey; Okan Üniversitesinde Öğretim Görevlisi unvanıyla İletişim Bilimi Uzmanı ve Yaratıcı Drama Eğitmeni olarak görev yapıyor. Yani, eğitim verdiği konunun da uzmanı. Yüksek lisansını Kültür Üniversitesinde İletişim Sanatları üzerine yapmış. 1995-2008 yılları arasında Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Eğitim Müdürlüğünde, Öğretim Görevlisi olarak çalışmış. Ülke, ne yazık ki, liyakatsizliğe gömülmüşken Sayın Orta’nın yeterliğinde hiç sorun yok. Tek sorun; Ahmet Bey’in, MHK Başkanı Lale Hanım’ın eşi olması…

TFF Hakem İşleri Müdürü eski hakem Tayfur Özkan’ı arayarak seminere katılan eğitimcilerin, verdikleri dersler karşılığında “ücret” alıp almadıklarını sordum. Tayfur Hoca, hiçbir eğitimcinin ücret almadığını söyledi. Hakem İşleri Müdürü Özkan’a, ‘bu açıklamayı yazımda kullanacağımı’ söyleyip, ‘bilgiyi kendisinden aldığımı’ yazıp yazamayacağımı sorduğumda; ‘bu konuda isminin kullanılmamasını’ rica etti. Tayfur Bey, aynı gün içinde beni arayıp; ‘MHK Başkanı Lale Orta ile konuştuklarını ve eğitimcilerin hiçbir ücret almadıklarının futbol kamuoyunda bilinmesi için kaynak için ismini kullanabileceğimi’ iletti. (Burada bir not düşmek istiyorum; kaynak gazetecilikte mesleğin namusudur. Gazeteci, haber kaynağı ile iyi ilişkiler kurmalı ve bilinmek istemiyorsa deşifre etmemelidir.)

Buraya kadar her şey normal… MHK Başkanı Lale Orta’nın eşi Öğretim Görevlisi Ahmet Orta alanında uzman bir isim ve diğer eğitimciler gibi hiç bir ücret almamış… Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen Sayın Ahmet Orta’nın eğitim kampında seminer vermesi etik değil… Çünkü Ahmet Bey, eşinin başkanlığını yaptığı kuruma eğitim vermiş. Bu durumda, liyakat sorunu yok ama pozitif ayrımcılık var…

Konu ile ilgili MHK Başkanı Lale Orta ile görüşmek istedim. Telefonumu açmadı. Ardından WhatsApp uygulaması üzerinden yazışmamız oldu kendisi ile. Sayın Başkan’a; ‘ Ücret almasa dahi, Ahmet Bey’in seminere katılmasının, BENCE, etik olmadığını ve yazımda buna da yer vereceğimi’ ilettim. Sayın Orta da; ‘Düşünceme saygısı olduğunu, bu eleştirileri öngördüklerini, ancak bu eğitimin hakemlere katkısının daha fazla olacağını düşündükleri için böyle bir uygulamayı yaptıklarını’ söyledi.

Yukarıda da belirtiğim gibi; hakem seminerine eğitimci olarak katılan Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sayın Ahmet Orta’nın kariyeri, ders verdiği konu için yeterli. Ücret de verilmemiş. Ancak ‘etik’ değil. Ahmet Bey’in, MHK Başkanı Lale Hanım’ın eşi olması ‘pozitif ayrımcılık’ olarak gözüküyor. Ve ders verilen konuda Ahmet Bey, ülkedeki tek eğitimci de değil. Futbol kamuoyunda, Lale Orta başkanlığındaki MHK’nın yıpranmaması için, dikkat edilmesi gereken bir konu. Kimsenin aklına karpuz kabuğunu düşürmemek lazım, değil mi Lale Hocam?

Not defterimi açmadan, performans değerlendirilmesinin nasıl olduğunu anlatalım… Herhangi bir hakemin, herhangi bir maçtaki “başlangıç” notu 8,4’tür. Hakem, verdiği doğru ya da yanlış kararlarla notunu arttırır veya düşürür. Bu sayfada da her hakem için başlangıç puanı 8,4 olacak.

13 yıl boyunca amatör- profesyonel birçok maça çıktım. Kurallar çerçevesinde gördüğümü, inandığım kararları verdim… Bu satırları yazarken de, yine aynı mantıkla, kurallar çerçevesinde gördüğümü inandığımı yazacağım ve puanlama yapacağım.“Uğur Hoca’nın Not Defterine” hoş geldiniz…

GALATASARAY (1) KASIMPAŞA (0)

Hakem: Atilla KARAOĞLAN (8.2)
Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem:
Ceyhun SESİGÜZEL (8.3)
İkinci Yardımcı Hakem:
Kerem ERSOY (8.2)
Dördüncü Hakem: Burak ŞEKER (8.4)
VAR: Hakan CEYLAN (8.3)
AVAR: Onur ÖZTOPRAK (8.4)
AVAR: Serkan OK (8.4)

Atilla Karaoğlan, FIFA kokartına aday olduğu günden bu yana hata üstüne hata yapıyor. Bu maçta, verdiği tüm sarı kartlar doğru. Ama eksik… Maçın hemen başında, Galatasaraylı Torreıra’nın taç çizgisi kenarında rakibinin ayağına basması var. Net sarı kart bu pozisyonu atladı. 85. Dakikada Kasımpaşalı Donk’un Zanıolo’ya hem savurduğu tekme (teşebbüsü de kırmızı karttır.) hem de aşil tendonuna basması var. Kart göstermek yerine, uyarmayı tercih etti. İlginç bir disiplin uygulaması…

Maçta her iki takımında beklediği penaltı beklediği pozisyonlar var. Her iki karar da doğru. İlk yarının sonunda Djılobodjı’nin kolu uzamıyor, doğal konumda, 90+12’de kullanılan serbest vuruşta ise, top Barış Alper’in eline çarpıyor. Barış’ın elinin konumu doğal.

Galatasaray’ın attığı golde, İcardi şeklen ofsaytta olsa da bulunduğu pozisyondan avantaj sağlamıyor ve rakibi ile mücadele etmiyor. Kıdemli Yardımcı hakem Ceyhun Sesigüzel’i tebrik ederim bu kararı için. Ancak Yardımcı hakem Sesigüzel, ikinci yarıda Galatasaray korneri sonrasında topun oyun alanını terk ettiğine dair tespitte bulundu. Oysa ki, pozisyonda yardımcı hakemin bulunduğu yer, bu kararı verebilmesi için, doğru değildi (bu tip pozisyonlarda yardımcı hakemin doğru karar verebilmesi için, sıfır nokrasında olması gerekir). Topun oyunda olup olmadığına dair karar, VAR hakemlerine bırakılmalıydı. Diğer yardımcı hakem Kerem Ersoy’un da 37. Dakikada İcardi’nin pozisyonunda vermiş olduğu karar –hizada olmasına rağmen- yanlıştı.

GİRESUNSPOR (2) – KARAGÜMRÜK (2)

Hakem: Kadir SAĞLAM (7,9)
Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: Serkan OLGUNCAN (8.4)
İkinci Yardımcı Hakem: Mustafa SÖNMEZ (8.4)
Dördüncü Hakem: Burak PAKKAN (8.4)
VAR: Alper ÇETİN (8.2) - AVAR: Hakan CEYLAN (8.4) - AVAR: İbrahim BOZBEY (8.4)

Kadir, çok sağlam değil… Her maçı ayrı facia… Maçta atılan 3 gole hakem Sağlam’ın, sağlam katkısı var. Her iki takım da birer gollerini penaltıdan buldu. Ancak her iki penaltı da penaltı değil. Giresunspor’un penaltısında; Sainz ortasında top Biraschi’nin koluna çarpıyor. Karagümrüklü oyuncunun kolu, topun geçmesini engellemiyor. Kol arkada kalıyor ve top kola çarpıyor. Karar yanlış. Karagümrük’ün kazandığı penaltıda ise ortada olan topa hem Ozdayev hem de Ramon müdahale etmeye çalışıyor. Ufak bir temas var ancak böyle penaltı olmaz.

Karagümrük’ün ilk golü öncesi verilen faul, nasıl bir fauldür anlayamadım. Borini kendisini bariz bir şekilde yere bıraktı, hakem de bunu yedi.

Hakem Kadir Sağlam maç içinde doğru yer alamadı, faullerde standart sağlayamadı. Koşu hızı düşük, beden dilinde problem var… Ve bu hakem arkadaş, Riva’da 10 gün boyunca, bu konular üzerine eğitim aldı. Nasıl bir eğitimse artık…

ANTALYASPOR (4) – KAYSERİSPOR (0)

Hakem: Volkan BAYARSLAN (8,1)
Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: Mehmet Emin TUĞRAL (8.4)
İkinci Yardımcı Hakem: Erdem BAYIK (8.4) Dördüncü Hakem: Gamze Durmuş PAKKAN (8.4)
VAR: Alper ULUSOY (8.4) - AVAR: Mustafa İlker ÇOŞKUN (8.4) - AVAR:Mustafa Emre EYİSOY (8.4)

Bu maçın hakemi konuşulmuyorsa, Kayserispor’un farklı mağlubiyetindedir. Volkan Bayarslan’ın disiplin uygulamaları kötü bile değil, çok çok kötü. Maçın hemen başında; Antalyasporlu Fernando’nun, Kayserisporlu Karimi’nin baldırına basması var. Gözünün önündeki pozisyona faul vermedi. 59. Dakikada; Mane’nin, Ndao’ya müdahalesi; Campanharo’nun, Antalyalı Güray’a vurması ve 74. Dakikada Kayserisporlu Thiam’ın, Bünyamin’in yüzüne dirsek ile vurması, sarı kartla cezalandırılacak hareketlerdi, hakem Bayarslan hepsini atladı… Maçta tek sarı kart var ancak bu karar da yanlış. Bu pozisyonda, faulü yapan Kayserili Uzodimma, kartı gören Antalyalı Fernando… El insaf be hocam… Bir tane disiplin uygulaman doğru olsun bari…

ANKARAGÜCÜ (2) – ALANYASPOR (0)

Hakem: Ali ŞANSALAN (8.4) - Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: Süleyman ÖZAY (8.4)
İkinci Yardımcı Hakem: Emir Eray EYİSOY (8.4) - Dördüncü Hakem: Mert GÜZENGE (8.4)
VAR: Arda KARDEŞLER (8.4) - AVAR: Onur ÖZÜTOPRAK (8.4) - AVAR: Bahtiyar BİRİNCİ (8.4)

Ali Şansalan, bu maçta ufak tefek hatalar yapsa da sonuca tesir etmeden başarılı bir yönetim gösterdi. Kendisini ve ekibini kutlarım.


BAŞAKŞEHİR (0) – BEŞİKTAŞ (2)

Hakem: Mete KALKAVAN (8).
Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: Volkan Ahmet NARİNÇ (8.4)
İkinci Yardımcı Hakem: Deniz Caner ÖZARAL (8.4) - Dördüncü Hakem: Bahattin ŞİMŞEK (8.4)
VAR: Serkan TOKAT (8.4) - AVAR: Alper ÇETİN (8.4) - AVAR: Aleks TAŞÇIOĞLU (8.4)

Mete Kalkavan’ın zorlanmadan tecrübesiyle yönettiği bir maç oldu. Maçın en  tartışılan pozisyonunu VAR yardımı ile çözdü. Adnan Januzaj, top sürerken ayağı kaydı. Dengesini yitirip düştü. Sabit ayağını yerden kaldırmasa, dizinden sakatlanma ihtimali çok yüksekti. Bu yüzden tabanı ile yakında olan rakibinin kaval kemiğine vurdu. Niyet sakatlamak olmasa da ciddi faullü bir oyun bu pozisyon. VAR müdahalesi ve kırmızı kartın doğru olduğunu düşünüyorum.


TRABZONSPOR (4) – ADANA DEMİRSPOR (1)

Hakem: Abdülkadir BİTİGEN (8.2) - Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: Kemal YILMAZ (8.3)
İkinci Yardımcı Hakem: Mustafa SARVANLAR (8.2) - Dördüncü Hakem: Cihan AYDIN (8.3)
VAR: Mustafa İlker ÇOŞKUN (8.3) - AVAR: Alper ULUSOY (8.3) - AVAR: Hakan YEMİŞKEN (8.3)

Hakem şansı, Abdülkadir Bitigen’in yanında değildi bu maçta.

33. Dakikada saha karıştığında Belhanda’nın rakibine vurduğunu görmedi. Yardımcıları ve 4.hakemi de kendisine yardım etmediler. VAR müdahalesi ve kırmızı kart doğru. Yerde yatan Trabzonsporlu oyuncuya saldırgan harekette bulunan Akintola’nın ve 50 metreye yakın mesafeye deparla gelen Trabzonspor kalecisi Uğurcan’ın da ( kaptan olması hiç bir şeyi değiştirmez) sarı kart görmesi gerekirdi.  89. Dakikada Trabzon ceza alanı içinde Vitor Hugo, topun geçmesi engellemek için, elini doğal konumu haricinde açmıştı, penaltı olmalıydı. Ancak VAR tespit edemedi. Trabzonspor’un 4. golü öncesinde de Maxi Gomez ofsayt pozisyonunda iken topa temas etti.  Kıdemli yardımcı hakem önünde olan pozisyonu kaçırdı da AVAR hakemleri bu pozisyonu nasıl tespit edemediler akıl alır gibi değil.

İSTANBULSPOR (3) – SİVASSPOR (0)

Hakem: Halil Umut MELER (8.4)
Birinci (kıdemli) Yardımcı Hakem: İbrahim Çağlar UYARCAN (8.4)
İkinci Yardımcı Hakem: Ekrem KAN (8.4)
Dördüncü Hakem: Çağdaş ALTAY (8.4)
VAR: Hakan CEYLAN (8.4) AVAR: Onur ÖZÜTOPRAK (8.4)
AVAR: Ali Saygın ÖGEL (8.4)

İstanbulspor’un kazandığı penaltıda, Sivassporlu Goutas, topun geçmesini eliyle engelliyor. Penaltı kararı doğru. Halil Umut Meler’in, önünde olan bu penaltıyı, VAR ikazı olmaksızın vermesi gerekirdi. Gradel’in ihracı, kural olarak, doğru. Birkaç saniye içinde önce itiraz, ardından da alkışlayarak çift sarı karttan ihraç oldu. Ancak ilk sarı kartın acele çıktığı düşüncesindeyim. Umut Meler’in başka maçlarda da itiraz dolasıyla, bu kadar erken kart çıkartıp çıkartamayacağını merak ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi