Nuray Babacan
İstanbul olabilir, Ankara zor
Daha genel seçimin sancıları bitmeden, yerel seçim planları yapılmaya başladı. Muhalefet seçim yenilgisinin yaralarını sarıp hızla yola çıkmazsa, ekonomideki büyük krize rağmen iktidarın şanslı çıkma olasılığı bulunuyor. İl il yapılan saptamaları ve planları aktarınca, erken kalkanın yol alacağını göreceksiniz. AKP bir süreden beri, ‘kazanılabilecek iller’, ‘kaybedilebilecek iller’ listesi yapıyor. İstanbul, Ankara, Adana ve Antalya üzerine ayrı bir plan yapıldığını bir kez daha söyleyelim. İstanbul ve Adana’ya alınması olası, Ankara ve Antalya’ya alınması zor il muamelesi yapılıyor.
Seri toplantılar
AKP’nin seçim stratejisini yürüten ekibi bir süreden beri düzenli toplantılar yapıyor. “AKP’nin CHP planı’’ başlıklı yazımızda, ilk toplantıların ayrıntılarını paylaşmıştık. CHP, kendi iç hesaplaşmasından başını kaldıramazken, iktidar partisinde seri toplantılar sürüyor. Aktaracaklarımız son toplantılardan.
Kayıp iller listesi
Parti, hem genel seçim sonuçlarına ilişkin seçmen profili çıkarıyor, hem de il il yerel seçimlerin durumunu değerlendiriyor. En yüksek oy kaybı yüzde 16,6 ile Çankırı’da yaşandı. Bu ili yüzde 16,2’lik düşüşle Karabük, yüzde 16,1’lik oy kaybıyla Bingöl takip etti. AKP, büyükşehirlerde en çok oy kaybını Konya’da yaşadı. Oy oranı yüzde 59,4’ten 47,9’a düştü. Yapılan sunumlarda, AKP açısından eskiye kıyasla dezavantajlı olduğu iller arasına Elazığ, Yozgat, Tokat, Ardahan da girdi. Oy kaybının trajik olduğu belirtiliyor.
Hangi iller potada?
Yerel seçimler için yapılacak hazırlıklarda oy oranlarındaki değişkenlik anlamlı olacak. Yani, ‘Hangi illeri kaybedebiliriz, hangi illeri kazanabiliriz’ sorusu soruluyor. Örneğin, muhalefette olan Antalya ve Ankara belediyelerini almanın zor olacağı, Adana ve İstanbul’un kazanmaya daha yakın olduğu değerlendiriliyor. Balıkesir ve Denizli’nin kaybedilebileceği yorumları yapılıyor. Bu illerle ilgili saha gözlemlerine ilişkin rapor hazırlanıyor. Sorunlu iller tek tek belirlenip özel planlamalar yapılacak.
Orta Anadolu eskisi gibi değil
AKP’nin Orta Anadolu’da, Ortadoğu Anadolu ve Batı Karadeniz’de yaşadığı yüzde 9,2, yüzde 8,7 ve yüzde 8,6’lık oy kayıpları ön plana çıkıyor. AKP’nin yüzde 50 üzerinde oy aldığı ilçe sayısı Haziran 2018 seçimlerinde 417’yken, bu seçimde keskin bir şekilde 175’e düştü. Bu veriler, sadece AKP’nin değil, muhalefetin çalışma strateji için de önem taşıyor. Tabi tartışmaları sonlandırabilirlerse…
İstanbul'a özel mesai
Gelelim İstanbul planlarına. Daha önce ana başlıkla aktardığımız İstanbul çalışmalarında bu kez bakanlıklarında dâhil olacağı projeler gündeme getirildi. İstanbul için bir dizi öneri var. Örneğin, Aile Bakanlığı’nı, Çevre Bakanlığı’nı, Ulaştırma Bakanlığı’nı, İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiren başlıklar olacak. Yani AKP, Ekrem İmamoğlu’nu cezalandırmak ve başarısız kılmak için reddettiği projelerin çoğunu, yerel seçim öncesinde merkezi hükümet marifetiyle yapmaya hazırlanıyor.
Tersine göç desteği
Örneğin, İstanbul’dan tersine göçü cazip hale getirmek amacıyla bazı projeler başlatılacak. Yazın memleketine gidip kışın İstanbul’a dönen emekli tayfasının illerinde kalmaları için cazip vergi, elektrik, su indirimi gibi projelerin gündeme getirilmesi tartışılıyor. Bu kitlenin memleketinde kalması için teşvik politikaları geliştirilecek. Trafik, taksi, çeteler, göçmen sorunu ilk kez duyulmuş gibi projelendirilecek.
Seçmen profili çıkarılacak
Ayrıca, İstanbul seçmenini analiz eden bir kamuoyu araştırması yapılıyor. İstanbul’da yaşayan seçmen profilinin ne kadar değiştiği ortaya çıkarılacak. Nasıl bir aday gösterilecek, bu seçmen profiline uyacak isimler kimler olabilir? Bu araştırma ışık tutacak. Örneğin Esenyurt’un nüfusu 1,5 milyon ve Kürt seçmen ağırlıklı. Esenyurt adayının büyükşehir sonuçlarına katkısı ayrı ayrı hesaplanacak.
Aynı propaganda anlayışı
Özetle, genel seçimlerde, ekonomi ve göçmen krizinin ortasında, ‘teröristlerle işbirliği yapıyorlar’ kara propagandasıyla nasıl yol alındıysa, yerel seçimlerde de ‘Bu projeler doğruydu niye İmamoğlu’nu belediye meclisi ve bakanlıklar marifetiyle engellediniz?’ sorusuna yanıt vermeden, ilk kez duyuyorlarmış gibi ‘Onlar yapamadı, biz yaptık’ propagandasına hazırlanıyorlar.