Ümit Sezgin
Futbolda da değişim zamanı
Futbol adına her şeyin yaşandığı bir maçla Fenerbahçe sezonun ilk yenilgisini aldı hem de kendi evinde hem de 1997’den beri yenilmediği Trabzon karşısında. Şanssızlıklar, sakatlıklar, kırmızı kart, enteresan VAR kararları… İlk yarının başında yenilen gol, ardından ikinci yarının hemen başında bireysel hatadan yenilen iki golden sonra gelen kırmızı kartla Fenerbahçe hiç beklemediği bir yenilgi aldı. Aynı kadrolar on kere oynasalar bir kere daha bu sonuç çıkmaz ama futbol böyle. Her şey mümkün.
Aslında tam değişim havası… Memleket değişim diye bağırıyor. Her ne kadar inkar ederlerse etsinler, iktidar cephesinde “değişmez lider” dışında pek çok şey değişiyor. Muhalefette Kemal Bey çoktan değiştirildi, farkında değil, nafile çabalıyor. Memleket bu kadar değişirken futbol dünyası değişmeyecek mi? Hem de alt üst olacak. Kurulan tezgahlar, illegal yapılanmalar çökecek. Nasıl siyaset dünyasının beslediği yapılanmalardaki kokuşmuşluk her gün bir yerden patlak veriyorsa, bigudi yerine dolar kullanan maşalar, toz şeker çeken meczuplar ifşa oluyorsa, futbol dünyası da her gün bir yerinden gaz kaçırıyor. Ya bir futbolcu eskisi itiraflarda bulunuyor, ya bir hakemin eşi kocasının içinde bulunduğu çeteleşmeyi cesurca anlatıyor. İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısının dayanamayıp “yeter, temizlenmeliyiz” feryadıyla yaptığı başvurunun bir benzeri futbol dünyasında hakem Kemal Yılmaz’dan geldi. “Fenerbahçe lehine karar veren hakemler neden cezalandırılıyor?” diye sordu istifa dilekçesinde hakem Kemal Yılmaz. Şurası çok açık ki bu tür isyanların sonu gelmeyecek ve bu rezil tezgahlar sona erecek. Bu değişimin katalizörü de Fenerbahçe olacak.
Maç öncesinde hem Trabzon hem Fenerbahçe cephesinden hakemleri uyaran açıklamalar geldi. Özellikle Fenerbahçe, daha önce kendisini doğrayan Zorbay Küçük’e güvenmediğini dile getirdi. Maçtaki kararlara bakarsak her iki takım taraftarının da Küçük’e eleştirileri olacak ancak büyük bir hatasından söz etmek zor.
Büyük bir üçlü eksikliğiyle çıktı sahaya Fenerbahçe. İki stoperi Becao ve Djiku yoktu. Dahası bu ikilinin önündeki Fred de eksikti. Bu şeytan üçgenini Samet, Osterwolde ve Zajc ile doldurmayı planladı İsmail Hoca.
Ancak dolmayacağı daha maçın başında belli oldu. Visca’nın solda getirdiği topta Samet ve Osterwolde seyirci kalınca Onuachu’nun kafasından Fenerbahçe bu sezon hiç yemediği kadar erken bir gol yedi. Becao ve Djiku’nun kesiciliği ve oyun kuruculuğu eksikti ama asıl olarak Zajc, Fred’in yerini doldurmaktan fersah fersah uzak kaldı.
Erken yenen gol Fenerbahçe’nin dengesini bozdu. Gole kadar ilerde baskı yapan ve pozisyonlar üreten Fenerbahçe, sonrasında pozisyon üretmekte zorlandı. Fenerbahçe kanatları iyi kullanmakla birlikte ceza sahası içinde etkili olamadı. Trabzon defansı, Dzeko ve Tadic’e de birebir markaj yaparak etkisiz hale getirdi.
Onuachu ileri atılan her uzun topta Fenerbahçe defansının stoperleriyle adeta boğuşurken birinci golün benzerini kornerden gelen topla yaptı ama İsmail’i formasından çektiği için iptal edildi.
Zajc, Fenerbahçe’nin en zayıf halkasıydı. Zajc’ın etkisiz oyunu orta sahada hakimiyet kurulmasına engel olurken, yaptığı top kayıpları pek çok atağın pozisyona dönüşmesini engelledi. Yenen gole öfkelenen İrfan Can Kahveci’nin çabaları da işe yaramadı.
İkinci yarı Samet Akaydın şoklarıyla başladı. Çıkarken yaptığı iki kritik hatayla iki gol yenmesine neden oldu. Böyle bir şoktan sonra dönmek, maça tutunabilmek her babayiğidin her takımın harcı değil. Ama Fenerbahçe direndi. Yenilen üçüncü golden sonra Fenerbahçe tribünlerinin desteği görülmeye değerdi. Fenerbahçe taraftarın da itmesiyle yüklenmeye başladı. Tadic’in aldığı penaltıyla Sarı Lacivertliler golü buldu. Sonra Ferdi ve İrfan Can ikinci gole yaklaştı.
İsmail kısa sürede üst üste gördüğü iki sarı kartla oyun dışı kalınca Fenerbahçe’nin dönüş şansı zora girdi. İkinci penaltıyı Tadic VAR kararıyla ikinci atışta gole çevirebildi. Yeniden umutlanan Fenerbahçe on kişiyle daha iyi ve organize oynadı. Trabzon’un dördüncü golü geldi ama VAR’dan döndü.
Sonuçta Fenerbahçe üç puan kaybetti ama bu dramatik kayba rağmen taraftarını, tribünleri kaybetmedi. Günün tek tesellisiydi diyebiliriz.