FUTBOL HER ŞEYDİR

“Futbol Her Şeydir”… Yıllar önce TRT Türk ekranlarında yorumcu olarak katıldığım programın ismiydi. Ben önermiştim, futbolun hayatın her alanında etkisi olduğunu vurgulamak istemiştim. “Futbol, sadece bir spor dalı değil ekonomiden siyasete hayata dair her şeydir” demek istiyordum.
Türkiye’nin tam bir siyasi türbülanstan geçtiği bu dönemde futbol da çalkalanmadan nasibini alıyor. Tabii her zamanki gibi futboldaki kaostan da en büyük payı alan yine Fenerbahçe… Baskı, tezgah, ayak oyunları, saldırı yine Fenerbahçe’nin payına düşen. Ve yine Fenerbahçe dimdik ayakta, eğilmeden bükülmeden, boynu dik direniyor. Hem de taraftarıyla, tribünüyle, yönetimiyle birlik halinde.
Tribünlerden gelen “Hükümet istifa” çağrılarının ardından başlayan siyasi ve hukuki baskıya tribünlerin yanı sıra Başkan Ali Koç’un Cuma günü yaptığı basın toplantısıyla verdiği cevapları lütfen bir kenara not edin. Bakmayın siyasi çalkantıda araya kaynayıp gittiğine, Koç’un son derece cesur açıklamaları, tarihe düşülen çok net ve sert notlardır.
İşte bu baskı ve oyunlarla Fenerbahçe taraftarının girmesi yasaklanan Kayseri maçı bu nedenle futbolun çok ötesinde her şeydi. Tüm tezgahlara verilecek bir cevaptı.
Jesus bir önceki Konya maçında görülen hücumda yaratıcı oyuncu eksikliğini gidermek için Arda’yı ilk 11’e alarak çıktı sahaya. Sağ kanattaki Ferdi-Arda ikilisi umut vadediyordu.
Maç Valencia’nın 5’nci dakikada attığı ligdeki 23’ncü golüyle başladı. Kayseri erken yediği golünde etkisiyle açık oyunu tercih edince üst üste karşılıklı ataklar yaşandı. Her iki takım da benzer taktikle oynadı. Öncelikle ilerde baskıyla gol aradılar, rakip baskı yaptığında da hızlı çıkışlarla ve defans arkasına atılan toplarla pozisyon üretmeye çalıştılar.
Fenerbahçe erken golden sonra Kayseri kalesinde etkili oldu. Önce Arda sonra iki ayrı duran toptan gelen ortada Szalai net pozisyonlardan yararlanabilseler maç erken kopacaktı.
İlerleyen dakikalarda Kayseri Fenerbahçe’nin baskısını kırmayı başardı. Özellikle sol kanattan Mane ile ileri çıktığında Cardozo, Karimi ve Thiam’la pozisyonlar yakaladı ama Altay gole izin vermedi.
Arao’nun defansa yardım için geri çekilip stoperlerin arasına girdiği anlarda orta sahada yalnız kalan Crespo Kayseri’yi durdurmakta zorlandı. Valencia ve King ikilisinden birinin orta sahaya destek vermesi gerekiyordu.
Jesus ikinci yarıya Crespo’nun yerine Zajc’ı alarak çıktı. Ancak Kayseri ilerde kurduğu baskıyla Fenerbahçe’nin çıkmasını önleyince bu değişiklik pek bir işe yaramadı. Bunun üzerine Jesus ikinci hamleyi yaparak Arda’nın yerine İrfan Can Kahveci’yi oyuna aldı.
Değişiklikler pek bir işe yaramadıysa da Ferdi imdada yetişti. Uzaklardan, yaklaşık 30 metreden vurduğu sert ve düzgün şutla ikinci golü buldu. Belki gol kadar güzel olan Ferdi’nin golden sonra yedek kulübesine gidip sevincini Arda ile paylaşması oldu. Bu iki güzel genç adam Fenerbahçe’nin gelecek umudu. Ferdi uzatmanın son dakikalarında girdiği pozisyonda golü bulamadıysa bile bir kez daha orta sahada ofansif rol alabileceğini bir kere daha gösterdi.
Uzatmaların son dakikasında kornerden yenen golün bir önemi yok ama son iki maçın Jesus’a verdiği bir mesaj var, orta sahanın merkezi iki oyuncu ile zayıf kalıyor. Arao’nun eşlikçisi ister Crespo olsun, ister Zajc isterse bir başka isim ilerdeki ikiliden birisinin orta sahaya destek vermesi gerekiyor.
Fenerbahçeli oyuncuların maç sonunda boş bırakılan taraftar tribünlerine verdikleri selamın mesajını alması gerekenler de umarım almıştır diyeceğim ama biliyorum ki onların gözü, gönlü, vicdanı hiçbir mesajı alamayacak kadar kördür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi