Ümit Sezgin
FENERBAHÇE HALA İDEALLERİNİ ARIYOR
Santraforsuz ilk 11’i gördüğümüzde rahatladık doğrusu… Evet arkadaş, eğer santraforların bir işe yaramıyorsa santraforsuz çıkarsın. Adamlar keçiboynuzu gibi, bir damla bal almak için bir ton odun çiğniyorsun. İyi niyet onların olsun, bize santrafor meziyetleri lazım. Ayrıca Türkiyenin en iyi orta saha oyuncuları sendeyse, mümkün olduğu kadar çoğunu da kullanırsın.
İlk 11’e bakınca Emre Belözoğlunun da bunu yaptığını görmek iyi geldi. Yalnız bu kadar çok orta sahayı nasıl dizecek buna bir türlü karar veremedi Fenerbahçe taraftarları, kimi 4’lü diamond dedi, kimi 4-2-3-1, kimisi de “yok canım 4-3-2-1” dedi…
Ben ise “boş verin bunları” dedim “aslolan her oyuncunun yürekten mücadele etmesi. Formülleriniz formalite. Bir Tuncay Şanlı çıkaramadık yıllardır, muhteşem olmayan yeteneğine rağmen muhteşem yüreğiyle hem oynayan hem oynatan, hem tribünleri yürekten yakalayan”.
“Gaziantep’i yensen ne olacak” diyen vardı “Sergen aldı kaçtı şampiyonluğu. Ağladı sızladı ama kopardı gidiyor”. Haklılar ama bu yıl ikincilik de önemli. Bizim “Her Daim Öfkeli Kansu”nun dediği gibi “Ortada hala 24 puan var. Fenerbahçe önündeki en büyük hedefe gitmek için sonuna kadar oynamalı. BJK puan kaybetmezse, ikinci olursun, Şampiyonlar Ligi elemesi oynarsın. ‘Efendim elenirler zaten’… Sen elinden geleni yap, sahada mücadele et, orasına biz bakarız”.
Yaklaşık 10 maçtır duran toptan gol yememiş, kornerden gelen gollere kalesini kapamış bir Gaziantep’e karşı böyle bir 11 de en mantıklısı görünüyordu.
İlk yarıda Fenerbahçe bu sene ne yapamadıysa onu yapmaya çalıştı. Önde baskı yaptı, tempo yükseltmeye çalıştı, hem merkezden, hem kanattan yüklendi. 3-4 pozisyon da üretildi. Kaleci Günay’ın kurtardıklarının yanı sıra meşhur Fenerbahçe şanssızlığı da sahadaydı.
Sosa yerini bulmuştu, İrfan Can sağ açıkta etkiliydi, Mert Hakan bile feci değildi. Sağ kanat daha fazla kullanıldı ofansif anlamda. Bu nedenle olsa gerek bir süre sonra Valencia’yı sol açığa aldı Emre Hoca.
Aslında temel sorun, 34. Haftada Fenerbahçe’nin hala bir formül, bir oyun stratejisi arıyor olmasıydı. Her tür yerleşimi gördük sahada; kimi zaman 4-3-2-1, kimi zaman 4-2-3-1 hatta kimi zaman da 4-3-3 gördük. Fenerbahçe arıyor, ideal yerleşimini bulmaya çalışıyor.
Fenerbahçe ilk yarı golü bulamadı ama kornerde bulan Gaziantep oldu. Ancak hakem Meler önce verdiği golü, yan hakemin ikazı üzerine pozisyonda Szalai’ye faul yapıldığı için iptal etti. Fatih Terim’in yıllardır yaptığı, Sergen’in bu yıl Terim’i bile geçtiği tavrı biz göstermeyelim, haksız olduğumuz pozisyonda bile ağlamayalım. Bu pozisyonda iptal edilen gol Fener’in olsa canımız yanardı. Antepli oyuncu yükselirken iki eliyle Szalai’yi itiyor ama bu itiş dengesini bozacak kadar kuvvetli mi çok tartışılır.
İkinci yarıya aynı kadro ile çıktı Belözoğlu ve aradığı golü 55. Dakikada buldu. Sosa’dan gelen topu Ozan uzattı, Mert Hakan da topu bir kaç adım sürüp ceza sahasına girdikten sonra kaleci Günay’ın uzanamayacağı köşeye attı.
Fenerbahçe golden sonra ikinciyi ararken beraberlik golünü bulan Gaziantep oldu. Ceza sahasının hemen önünde kazanılan serbest vuruşta çifte şansızlıkla gol geldi. Önce barajın arkasında yere yatan Pelkas’ı “gerek yok” diye kaldırdı kaleci Altay. Yerden gelen vuruşu da Altay uzanıp aldı ama top kucağındayken kayıp kale çizgisini geçince, hakem VAR yardımıyla golü verdi.
Ama Fenerbahçe’nin ikinci golü sadece birkaç dakika sonra geldi. Soldan ceza sahasına yapılan ortayı Pelkas kafayla arka direğe aşırtınca, Valencia golü kolay buldu.
Sonrasında Sosa ve Valencia hafif sakatlıkları nedeniyle oyundan çıkarken Pelkas ve Mert Hakan’ı da hoca kenara aldı. Oyuna girenler ise Cisse, Sinan Gümüş, Gustavo, Novak ve Osayi oldu.
Değişikliklerin işe yaradığını söylemek zor. Hatta ortaya ne yaptığını bilmeyen Erol Bulut Fenerbahçesi’nin çıktığını bile söyleyebiliriz. Fenerbahçe galibiyeti korumak için geriye çekilince Gaziantep öyle 3 pozisyon buldu ki, nasıl gol olmadığını anlatmak zor. Allah korudu diyebiliriz ancak… Fenerbahçe’nin üçüncü golü ise uzatma dakikalarında kontratakta Sinan Gümüş’ten geldi.
Evet Fenerbahçe bir yandan ideallerini arıyor bir yandan da yarışa devam ediyor.