Değişim Rüzgarına Dikkat...

Geçen hafta savunma sanayiine bütçe dışı fon yaratmak için Meclis'e sunulmuş olan yasa teklifi geri çekildi. Yapılan açıklamanın detaylarına baktığımızda Cumhurbaşkanının söz konusu teklifle alakalı toplumun her kesiminden gelen tepkileri değerlendirerek "tekrar gözden geçirin" talimatı verdiği anlaşılıyor. Son derece doğru bir karar olduğunu söyleyebilirim.

Ekonomi yönetiminin üzerinde çok fazla çalışmadan Meclise sunduğu ikinci vergi teklifi oldu bu. Bir önceki vergi değişiklikleri ile ilgili 104 sayfalık sunum bir şekilde basına sızdırılmış ve çok ciddi bir tepki toplamıştı. Teklik üzerine yapılan eleştiriler tatmin edici olmayınca maalesef içindeki iyi çalışılmış maddelerin büyük bir kısmı elenerek yasalaşmıştı. Ekonomi yönetimine karşı giderek büyüyen öfke yeni tasarıyla beraber zirve yapınca külliyenin müdahale etmesi gerekti diye düşünüyorum. Çünkü önünde sonunda her atılan adımın olumsuz yönleri siyasete fatura ediliyor.

Bazı uzmanlar, bu adımların aslında bilerek yapıldığını, vatandaşların harcama iştahını düşürmek için tasarlandığı söylese de ben bu kanaatte değilim. Çünkü ekonomi yönetiminde bu derece bir satranç oyunculuğu görmüyorum. KKM ile ilgili kararlardan döviz kurlarına müdahaleye, hem usul hem de esas açısından doğru olmayan tebliğlerden amacına uygun olmayan kararlara kadar çıraklıktan ustalığa geçiş yapmaya çalışan bir tarz müşahede ediyorum. Özel sektörün ve vatandaşların üzerinde tecrübe kazanarak staj yapıyorlar sanki. Enflasyon muhasebesi meselesinde bunu net olarak gördük.

Maliye Politikasını kamunun harcamalarına kaynak yaratmaya çalışmak olarak tanımlayan, bütçe disiplininden uzaklaşınca bütçe dışı fonlarla gizlemeye çalışan anlayışı 2000'li yılların başında bırakmıştık aslında. Kemal Derviş zamanında konulmuş ve uluslararası kriterlerle belirlenmiş kuralları bir bir ortadan kaldırmaktayız desem yanlış olmaz.

İşin kötü tarafı, herkesin sevinçle karşıladığı gri listeden çıkarılma işi Türk insanının tasarruflarını yurt dışına götürmesi için de fırsat yarattı. Yani daha fazla kaynak gireceğine eskisine göre daha fazla kaynak çıkmaya başladı. Hem de döviz kurlarının düşük seviyesinde bu gerçekleşiyor. Belki ekonomi yönetimi, en başta söylemleriyle güven verdi ama bir süredir eylemleriyle kredi kaybediyor. Keşke fırsatım olsa da şunu söyleyebilsem onlara:

"İyi bir komutan gerçek düşmanla savaşırken daha fazla cephe açmaz ve ittifakları artırarak mücadeleyi kazanmaya bakar."

Toplumun yüzde 95'ini karşısına alarak doğruyu yaptığını düşünen kişinin, devrim niteliğinde bir iş yapıyor olması gerekir. Ancak ortaya konan programın "devrim" anlamına gelen bir özelliği yok. Mesela KKM bir devrim değildi ama radikal bir adımdı. Bu derece radikal işlere en az bu kadar sertlikle müdahale edilmesi gerekirken, 2023 Haziranı’ndan 2024 Mart’ına kadar top çeviren Merkez Bankası ve gelir dağılımını iyice bozan Maliye Politikaları benimsendi. Bunlar daha önce de denemiş ve başarısız olmuştu. Bugün ısrarla denenmeye devam ediliyor.


Yukarıda belirttiğim gibi ekonomik şartların ağırlığı ortadayken Meclise sunulan vergi teklifi gündemin birinci sırasına oturunca ciddi bir rahatsızlık oluştu. Tekrar böyle bir tecrübenin yaşanması sabırları taşıracaktır. Bundan sonra hem Merkez Bankası'nın hem de ekonomi kurmaylarının çok dikkatli olması gerekir. Aksi takdirde Cumhurbaşkanının yakında gerçekleşeceğini söylediği "değişim rüzgarı" onları da etkileyecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi