Televizyon kanallarının ortak yayınında, tamamına yakını devlet kuruluşlarından ‘organize edilen’ deprem bağış kampanyasını anımsıyorsunuzdur. Ancak biz size farklı, biraz da garip bir kampanyadan söz edeceğiz. Bakanlar Kurulu toplantısında, bakanların ‘maaşları’ üzerinden yaptıkları bağışı, cimri ve cömert bulunan bakanları anlatacağız.
Öncelikle söyleyelim… Deprem yaralarının sarılması için devletten ve hükümetten daha iyi organize olan sivil inisiyatifleri yıldırma çabaları etkili olmadı. Vatandaşların büyük organizasyonlar yerine, yakın çevrelerini küçük gruplar halinde örgütleyerek, direkt depremzedelere değen yardımları planladıklarına sık sık tanık oluyoruz. Devlete olan inançta yaşanan ciddi zedelenme nedeniyle insanlar kendi ‘küçük yardım devletlerini’ kurmak zorunda kaldılar.
Bugün size anlatacağımız bağış organizasyonu bunlardan farklı. Biliyorsunuz son Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bakanlardan 136 milyon lira yardım toplandığını açıkladı. Ancak toplantı sırasında bir takım ‘zincirleme yanlış anlamaların’ yaşandığı ortaya çıktı.
Öğrendiğimize göre, Erdoğan, bakanlarına kaç maaş bağışlayacağını sorarken, söz Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a geldi. Erdoğan’ın ‘Kaç maaş bağışlıyorsun?’ sorusunu ‘Kaç milyon?’ anlayan Ersoy, 30’la başladığı rakamı Cumhurbaşkanı’nın yetersiz bulması üzerine önce 50’ye sonra da 100’e çıkardı. Cumhurbaşkanının 100 maaş sandığı rakamın, 100 milyon olduğu sonradan anlaşıldı ama Bakan Ersoy geri adım atamadı. Anlayacağınız, Ersoy’un, bakanların yaptığı bağışın 4’de üçünü üstlenmesi, tamamen yanlış anlamadan kaynaklandı.
Diğer bakanların durumu pek parlak olmadı. Kendisi de kültür bakanı gibi görev yaptığı alanda iş insanı olan ve özel hastaneleri bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 5 milyon liralık bağışla sınırlı kalması, parti içerisinde dedikodu malzemesi oldu. Diğer bakanlar, 5-6 maaş arasında bağış yaptılar. Erdoğan, bağış kampanyasına toplantıya katılan danışmanlarını da dahil etti. Saray bürokratlarının bağışları 2 maaşla sınırlı kalınca, Erdoğan, bu bağışları zayıf buldu.
Tabii, ‘bir maaş- iki maaş’ derken ne kadar bir rakamdan söz edildiğini de anımsatmak lazım. 2023 bütçesiyle bakanların maaşı 60 bin 500 liraya çıktı. Cumhurbaşkanının maaşının 100 bin lirayı biraz aşıyor. Milletvekillerine gelince, emekli milletvekili 33 bin lira, normal milletvekili yaklaşık bakanlar kadar maaş alıyor. Hem emekli, hem vekil olanların gelirleri, bu nedenle 100 bin lirayı buluyor. Saray danışmanlarının da (Tabii tek maaşı olanlar) 40 bin lira civarında maaş aldıkları öne sürülüyor.
Rakamlar böyle… Bu kampanya AKP koridorlarında çok konuşuldu. Bağış sırasında ortaya çıkan ‘ödeme kabiliyetleri’ espri ve eleştiri konusu oldu. Bazı kurmaylar, “Az veren candan, çok veren maldan derler… Bizim gücümüz bu kadar, beklenenden fazla bağış yapanlara ‘nereden bu değirmenin suyunu’ diye sormak gerekir’” sözleriyle gönderme yapmayı da ihmal etmediler.
