Ümit Sezgin
Bir de iki devre oynayabilirse
İlk defa bir ilk yarıyı verimli kullandı Fenerbahçe. İki kanat oyuncusu Osayi ve Valencia takımın kilit oyuncusu Pelkas’a ayak uydurunca Sarı Lacivertliler iki gol buldu ilk 45’de. Sonrası bildiğiniz hikaye. Ve Fenerbahçe yine deplasmandan 3 puanla dönüyor. Var bu işte bir acaiplik..
Yine farklı bir 11’le çıktı Fenerbahçe sahaya. Herkes Gustavo ve İrfan Can Kahveci’yi beklerken orta sahanın göbeğini Sosa ve Mert Hakan’la kurmuştu ve “daha çok kanatları kullanacağım” der gibiydi Erol Bulut. Oyun içinde daha çok 4-4-2 gibi dizilen Fenerbahçe’de sağ kanatta Osayi, solda ise Valencia sorumluluk üstlenmişti. Santrafor olarak yer alan Thiam’ın yanında Pelkas vardı. Aslında Pelkas serbest oyuncu konumuyla maçın da kilit adamıydı.
Fenerbahçe’de önde baskıyla başladı. Thiam ve Pelkas’ın Konya stoperlerine yaptığı baskıya Fenerbahçe orta sahası da destek verince, bol bol top kaptı Sarı Lacivertliler ve sık sık Konya’nın ceza sahasına girmeyi başardılar.
Valencia ve Osayi iki kanattan çok etkili top taşırken, defanstan Gökhan Gönül ve Atila Szlai ciddi anlamda destek verdi. Mert Hakan da bir kaç haftadır sergilediği olumlu futbolunu bu maçta da sürdürdü.
İlk gol de böyle bir etkili paslaşmadan ve yardımlaşmadan geldi. Mert Hakan’ın ters kanatta verdiği pası Gökhan bekletmeden ceza sahasına gönderince, atağa katılan Szalai’ye dokunmak kaldı. Böylece genç Macar ilk golüne kavuştu.
Kısa bir süre sonra ilk golüne kavuşan isim bu kez Osayi oldu. Orta sahada Pelkas kaptığı topu ders olarak kullanılacak şekilde doğru kullandı. Normal olarak Osayi’nin önüne doğru kanada vereceği pası, merkeze ceza sahasına doğru atınca Osayi’ye hızlı koşup topu sürmek kaldı. Osayi de hata yapmadı ve Konya defansını kolayca geçip golü attı.
Fenerbahçe’nin hücumlarını yönlendiren Pelkas, sahanın her yerinde görülen Szalai ile birlikte maçın kilit adamı oldu. Pelkas kaleyi görebildiği her yerde önce vurmayı düşünüyor ve vuruyor. Daha müsait bir arkadaşı varsa bu vuruşlar bencilliğe dönüşüyor.
Ama insan Pelkas’a kızamıyor. 42. Dakikada ceza sahası köşesinde fantastik vuruş yapmak yerine hemen sağındaki Osayi’yi görse çok daha etkili bir pozisyon olabilirdi ama vurmayı denedi. “Canı sağolsun” dedik, “hakkıdır”.
İlk yarının etkili isimleri Pelkas, Szalai ve Gökhan Gönül’dü. Bekleneni veremeyen ise Novak ve kısmen Sosa ile Thiam’dı.
Fenerbahçe ikinci yarıya iki farkın rahatlığı ile çıktı. Önde baskıdan vazgeçince, daha istekli ve canlı oynayan Konya pozisyonlar bulmaya başladı. Erol Bulut bu kez hiç vakit kaybetmedi, daha 58. Dakikada Sosa ve Thiamı çıkarıp Gustavo ve İrfan Can’ı oyuna aldı.
Kısa bir süre sonra da Ferdi ve Ozan girdi.
Bu değişiklikler Fenerbahçe’nin oyununa çok da katkı vermedi.Üstelik Pelkas’ın sol açığa geçmesi pozisyon üretimini olumsuz etkiledi. Konya etkili futbolu ile üç dört önemli fırsat yakaladıysa da Altay’ı geçemedi.
Sukubiç ile çarpışınca sahayı sedye ile terkeden Pelkas’ın yerine Samatta girdi. Şunu gördük ki Samatta herşey yapabilir ama gol atamaz. Yine karşı karşıya pozisyonda topu kalecinin üstüne vurunca “Galiba içine Slimani kaçmış” demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden.
Bulunan üçüncü gol ise Konya kalecisinin armağanı.
Sonuçta Fenerbahçe yine deplasmandan üç puanla dönmeyi başardı. Peki nasıl oluyor da Fenerbahçe evinde bu puanları alamıyor? Cevabı olan beri gelsin.