Erden Timur’un basın açıklaması ile gündeme damga vurduğu bir haftayı geride bıraktık.
“Türk Futbolu İçin Adalet” mottosu ile yapılan bu açıklamalara -enteresan bir şekilde- ilk tepkiyi Fenerbahçe Kulübü göstermişti.
“Zamansız Hezeyanlar Hakkında” başlığı ile yapılan resmî açıklamada; Erden Timur’un yaptığı açıklamaların amacının “Fenerbahçe’yi aşağıya çekmek” olduğu belirtilmiş, konu ile ilgili apar topar basın açıklaması yapan Fenerbahçe Başkan Vekili Erol Bilecik, “Fenerbahçe’yi aşağı çekmeye kimsenin gücü yetmez. Bizim ana görevimiz bunlara fırsat vermemektir.” demişti.
Üst üste yaşanan bu gelişmelerde ya çok büyük bir iletişim kopukluğu ya da -anlaşılmaz ölçüde- enteresan bir durum mevcut. Çünkü adalete belki de en çok ihtiyacı olan kulüplerden birisi Fenerbahçe’ydi! Ali Koç Başkanlığında mevcut hakemlerle son 10 yılda en az şampiyonluk yaşayan, ilk sezonunda 6. ikinci sezonunda 7. üçüncü sezonunda 3. Ve dördüncü sezonunda ancak 2. olabilen Fenerbahçe’ydi. Hatta geçen sezon Başkan Ali Koç, Trabzonspor’un kollandığını mevcut hakemlerle Fenerbahçe’nin hakkının yendiğini elinde hoparlör ile ifade etmiş, bu isyanı ve fotoğrafı haftalarca manşet olmuştu.
Aradan bir sene bile geçmeden aynı hakemlere karşı Galatasaray Kulübü’nün ortaya koyduğu “Türk Futbolu İçin Adalet” çağrısına destek verilmemesi, üstelik 9 haftalık puan tablosunun esas alınarak bu çağrının “Fenerbahçe’yi aşağıya çekmek” amaçlı yapıldığının düşünülmesi ve basın yoluyla ifade edilmesi çözüm odaklı olmadığı gibi, Türk Futbolunun önündeki en büyük engel olan mevcut yapıyı koruyan bir anlam taşımaktadır. Kulüpler ve yöneticiler takım ve renk ayırt etmeksizin mevcut yapıya karşı yapılan tüm girişimlere destek vermeli, Türk Futbolunu kangrene dönüşmüş ve dokunulmaz olan mevcut hakemlerden kurtarmalıdır!
Galatasaray’ın hak ve adalet arayışının haklılığı, Alanyaspor karşısında da bariz bir şekilde ortaya çıktı. Galatasaray’ın oyunu domine ettiği, Alanyaspor savunmasını bunalttığı ilk 20 dakikada (2’si ofsayttan iptal edilen) 4 gol attığı, 1 penaltı beklediği, %84,2 top yüzdesi ile oynadığı, belki de büyük bir fark atıp ligin kalan haftalarına çok farklı yansıtabileceği bir maça hakem Ali Palabıyık müdahale etti!
Hatalardan dönülerek Lucas Torreira, Sergio Oliviera ve Mertens’ten oluşan orta saha ile bambaşka bir Galatasaray izlediğimiz, Rashica’nın parmak ısırtan performansının, İcardi, Kerem ve Mertens’in futbolseverlere izlettiği resitalin bir düdük ile heba edildiği bir futbol gecesi yaşadık. Çok net faul olmayan ve kaleye yaklaşık 65 metre mesafede gerçekleşen pozisyonda Sacha Boey oyundan atıldı.
Pozisyonda Boey’in rakibi Candeias’a müdahalesi faul çalınmasını gerektirecek sertlikte olmadığı gibi kaleci Muslera’nın, Candeias’a yakın olduğu için atağı engelleme ihtimali, Galatasaraylı bir diğer savunma oyuncusunun kaleye daha yakın olması gibi sebepler, hakem Ali Palabıyık’ın maça daha da önemlisi kendisini bu maça atayanların lige müdahalesini açıkça ortaya koyan realitelerdi!
Maçın kalan bölümlerinde de hakem Ali Palabıyık taraflı düdükleri ile Alanyaspor’u maça ortak ederek, Galatasaray’ın farklı kazanacağı maçın 2-2 beraberlik ile sonuçlanmasına sebep oldu!
Maçın 2-2 berabere bitmesinden öte hakem Ali Palabıyık’ın yönetim anlayışı, hafta içinde Erden Timur’un sert tavrına karşı gösterilmiş bir meydan okumaydı! “Biz buradayız, güçlüyüz ve bize hiç kimse müdahale edemez” dediler!
Erden Timur ve Galatasaray camiası müdahale edebilecek mi bunu zamanla göreceğiz ama Galatasaray’ın bu mücadelede yalnız olduğunu, diğer kulüplerin mevcut yapıyı değiştirmeyi düşünmediklerini hatta bu mücadeleyi “kendilerini aşağı çekme çabası” olarak gördüklerini açıkça ifade edebiliriz…
