Sevgili futbolseverler, kaçırmayın, Fenerbahçe maçlarında seyir zevki var. Bunu sonuçtan bağımsız olarak söylüyorum, hangi takımı tuttuğunuzun önemi yok, futbolu seviyorsanız Sarı Lacivert oyundan keyif alırsınız.
Akıllı ve yetenekli adamlarla oynuyor bu sene Fenerbahçe. Kafası çalışan becerikli adamlar, doğru yerlerde doğru baskı yapıp topa sahip oluyor sonra yeteneklerini konuşturup skor üretiyor. Syzmanski, Tadiç, Dzeko, Ferdi, İrfan Can ve Fred futbol aklını sahaya koyuyor. Geriden Djiku, Becao, ortada İsmail önlerindekilerle akıl yarıştırıyor. Geçen senenin ne yaptığını pek bilmeyen sarsağı Osterwolde bile bu yıl hatasız top oynuyor. Hep akıl eden ama yapamayan Mert Hakan Yandaş bile saç baş yoldurmuyor.
Aslında erteleme maçları sevimsizdir, pek tat alınmaz. Başakşehir’e bakın, ertelendiği tarihte takımda olmadıkları için pek çok oyuncusunu oynatamıyor ama bugünün Başakşehir’i tüm oyun kurgularını oynatamadığı o oyuncularla yapmış durumda. Onlarsız bir oyun planı yok ki. Ayrıca her iki takım için de normal takvimin içine girip sıkıştıran bir maç. Perşembe günü erteleme maçı Pazar normal maç. Hiçbir şeyi beceremeyen Federasyonumuz keşke sezon başında planlamaları iyi yapsa da bu ertelemeler olmasa. Neyse nafile dilek bunlar. Federasyon’un derdi başka.
Boşa “Zorbay Küçük ama mide bulandırır” demiyorlar. Bu arada işin acı tarafı “hangi hakem gelse Fenerbahçeli ya da Beşiktaşlıların içi rahat olacak?” derseniz, tek bir isim yok. Neyse ki sahada öyle bir Fenerbahçe vardı ki Zorbay Küçük’ün bile eli kolu bağlandı, ne kadar uğraştıysa da birkaç saçma sarı kart dışında bir şey yapamadı.
Futbol baskı oyununa dönüştü. İlerde baskı Allah'ın emri, orta sahada baskı peygamberin kavli. Fenerbahçe de Allah için bu sezon pek “dindar”, farzı sünneti eksiksiz yapıyor, özellikle maç başlangıçlarında. Bu kez önde sağlam baskının ödülünü ilk on dakikada iki golle aldı Sarı Lacivertliler.
Durmamak gerek.. Kaç gol atarsan at durmayacaksın. Beşiktaş’a dört attıktan sonra durunca iki gol yiyen Adanademir Spor’u unutmamak lazım. Durmadı, baskıdan vazgeçmedi Sarı Lacivertliler ve 20. Dakikada 3. golü Syzmanski ile buldular.
Çağdaş Atan 30. Dakikada iki oyuncu birden değiştirerek o ana kadar rakip ceza sahasına bile giremeyen takımını ileri itmeye çalıştı. Keny ve Figueredo’nun girişiyle Başakşehir ileri daha fazla oyuncuyla çıkınca Fenerbahçe’nin cevabı geriden uzun ve hızlı toplarla çıkmak oldu.
Maçın öyküsü ikinci yarıda da değişmedi. Fenerbahçe, sahanın her noktasına hakim oldu, rakibi kendi ceza sahasına sokmadı ve sadece bir gol atabildiyse de çok sayıda pozisyon üretti.
Sahanın en iyisi Syzmanski’ydi. Attığı iki gol bir yana sahada basmadık yer bırakmadı, çok önemli müdahalelerde bulundu. Başakşehir’in kontra atağına bile son müdahaleyi yapan adamdı. Her maç defansta büyüyen Djiku da bugün attığı golle bu takıma her türlü katkıyı vereceğini ortaya koydu.
Maç sonunda statta özlenen atmosfer vardı. Seyirci tribün buluşması, İsmail Kartal Hoca’ya sevgi tezahüratları “Bu sene o sene” der gibi…
Futbolda kayıpsız seri ile liderlik devam ederken, Fenerbahçe Kadın Basketbol takımı da süper kupayı getirdi. Geçen yılın Euroleague şampiyonu Kadın Basketbolcular süper bir oyunla rakibini ikiye katlayarak Süper Kupa sahibi oldu… Kutluyoruz. Cumhuriyetin 100. Yılına yakıştı…
