Mutlu Hesapçı

Türkiye İş Bankası 100. kuruluş yılı kutlamaları kapsamında Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nin ana sponsorluğunu üstlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, ülkemizden ve dünyadan bale ve modern dans topluluklarını sanatseverlerle buluşturan Uluslararası Bodrum Bale Festivali, bu yıl 3-21 Ağustos 2024 tarihlerinde İş Bankası’nın katkılarıyla gerçekleştirilecek. 

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Bedri Tan Sağtürk’ün katılımıyla düzenlenen basın toplantısına Gazete Pencere olarak katıldık. Ben de aklımdaki soruları Tan Sağtürk ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’a özel olarak ayrıca sordum. 

Böyle bir görevde senin olman çok önemli diye düşünüyorum. Sen bizi dünyada da temsil ettin. Neler düşünüyorsun? 

Tan Sağtürk: Biz bir tanımlama yapacağız ve yeniden bir oluşum içinde olacağız. Kafaya koydum dünya markasına dönüştüreceğim, girmediğim hücre yok çünkü. Tüm hücrelere girdim. Sadece bizim kurumumuzun değil uluslararası alanda da o hücrelere girmeye çalıştım. Yani hücre dediğim nüfuz etmeye çalıştım. Ve inanılmaz bir teveccüh var yurt dışından. Herhalde bale konusunda operayı yöneten ilk ben olabilirim dünyada, araştırmak lazım bilmiyorum ama genelde hep operacılar ya da bürokratlar yönetir. Bale kökenli birisinin bir opera evinin başına getirilmesi nadirdir. O yüzden çok dikkat çekti. Hem Sydney Operası hem New York Metropolitan gibi önemli merkezlerle dünyanın her yerinden ciddi anlamda bir iletişim ağı başlattık.  

Bodrum Bale Festivali’nin senin için önemi nedir? Ve ilk kez senin müdürlüğünde gerçekleşecek.

Bodrum Bale Festivali'nin ilkinde ben dans etmiştim ilk önce önemi bu, ilk açılışını ben yapmıştım. Bodrum Kalesi’nin içinde olmuş olması çok değerli, halkın içinde bir festival. Bu festivallerde seyirciyle sanatçının kontak kurabildiği alan kapalı ortamlardan çok daha farklıdır. Çünkü iletişimi daha iyi hisseder seyirci ve kendisini daha rahat hisseder. Ve sonuçta antik bir kalenin içindesin, büyülü bir doku. Dolayısıyla Bodrum Bale Festivali'nin uzun yıllar yaşatılması da gerekir ki 21’incisine gelindi. 

Festival programında neler var? 

6 eserin 11 temsili ile Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nin en zengin programını hazırladık. Festival programında ilk kez sahnelenecek Kuğu Gölü Balesi’nde sanatseverler dünyaca ünlü yıldızların danslarını yakından izleme fırsatı bulacaklar. Brezilya’dan Bodrum Bale Festivali’ne ilk kez konuk olmaları için görüşmelerini sürdürdüğümüz Ricardo Amarante ve Dans Topluluğunun tango adımlarını bale adımları ile birleştirerek nefis bir repertuvarla festivalde yer almasını planlıyoruz. Ülkemizde ve dünya sahnelerinde birçok kez sanatseverlerle buluşturulan ve bu yıl sahnelenişinin 25. yılını kutlayacağımız, tasavvuf ile çağdaş temaların örgüsüyle yolculuk kavramının anlatıldığı ‘Güldestan’ modern dans eseri de Ankara ve İstanbul müdürlüklerimizin ortak çalışmasıyla muhteşem bir görsel şöleni Bodrumlu sanatseverlerle buluşturacaklar. Bodrum Bale Festivali’nde kostüm, dekor, dans ve müzikleri ile dikkat çekecek önemli bir eser ise bu yıl Türkiye prömiyerini yaptığımız Muhteşem Gatsby eseri olacak. Festivalde bütün temsilleri kapalı gişe sahnelenen Carmen ve Zorba eserleri de sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Hayallerinin arasında genel müdür olmak gibi bir düşünce var mıydı? 

Tekliften sonra iki ay kadar düşündüm. Düşündüm çünkü genel müdürlük yapısı sanat evlerinde genellikle sanat yönetmeni ve administratör olarak ikiye ayrılır. Yani bu çok zor bir görev, iki tarafı birden yönetmek ve altı kampaniyi yöneten bir genel müdür olmak var mıdır acaba dünya üzerinde? Örnekleri araştırdım çok zor, kolay bir iş değil.  

Özgür ve bağımsız kalabileceğini düşünüyor musun? 

Ben başka türlü çalışamam zaten, benim özgür alanımın mutlaka oluşması lazım. Bu konuda da bakanımıza müteşekkirim. Yani son derece geniş bir alan yarattı bana. Benim vizyoner yapıda durabilmem lazım yoksa yönetim kademesinde kendi içinde döngüsünü sağlayan bir genel müdür pozisyona geleceksem bunu yapabilecek çok daha başka arkadaşlarım vardı. Yani benim uçmam lazım önce, bunu yapabilmek için de geleceği tanımlamam için bir beyin takımı oluşturmam lazım. Bu da özgürlükten geçer. Devlet Opera ve Balesi’nin kendi bulunduğu konum adına ben şu ana kadar özgürlüğümle ilgili bir sorun yaşamadım. Bunu çok açıkça söyleyebilirim. Sonuç itibariyle bir görev tanımlaması içindeyim ama kendi alanımda ne istiyorsam yapabileceğim bir alan tanındı bana. Bu zaman içinde değişir mi, değişmez mi? Bunu zaman gösterecek, hep birlikte göreceğiz. 

Peki, İş Bankası ile yolculuk bir tek bu festival ve yüzüncü yıla özgü bir stratejik ortaklık mı yoksa uzun bir yolculuk mu? 

75. yılda İş Bankası’nın reklamlarının yüzlerinden bir tanesiydim. Bir İzmirli olarak, ülkemizin bir vatandaşı olarak benim için çok değerli ve kıymetliydi. Yüzüncü yılda da bulunmak çok değerli. Genel Müdürümüz Hakan Bey ile konuşmamda şunu söyledim; tanımlamayı devamlılık esaslı becerebilirsek ve burada kırmızı hatlarımızı en baştan konuşup sürekliliğini sağlayabilirsek bu çok kıymetli olacaktır. Özellikle bu süreçlerde bizim birbirimize ihtiyacımız var. Kültür üzerinden başlattığımız her etkinliğin ülkemize diğer alanlarda da büyük faydası var. Özellikle Bodrum’da bir festivalin hem turizm hem kültüre büyük katkısı olacaktır. 

///////////////

“Tüm kurumlar seferber olmalı”

Kültür sanata verdiğiniz destek çok değerli. Sizin için Bodrum Bale Festivali'ne bu yıl sponsor olmanın önemi nedir ve bu noktada Tan Sağtürk'ün etkisi nedir?

Hakan Aran: Öncelikle samimi olarak şunu söyleyeyim Tan Sağtürk'ün etkisi çok büyük bu sponsorlukta. Çünkü kendisi Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü olarak bizi ziyaret ettiğinde hayallerini, projelerini paylaştı. Biz de İş Bankası olarak onun hayallerine ortak olmayı kıymetli bulduğumuz için ‘Bu alanda nasıl bir destek ihtiyacınız varsa biz onu sağlayalım’ dedik. Dolayısıyla Bodrum Bale Festivali'nin sponsorluğu böyle çıktı. Bodrum Bale Festivali'nin niteliğini değiştirmek, turizme, kültür ve sanat yoluyla katkıyı artırmak adına çok önemli gördüğünü ifade etti, biz de İş Bankası desteği olursa hakkını vererek yaparız ve Bodrum Bale Festivali'nin çehresini değiştiririz dedik.

Peki, bu desteğin devamı gelecek mi?

Mutlaka, bu bir yıllık bir şey değil, bu sponsorluğu bir başlangıç olarak görmek lazım. Önümüzdeki dönemde Devlet Opera ve Balesi'nin gitmek istediği her yerde, yanında İş Bankası’nı da diğer bankaları da göreceğiz. Çünkü bu konuda çok kapsayıcı bir şekilde ilerliyor. Ben de samimi söylemek gerekirse bu tarz verdiğimiz sponsorluklar bir markayla özdeşleşsin istemiyorum yani ülke ölçeğinde ses getirelim istiyorum. Ülke ölçeğinde ses getirip değişiklik yapmak için tüm kurumların gücünün bu alanda seferber edebilmesi gerekiyor. O yüzden İş Bankası yanına A bankası, B bankası, C bankası geldiğinde opera ve balenin ilerleme hızı çok daha fazla olacak. O nedenle bizler bu konuda sadece katkıda bulunup çok ön plana çıkmamayı başarmamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Aslında bu sponsorluk örnek teşkil etsin istiyorsunuz o yüzden Bale Festivali’ne sponsor olmak daha da anlamlı. Çünkü diğer sanat alanlarına çok fazla sponsor olunabiliyor. 

Yani şöyle dediğiniz gibi popüler olan şeylerin sponsoru çok, sponsor ihtiyacı da yok. Burada önemli olan Tan Bey'in hangi alanlarda destek istediği ve o alanda destek bulmakta zorlandığı alanların bu şekilde doldurulması. O yüzden direksiyonun başında Tan Sağtürk gibi bir değerimizin olması bize güven veriyor. Ve o zaman yanında daha güzel hizalanabiliyoruz. 

O zaman bu noktada herhalde devlet yetkilileri doğru bir karar vermişler.

Tan Sağtürk gibi birinin varlığı sponsorluk anlamında sizin için önemli bir ölçüt.

Kesinlikle... Ben turizm başlığı altında her yapılanmanın çok doğru olduğunu düşünüyorum ve bu da ülkemize aslında turizmin katkısını her geçen yıl artırıyor. Buradaki tüm seçimlerin aynen Tan Sağtürk gibi doğru olduğuna inanıyorum.