Cengiz Erdil
İki farklı Bodrum fotoğrafı
Şimdinin Bodrum’unun, eski zamanın balıkçı kasabası, Cevat Şakir’in sürgün mekanıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Bodrum Yarımadası şunun şurasında 40 yıldaki akıl almaz değişimiyle her gün ülke gündemine gelir.
Bodrum, tarihinin en az orta halli turistin geldiği yaz mevsimi geçiriyor. Zenginler cephesinde değişen bir şey yok, onlar yine yıldızlı otelleri dolduruyorlar, yatları Gökova’da demirliyorlar.
Zenginden zengine fark var. Bazılarının zenginliğinin farkına bile varamazsınız, bazıları da “fakirler biz buradayız, siz neredesiniz” misali gözünün içine sokar, magazin sayfaları bunlarla doludur. Ağzında gümüş kaşıkla doğanlar, tekne ve araba parçalayan görgüsüzler, pudra şekerciler, sülükler, engerekler, çıyanlar falan…
Zenginlere bakıp da “turizm çok iyi” derseniz yanılırsınız. Bodrum’da orta halli turistten beslenen binlerce işletme var, şimdi onlar kan ağlıyor.
Bodrum Bodrum’a sığmayınca; yarımadada ortaya çıkan eskinin köyleri Yalıkavak, Turgut Reis gibi beldelerde yaz kış kalan binlerce asgari ücretli hizmet emekçileri ve binbir çabayla aldığı evinde barınan emekli de fiyatların bir garip şekilde katlandığı Bodrum Yarımadası’nda açlık sınırında hayatını çevirmeye çalışıyor.
Şimdi Yalıkavak pazarından bazı yaz mevsimi ürünlerin fiyatlarını vereyim… Domates 30 ila 50 lira, taze fasulye 150 lira, barbunya 150 lira, karpuz kilogramı en ucuzu 25 lira…
Pazarda gezerken insanların yüksek fiyatlara alıştırıldığı hissine kaplıyorum. Pazarcı esnafı da “Bunlar daha iyi günleriniz” gazını veriyor.
Ülke tarımın beceriksizlerin elinde yaz boz tahtasına dönmesi ve doğanın talan edilmesi unutuluyor, suçlular fiyat etiketlerinin arkasına gizleniyor.
BODRUM’DA BARINMA SORUNU
Bodrum barınma sorununun zirve yaptığı yerlerin başında geliyor, bu yaz kış böyle. Ev kiraları (sadece bir oda) aylık 30 bin liradan başlıyor, artık üst fiyatları yazmayayım. Bu nedenle kamu görevlileri için yine bir sürgün yeri Bodrum…
Kıyıları yağma edilen yarımadada, Bodrum Belediyesi bazı halk plajları açtı; “iyi de oldu” derseniz sonrası içler acısı bir yurttaşlık sorunu… Plajlara konulan soyunma kabinlerinin tuvalet olarak kullanıldığını yazayım, gerisini getirmeyeyim. Bazıları suçu hemen göçmenlere atıyor ama hiç de öyle değil. İş bulma umuduyla buraya gelen insanlar geceyi halk plajlarında geçiriyor. Parklarda, mandalina bahçelerinde bir köşeye kıvrılanlar da cabası.
Bodrum; en üstekilerle en alttakilerin fotoğraflarıyla yeni zamanlar sergisinin parçalanmış manzarasıdır artık.
Bodrum’un iki farklı fotoğrafına bakarsanız, orta yerdekilerin halini daha iyi anlarsınız.