Cengiz Erdil
GÖKOVA’NIN İNCİSİ ÖREN NE HALE GELDİ?
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı eskinin balıkçı köyü Ören önceleri belediye idi, 2012 yılında AKP’nin Anadolu coğrafyasını alt üst eden düzenlemesiyle mahalle kimliğini aldı. Zaten çevre sorunlarıyla boğuşan Ören’in başı dertten kurtulmaz oldu.
Ören’in mavi yeşil doğasının bozulması Özallı yıllarda başladı. Ören tepelerine çıktığınızda Gökova’nın içine eden 80’li yılların katliam abideleri Kemerköy Termik Santrali’ni, biraz kuzeydeyse Yeniköy Termik Santrali’nin bacalarını göreceksiniz. Araları 15 kilometre olan iki santrali besleyen açık kömür ocakları Ören-Milas arasında; cehennemin tozlu dumanlı yolu gibidir.
Cehennemin zebanisinin tırpanla biçtiği Akbelen cinayeti de bu coğrafyanın tam orta yerinde işlendi.
Bal deposu, kekik ve çam kokulu Akbelen ormanını, ne işle uğraştığını asla öğrenemeyen, tarımı ve hayvancılığı bir kenara bırakıp termik santral şirketinin iş makinalarına açan dönemin Tarım ve Orman Bakanı olan Bekir Pakdemirli idi. Üç yıl önce Işıkdere çevresi kömür madeninin genişlemesi yönünde kaldığı için yıkıldı ve üretim sahasına dönüştürüldü.
ÖREN YAT İMALAT MERKEZİ OLUYOR
Ören’in bir başka sorunu ise tam bir gözden kaçanlar hikayesi…
Sekiz bin kilometreyi bulan sahillerimizde tersaneler için bula bula Gökova’nın incisi Ören’i buldular. Mavi yolculuğun orta yerindeki Ören’e göz dikildiğinin hikayesidir bu…
Bodrum’un çok eski denizcilik geleneğine dayanan ağaç gulet teknelerini meraklısı bilir, bu tekneler artık dünyada da ilgi görüyor. Bu tekneleri yapan tersanelere hiçbir itirazımız yok, zaten el yapımı sayılan tekne imalatı için birkaç yer vardı.
Ancak şimdi sac ve fiber devasa yatların yapıldığı tersaneler son 20 yıl içinde Ören kıyılarını doldurdu. 30’un üzerinde tersane var. Vahşi kapitalizm şimdi tersanelerle de Ören’in içine ediyor, Milas Ören Yat İmalat ve Çekek Yeri’nin inşası sürüyor. Burada da 31 tersane yer alacakmış. Uçaksız havalimanlarının yapımında imzası olan, geçmediğimiz köprülerin muhasebesinde sorumlulardan biri de Binali Yıldırım’dır. Yıldırım’a göre, Ören Avrupalı yatların onarım merkezi olacakmış.
Eskiden malum Devlet Planlama Teşkilatı vardı, bu tür projeler masaya yatırılır, uzmanlar değerlendirir, gerek devlet gerekse özel sektörün yatırımları belli bir planla yürürdü. 22 yıldır bu uygulama artık yok… “Ben yaptım oldu” anlayışla işler yürüyor.
Aslında Ören’de kömür için orman, tersaneler için kıyıların kıyımıyla turizme kurşun sıkılıyor.
Çok değil; 30 yıl sonra insanlar, “Ören nasıl kurtarılır” hesaplarına dalacaklar.