Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Farklı galibiyetin sırrı

Transfere 40.000.000 Euro'ya yakın bir para harcayan son 2 sezonun şampiyonu Galatasaray, Çaykur Rizespor maçına sağ bekte Kaan Ayhan, sağ açıkta Yunus Akgün ile başladı.

Osimhen’in ilk 11’de olması, kadro yapısını ve niteliğindeki yetersizliği unuttursa da bu plansız kadro mühendisliği pek kabul edilebilir gibi değil!

9 milyon Euro ödenen sağ bek Jelert kulübede oturuyor, orijinal mevkisi stoper olan Kaan Ayhan -zorunluluktan- sağ bek olarak oynuyorsa şapkanızı önünüze koyup düşünmeniz lazım.

Bayern Münih’e 30 milyon Euro’ya satılan Sacha Boey’e 1,5 milyon Euro, oynadığı dönemde harikalar yaratan Mariano’ya 4,5 milyon Euro, hatta Galatasaray tarihinin en iyi sağ beklerinden Ebou’ye dahi 3,5 milyon bonservis bedeli ödendiği düşünüldüğünde, yedek kulübesinde oturan bir sağ beke ödenen 9 milyon Euro’nun ne kadar vahim olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Kadro mühendisliği ve ödenen paralardan daha önemli bir gerçek var Galatasaray’da; Galatasaray taraftarının takıma olan tutkusu ve inancı.

Koşullar ne olursa olsun takımını maddi ve manevi anlamda destekleyen olağanüstü bir güç!

Çaykur Rizespor maçında da inanılmaz bir destekle takımının yanındaydı bu güç.

Bu güç ve takımdaki kaliteli ayaklarla çok iyi oynamadığı ilk yarıda 2-0, maçın tamamında 5-0’lık skor üstünlüğü yakaladı Galatasaray.

Osimhen, Davinson Sanchez ve Gabriel Sara kaliteli dokunuşları ile fark yarattı maçta.

Drogba’nın genç haline benzettim Osimhen’i.

Belli ki lige damgasını vuracak.

Hem bileklerine hakim hem de hava toplarında inanılmaz etkili.

Gabriel Sara -Şener Şen’in feribotta jilet sattığı kıvamda- Brezilya kumaşının kalitesini anlatıyor her topa dokunuşunda.

Dokunmuyor okşuyor sanki topu.

“Eliyle atar gibi” alın istediğiniz şekilde vurun kaleye diyor.

Yeni transfer Jakobs’a da tam not verebiliriz. Fiziği güçlü, bileklerine hakim, pozisyon bilgisi yüksek bir sol bek görüntüsü verdi ilk maçında.

Galatasaray o bölgeye doğru bir transfer yapmış.

Tüm bu maç hikayesinden öte benim dikkatimi çeken 2 detay var Galatasaray’da;

  1. Jakobs ve Osimhen ile birlikte yükselen takım boyu. Duran toplarda ligin en etkili takımı olan Galatasaray, (dün gece forma giyemeyen yeni transfer Sallai de eklenince) yeni transferler ile boy ortalamasını yükseltti ve elindeki çok önemli bir kozu daha da güçlendirmiş oldu.
  2. 2) Takımdaki birlik beraberlik ruhunun yeniden filizlenmesi.

Maçın bitiş düdüğü ile birlikte üzerlerinde sarı kırmızı forma ile Galatasaraylı futbolcuların yeni yürümeye başlamış çocukları sahaya iniyor, taraftara üçlü çektiriyor, soyunma odasına gidiyor. Kendi evlerinin bahçesindeki rahatlıkla enerji salıyor çocuklar. Yeni transfer Osimhen, henüz ilk maçında kale arkasındaki taraftarların içerisine dalıyor, birlikte tezahürat yapıyorlar.

Bu aile ortamı kıvamındaki birliktelik, Galatasaray’da farklı bir motivasyon yaratıyor.

Bu kadar övgüden sonra önemli eleştiri ile noktalamak istiyorum yazımı.

Galatasaray 4-0 önde ve maçın 66. dakikası. Okan Buruk 4 oyuncu değişikliğini aynı anda yapıyor ama oyuna aldığı tek bir genç oyuncu dahi yok. Kulübede Yusuf Demir, Metehan Baltacı, Eyüp Aydın ve Efe Akman var. Üstelik Metehan Baltacı geçen maça damga vurmuş bir isim. Siz olsanız bir sonraki forma şansında aynı performansı sergileyebilir misiniz? Mümkün değil! Çok iyi oynamanıza rağmen bu performansınızın yetersiz olduğunu düşünür, ciddi bir özgüven kaybı yaşarsınız. Belki de dünya futbolunun zirvesine çıkabileceğiniz bir kariyer hikayesi de bir teknik direktörün yanlış tercihleri ile başlamadan bitmiş olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi