Ümit Sezgin

Farkında mısınız, bugün ligin ikinci yarısı başladı. Ara vermeden ikinci yarıya başladık. Türk futbolunun ne kadar başarılı yönetildiğinin bir kanıtı daha. Son bir haftada dünya kadar karar alıp, başta yabancı sayısı olmak üzere futbolun geleceğine olumsuz darbeler vuran Federasyon için, arasız, tatilsiz ikinci devreye başlamak hiç de sürpriz değil. Gerçi Fenerbahçe taraftarları ve futbolseverler için bu durum hiç fena değil, çünkü Fenerbahçe öyle bir futbol oynuyor ki her gün sahaya çıksalar kimse itiraz etmeyecek. Sarı Lacivertlileri seyretmeye doymayan taraftarlar ara verilmemesinden memnun ama oyuncular ve teknik heyetlerin aynı şeyi düşündüğünü sanmıyorum. Fenerbahçe için bu maçı daha keyifli hale getiren Galatarasay’ın puan kaybetmiş olmasıydı. Bonucci ve Krunic transferleriyle güçlenen Fenerbahçe’ye bir müjde de takıma dönen Lincoln oldu. Yeni stoper Bonucci de yedek kulübesinde yerini almıştı.

Aslında artık ilk 11’de kimin yer aldığı üzerinde çok durmamak gerekiyor. Gerçekten pek çok mevkide yedekler bile ligdeki her takımda direkt forma giyecek oyuncular. Mesela sağ açıkta İrfan Can ile Cengiz arasında tercih yapıyor İsmail Hoca… Bu kez Cengiz’i tercih etmişti. Bir önceki maçta kenara aldığı Tadic yeniden ilk 11’e dönmüştü. Osayi’nin yokluğunda Milli Takımın sağ beki Mert Müldür forma giyiyor.

Fenerbahçe yine erken gol için önde baskıyla başladı ama 6. dakikada bir kontra atakla ilk pozisyonu yakalayan Gaziantep oldu ancak Livakovic’i geçemediler. Fenerbahçe’ye karşı geriden topla çıkmanın büyük risk olduğunu bilen Sumudica’nın Antep’i, uzun toplarla eski Fenerbahçeli Markoviç’in ve Dragus’un hızını da kullanarak hem kontra atak yakalamaya hem de Fenerbahçe’yi geri koşturmaya çalıştı.

Sarı Lacivertliler zaman zaman geri koştuysa da oyunun hakimi oldular ve üst üste pozisyon yakaladılar. Syzmanski’nin 22. dakikada Tadic’in pasıyla attığı gol ilk kez devreye giren Yarı Otomatik Ofsayt sistemi ile iptal edildi. Sistemin gösterdiği simülasyonda öyle ince bir ofsayt vardı ki Allah kabul etsin demekten başka çare yoktu.

Fenerbahçeliler, önceki haftalarda fark attığı maçlardakine yakın pozisyon üretti ama ilk golü atmayı başaramayınca Gaziantep’i açamadılar. Sumudica, takımı kapatırken, kanatlarda Tadic ve Cengiz’i ikişer kişiyle durdurdu.

İkinci yarı Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı ile başladı. Takımın penaltıcısı Tadic yerine topun başına Dzeko geçti. Gol atmamakta kararlıydı Dzeko, direğe takıldı. Bu yıl dört penaltı kaçıran Fenerbahçe’nin duran top sıkıntısı sürüyor. Gol gecikince 60. dakikada Syzmanski’yi biraz geriye çekip, İsmail’in yerine Batshuayi ile ikili forvete döndü İsmail Kartal ve Cengiz’in yerine de İrfan Can Kahveci’yi aldı. Bir sonraki hamlesinde ise Tadic’i çıkarıp Joshua King’i aldı. Böylece İsmail Kartal, hem yaptığı doğru oyuncu değişiklikleriyle maçı kazandırdı hem de oyun içinde plan değiştirerek “B Planı yok” diyenlere iyi bir cevap verdi. Fenerbahçe maçı 4-4-2 dizilişine dönerek aldı diyebiliriz. Tabii oyuna sonradan giren İrfan Can’ın da hakkını vermek gerek. Sahanın her tarafına ayak basan Kahveci, futbol hayatının en golcü sezonunu yaşıyor. İrfan Can Kahveci bu sene hem oynadığı etkili futbolla, hem mücadele gücü ve azmiyle hem de gol atıp kurtardığı maçlarla Fenerbahçe’nin efsaneleri arasına

girmeye aday oldu.

Bu arada Serdar Aziz sakatlanınca Bonucci daha geldiği hafta sahada yerini aldı. Bonucci, lider oyuncu karakterinden örnekler verirken, takımdaki birliktelik havasına şimdiden girdiğini görmek güzel. Bu arada Bonucci transferini vakit kaybetmeden yaptığı için Fenerbahçe yönetimini de kutlamak gerekiyor. Yıllar önce verildiği ilk Beşiktaş ve FB derbisinde felaket bir yönetim gösteren Hakem Numanoğlu’nun bu kez ne yapacağı merak konusuydu. Numanoğlu değil ama ilk kez devreye giren Yarı Otomatik Ofsayt sistemi tartışılacak gibi.