Nuray Babacan
Ankara'da Kaplan hareketliliği: MHP'ye 'operasyon' izahatı
İçişleri Bakanlığı’nın yeni yönetiminin son dönemde özellikle mafya tipi örgütlenmelere yönelik başlattığı operasyonların yargı ve adalet bürokrasi dışında da yansımaları oldu. Konunun siyasi bağlantıları ve siyasi sonuçları iktidar partisinde karın ağrısı yarattı. Mücadele destek görmesine görüyor da devr-i sabık yaratma potansiyeli ve MHP yönetiminin ‘bazı yakın isimlerle ilgili’ kaygısı ‘dikkatli gidilsin’ uyarılarına neden oluyor. Hatta MHP’ye bir aracı gönderilip, ‘amaç ve niyetin’ anlatıldığını belirtelim.
Garip ilişkiler
Çete-mafya tipi örgütlenmeler, uyuşturucu baronları, göçmen borsası, kamu ihalelerindeki yolsuzluklar, rüşvet ve komisyon iddiaları, tıpkı FETÖ borsaları gibi siyasiler ve kamu görevlileriyle ‘çıkar bağlantısı’ kurulan alanlar. Bunlara ilişkin binlerce iddia dolaşıyor ortalıkta.
İçişleri Bakanlığı’nca son dönemde art arda yaptığı operasyonlar, AKP’de de günün konusu. Bakanlığın iki önceliğinin olduğu dile getiriliyor. Biri düzensiz göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesi, diğeri de mafya tipi örgütlenmelerle mücadele. Mafyanın üzerine gidilmesinin aynı zamanda uyuşturucu ile mücadele anlamına geldiğinin altı çiziliyor. Valilerle yapılan toplantıda, her ilde mafya tipi örgütlenmelerin ortaya çıkarılması ve operasyon düzenlenmesi talimatının verildiği anlatılıyor.
Rahatsız olanlar
Buraya kadar anlatılanlar, yeni göreve gelen yönetimin ‘heyecanlı ve hevesli başlangıcı’ olarak görülebilir. Ancak olayın bir de siyasi ayağı var ki orada rahatsız kıpırdanmalar başladı. Ortaya çıkan her ilişki, eski bakan Süleyman Soylu ve yönetimini zorda bıraktığı için ‘devr-i sabık yaratılmamaya dikkat edilse iyi olur’ lafları dolaşmaya başladı kulislerde. Derinlemesine bir araştırmanın altından ne çıkacağı belli olmadığı için endişe taşıyanlar var.
MHP'yi rahatlatma girişimi
Konunun ikinci ayağı ittifak ortağı MHP. MHP yönetiminin, bu operasyonların kime kadar uzanacağından emin olmadığı için yakın ilişki içinde olduğu bazı isimler adına kaygı duyduğu öne sürülüyor. Bu nedenle MHP yönetimiyle görüşen aracıların operasyonların ‘amaç ve kapsamı’ konusunda brifing verdiği dile getiriliyor. Herhalde, rahatlamaları da sağlanmıştır!
Destek ne kadar sürecek?
Tabii yeni bakan ve ekibinin gücünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan aldığını unutmamak lazım. Herkes biliyor ki, AKP’de böylesine kararlı hareketler ancak yukardan alınan destekle yapılabilir. Karar vermek için erken. Eğer, yeni bakanlık yönetiminin coşkulu çalışmaları bir anda hız keserse, ilgili yerlerden fren yaptırıldığı anlaşılacak. Tam gaz devam ederlerse, partide hedef durumuna düşen siyasiler için kötü mesaj olacak, ‘sizinle yolları ayırdık’ anlamına gelecek. Bekleyip görmek gerek.
Düzensiz göçmenler
Çalışmaların düzensiz göçmenlerle ilgili bölümüne gelince. Bu konuda atılan adımların ilginç engellere takıldığını öğrendik. Afganlılar ve Suriyeliler başta olmak üzere göçmenlerin geri gönderilmesi konusundaki çalışmalar birazda yerel seçimin etkisiyle artınca, bazı illerde sanayicilerden şikayetler gelmeye başladığını öğrendik. İktidar Partisi’ne yakın iş insanlarının fabrika ve atölyelerinde çalıştıracak eleman bulamadıklarını, geri gönderme sürecinde bazı iş kollarına göre farklı uygulama yapılmasını istedikleri aktarılıyor.
Ucuz iş gücü
Bir tarafta göçmenlere yönelik artan rahatsızlık, diğer tarafta ucuz iş gücü oldukları için çoğu sigortasız çalıştırılan göçmenlere ihtiyacı olduğunu söyleyen grupların kulisi. Bu konuda ara bir formül geliştirilmesi, ihtiyaca göre ilgili ülkelerden ara eleman talep edilmesi, vasıfsız olanların ise gönderilmesi gibi formüller tartışılıyor.
Gerçek rakamlar
Resmi rakamlara göre 4 milyon olduğu iddia edilen göçmenlerin sayısının 8 milyonu aştığını savunanlar var. Suriyeli göçmenlerin ülkelerine geri gönderilmesiyle ilgili ülke hükümetiyle henüz uzlaşma sağlanamadığı için sonuç alınmadığı biliniyor. Seçimden önce yapılacak birkaç operasyonu dikkate almazsak, asıl çözüm için neler yapıldığının takipçisi olacağız…