FİDAN’IN SURİYE’DE GÖÇMEN MESAİSİ

Türkiye ile Suriye arasındaki büyük krizi yumuşatma çabalarının ilk ipuçları, bundan on gün önce sosyal medyaya düşen haberlerle görünür hale geldi. Bu adım, beklendiği gibi MİT Başkanı Hakan Fidan ile Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük arasında atıldı.

Görüşme, sanıldığı gibi öyle online veya Moskova’da değil, bizzat Suriye’de oldu. Kulisin ayrıntılarına girmeden bir not daha.

Fidan, iki hafta içerisinde sadece Suriye değil, Irak’a da gitti. Hem Kuzey Irak yönetimi, hem de Irak merkezi yönetimiyle görüştü. Temmuz ayı sonunda 8 sivilin öldürülmesi olayında TSK’nın hiçbir sorumluluğu olmadığına ilişkin bilgileri paylaşıldı. Öğrendiğimize göre taraflar bu konuda ikna oldu.

Gelelim Suriye yönetimiyle yakınlaşma çabalarına. Görüşmede iki ülkenin kırmızı çizgileri ve esneme paylarının ne olabileceğine ilişkin ilk değerlendirmeler yapıldığı öğrenildi. Tarafların son derece net bir tutum takındığı aktarılan bilgiler arasında. Türk tarafı, Suriyeli göçmenlerin güvenli dönüşünün alt yapısının hazırlanmasını isterken, aynı zamanda daha önce çıkartılan bir yasadan kaynaklanan mülkiyet sorunlarını masaya getirdi.

Bir ay içerisinde başvurmayanların mal varlıklarının Hazine’ye devredilmesine ilişkin yasal düzenleme, ülkelerine dönmek isteyen Suriyeliler için ciddi bir handikap oluşturduğu için bu yasanın değiştirilmesi veya yeni bir süre verilmesi öncelikli talep olarak gündeme getirildi.

Oldukça temkinli olan Suriye tarafı ise bu iki konuda kapıları kapatmadı. Ancak, daha net ve sert olduğu diğer iki konu, Türkiye’nin askeri güçlerinin Suriye topraklarından çekilmesi ve Suriyeli muhaliflere verilen destekten vazgeçilmesi oldu. Başka konuların da gündeme getirildiği masada, görüşmelerin kaderini yukardaki başlıkların belirleyeceği net olarak ortaya çıktı.

Bu temas, bugünden yarına yaşanacak gelişmelerle ilgili ipucu vermezken, yeniden bir araya gelmek üzere sözleşilmesi olumlu bir adım olarak değerlendirildi. İstihbarat şeflerinin edindikleri izlenimleri kendi ülke başkanlarına aktarma ihtiyacı ve buna bağlı olarak yaşanacak gelişmeler, bu yol haritasının kaderini belirleyecek.

Bu aşamada, ilgili bakanların veya devlet başkanlarının bir araya gelmesi söz konusu değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın parti kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmede, “şimdilik söz konusu değil” sözleri de daha çok zamana ihtiyaç olduğunun göstergesi. “Şimdilik” sözü de , “Bir gün olabilir” anlamıyla kullanılıyor.

Konu sadece iki ülke siyasilerinin tutumlarına göre de şekil almıyor. Konunun Rusya ve İran ayaklarını bilmeyen yok. “Suriye yönetiminin iki sevgilisi var. Biri ‘ne yaparsan yap’ noktasındaki, o Rusya. Diğeri çok fazla müdahil ve çözümden yana değil. O da İran” şeklinde yorumlara rastlamak mümkün.

Esad yönetiminin Türkiye’de yapılacak seçimler öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a avantaj sağlamak isteyip istemeyeceği de bu görüşmelerin kaderini belirleyecek. Erdoğan’ın seçim kampanyasında en az ekonomik kriz kadar önüne gelecek olan Suriyeli mülteciler sorununa destek sağlamak Suriye yönetiminin ne kadar işine gelecek.

Bu görüşmenin hemen ardından Suriye üst yönetiminin açıklamaları pek de umut vadetmiyor. Seçim öncesinde Suriyeli göçmenler sorunun çözümü konusunda somut sonuçlar beklemek iyimserlik olur. Ancak İktidar Partisi AKP, seçim kampanyası boyunca, bu ilişkinin kopmadan sürdürülmesi ve gelecekte sorunun çözümü için umut vereceğine ilişkin algıya bile razı olmuş durumda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nuray Babacan Arşivi