Nuray Babacan
Fidan ve Şimşek açığa düştü: AKP'liler bile şaşırdı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, hükümetin Gazze saldırısı konusunda 10 günden beri süren denge politikasından tamamıyla uzaklaşan sert sözleri, partide politika yapan en muhafazakar görüşte olanların bile ‘Bu kadarını beklemiyorduk’ yorumuyla karşılandı.
İlk sinyal
Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında yapacağı konuşmaya ilişkin ilk sinyaller, MYK toplantısından sonra verildi. Genel merkez yöneticileri, Cumhurbaşkanının grup konuşmasında çok net açıklamalar yapacağına dair mesajlar vermeye başladılar. Ancak Erdoğan’ın “Hamas terör örgütü değil. Kurtuluş ve mücahitler grubudur” sözleri AKP’lilerin bile beklentilerini aştı.
Yeni sorunlar
10 gün boyunca gözlerden uzak dinlendiği dile getirilen, bu konudaki dış politika tutumunu Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın mekik diplomasisi üzerinden tanımlayan hükümetin, Erdoğan’ın sert sözleriyle yaptığı manevra, birden fazla yeni sorunun başlangıcı olarak yorumlanıyor.
AB ve BM
Öncelikle geçtiğimiz aylarda AB’ye yeniden çıpalanmak için gerekenin yapılacağını söyleyen Erdoğan’ın, Avrupa Birliği’nin Hamas’ı terör örgütü ilan eden açıklamasının ardından sarf ettiği sözler, ilişkilerde yeni duvarlar örülmesine neden olacak. AKP’lileri bu açıklamanın ekonomiye ve Türkiye’nin dış politikadaki arabulucu pozisyonuna vereceği zarar daha çok ilgilendiriyor.
Fidan ve Şimşek zorda
Erdoğan, Bakan Fidan’ın dengeli ve arabuluculuk üzerine inşa ettiği dış politika ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonomiyi rayına oturtmak için batılı ülkelerden Körfez ülkelerine kadar kaynak aramaya yönelik turlarını bir çırpıda zora soktu. Dövizdeki ani artış, borsada yaşanan şok dalgası, AKP’lilerinin endişelerinin başlıcaları.
Tabanı tutma kaygısı
Erdoğan’ın sık sık duygularına kapılmasının bir nedeni de tabandan gelen tazyik. Aşırı muhafazakar partiler ve oluşumların Erdoğan üzerindeki etkisi, yerel seçimler öncesinde bu tabanı diğer partilere kaptırma korkusu, Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin şimdiye kadar hiç olmadığı kadar Gazze sorununa ilgisinin Erdoğan’ı sıkıştırdığı yorumları yapılıyor.
Asker gönderme korkusu
Partinin ileri gelenleri, durumu buradan çevirmek için neler yapılabileceğine kafa yormaya başladılar bile. İsrail ve Hamas arasındaki sorunun çözümüne askeri destek verme fikri, tüyleri diken diken etmiş durumda. “Yapılabilecek tek akıllıca yaklaşım, BM çatısı altında oluşturularak bir askeri çözümün içinde yer almak” deniliyor.
Kamuoyu desteği azalıyor
Kamuoyunun, İsrail’in savaş hukuku ve sivillere yaşam hakkı tanımayan tutumu konusundaki desteğinin, Hamas’a yakın duruş nedeniyle ortadan kalkmaya başladığı dile getiriliyor. Bu nedenle, Türkiye’nin yeniden arabulucu konumuna dönmesi, askeri çözümün de BM çatısı altında aranması konusundaki telkinler önemseniyor.
100. Yıl anlayışı
Hamas’a ve Gazze savaşına gösterilen duyarlılığın Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamalarının yavaşlatılmasına bahane yapılmasının, kamuoyu desteğini azaltan başka bir neden olduğu yorumları yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın açıkladığı 100. Yıl kutlama programı “Neredeyse Tayyip Erdoğan’ın doğum günü kutlamasına indirgenmiş” eleştirileri artmaya başladı.
Fayda mı zarar mı?
Hem asker gönderme konusundaki abartılı tutum, hem Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamalarını yavaşlatma anlayışı, yerel seçimler öncesinde beklenen faydayı sağlamayacak gibi. Erdoğan’ın sözlerine önceki günkü coşkulu destek yerini, “Bu kadarı fazla oldu” yorumlarına bırakmaya başladı.