Cengiz Erdil
KORONA VE ÇÖP SORUNU
Şu insan ilginç bir canlı. Çevresine, kendisine zarar verir, dünyanın canına okur, Korona virüsünde suçu yarasalara atar, sonra pırasadan medet umar. İnsan ayakları üzerinde doğruldu; üretti, tüketti ve bir kenara atıverdi. Son 200 yıldır dünyanın kıymetini bilmedi, son 50 yılda da perişan etti. İnsanlığın dünya hakimiyetini ele aldığı 200 bin yıl içinde durum budur. 4 buçuk milyar yaşındaki mavi gezegen artık insanların hamallığını yapmaktan yoruldu.
Dünyada yılda iki milyar ton çöp ortaya çıkıyor ve bu çöplerin çok büyük bölümü konutlardan toplananlar. Elbette gelişmiş ülkeler daha çok çöp üretiyor, mesela bir Amerikalının ürettiği çöp miktarı bir Afrikalıdan 7-8 kat daha fazla.
Ve dünyada bir yılda toplanan çöplerin ancak yüzde 16’sı değerlendiriliyor, gerisi her yıl dünyanın yüküne ekleniyor.
Çöp düzgün toplamaz, bilime uygun yok edilemezse hastalıkların kaynağı. Özellikle de salgın hastalıkların. Mesela çöp diye atılan maske ve eldivenler nasıl toplanıyor, nasıl imha ediliyor?
TÜRKİYE’DE ÇÖP SORUNU DAĞ GİBİ
Ülkemizde yılda toplanan evsel atık 40 milyon ton civarında. Sanayi atıklarının doğru dürüst bir istatistiği bile yok. O çöpler, sıvılaştırılmış halde nehir ve denizlerin yolunu tutuyor.
Çevre Bakanlığı’nın rakamlarına göre, ülkemizde 26 milyon kişinin çöpü toplanıyor. Geriye kalan 50 milyon kişinin çöpü ise doğada gelişi güzel yerlere bırakılıyor, yani bir çöplük sorunu da yaşıyoruz.
Toplanan çöplerin de ancak yüze 11’i ayrıştırılıyor ve değerlendiriliyor. Son yıllarda bir de elalemin çöplüğü oldu ülkemiz. İngiltere ve Almanya’nın plastik atıklarını ithal edip güya işliyoruz. Çin bu işlemi yıllarca yapmış ama sonra yasaklamış. Dünyada en çok çöp ithal eden üç ülkeden biriyiz.
Bir kötü not daha… Akdeniz’de kıyılarına plastik atık vuran ülkelerin arasında İtalya ile birinciliği paylaşıyoruz. Ne yazık ki; Akdeniz’in dalgaları da bizim yanımızda değil! Plastik denizi haline gelen, üç kıtanın kadim sevgilisini ağlatan çöp miktarı milyonlarca tonu buluyor, bunların da 600 bin tonunun plastik olduğu hesaplanmış.
Siz, çağdaş yönetim, şöyle temizlik, yok böyle hizmet laflarına bakmayın. Türkiye ne çöp sorununu çözdü. Ne de çöplük… Genel halk sağlığı çöp sorununu çözmekten geçiyor.
ÇÖZÜM VAR
Ülkemizde pek çok yerleşim yerinde çöpler kent ve kasabaların birazcık uzağında çöp toplama alanlarına dökülüyor ve açıkta bırakılıyor. Bunun sıkıntısını çeken bölgelerin başında da Ege ve Karadeniz Bölgeleri geliyor. Ünlü yönetmen Fatih Akın, “ Cenneti Kirletmek” belgeselinde, baba toprağı Sürmene’nin başına gelenleri anlatır. Burada mavi bayraklı plajın nasıl çöp deniz haline geldiğini vurgular. Böyle yüzlerce örnek var, Ordu’da ormanı yok eden çöp alanı, sahil beldelerinde toplanan çöplerin yarattığı sorunlar, sahillerde çöp toplama kampanyası yapan gönüllülerin ellerinde kalan plastik atıklar… Yaz yaz bitmez.
Oysa bir çözüm var. Modern çöp toplanma sahaları ve Katı Atık Dönüştürme tesisleri kurulur ve yaygınlaştırılırsa hem ülke kazanıyor, hem de vatandaş. Nasıl mı?
ESKİŞEHİR’E BAKIN; GÖRECEKSİNİZ…
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da başarılı yerel yöneticiler arasında gösterilen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, “Çöpten Elektrik Üretimi ve Katı Atık Geri Dönüşüm Tesisi” kurmuş, bu tesiste geçen yıl 280 bin ton çöp ayrıştırılıp ekonomiye kazandırılmış, çıkan biyogazdan da 95 bin konutun enerji ihtiyacı karşılanmış.
İşte bu kadar… Görmek isteyenler buyursun, bir zahmet Eskişehir’e gitsinler. Biliyorum, İstanbul ve İzmir bu tür tesisler var ama nüfuslarına bakın1ca yeterli değil. Ancak denizle dağlar arasına sıkışan arazi fakiri Karadeniz Bölgesiyle Ege ve Akdeniz Bölgelerindeki tatil beldelerine bu tür tesisler öncelikle gerekiyor.
Korona derken bir de çöp sorunu çıkardım ortalık yere… Ama gerçek böyle.