Utanma duygusu yok olunca

Artık biz usandık aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaya ama malum şahıslarda bu duygudan eser yok. Utanmadan, resmen ve alenen yalan söylüyorlar, bir de tarafsız olduklarını iddia ediyorlar.

Bakın, Galatasaray, kendi taraftarlarının bir kısmı dâhil, geri kalan bütün takım taraftarlarının hemfikir olduğu şekilde, tarihin yazmadığı bir biçimde kollanıyor. İstatistiklerle sabit. Sene başından beri hakemlerin sarı kart, faul, kırmızı kart, penaltı pozisyonlarındaki doğru-yanlış kararlarını toplarsanız, açıkça görülüyor ki en çok artıda olan takım Galatasaray. İsteyenlerle bu istatistikleri özelden paylaşabilirim.

Bir de "Fenerbahçe iyi oynasaydı, derbi kazansaydı" diyorlar. Geçen sene Fenerbahçe, aynı rakibi deplasmanda yendi, sahasında berabere kaldı; Beşiktaş’ı iki maçta da yendi. Ne değişti. Burada her hafta Ali Koç’u eleştiriyorum ama karıştırmamak lazım. Evet, Ali Koç’un çok hatası var, fakat rakip takım sürekli kollandığı sürece Fenerbahçe hata yapmasa da fark etmiyor. Rakibin rezil oynadığı bir sürü maç var ama ne önemi var? Öyle ya da böyle kazandırılıyor!

Mourinho’ya saldırıyorlar. Kardeşim, adamın hangi dediği yanlış? Nihat Kahveci bile diyor ki, “Mourinho Türkiye için iyi reklam olur, gelsin demiştik ama bizi sürekli kötülüyor.” Kendisinin çözümü ise Türk futbolunu düzeltmek yerine Mourinho’yu göndermek. Yani diyor ki, “Tamam biz rezaletiz ama sen bunu dışarıya söyleme.” Bunun mantığı var mı sizce?

Ya da hâlâ utanmadan Fenerbahçe’nin oyunundan bahseden eski futbolcu yorumcular… Kardeşim, Fenerbahçe geçen sene bu rakibine yenilmeden 99 puan topladı ama yine de fark etmedi. Konuşsanıza doğruları! Mourinho haksız mı? “8 puan farkı siz futbolla mı açıklıyorsunuz, neden korkuyorsunuz?” dedi adam. Soruyorum: İçinizde bir vicdanlı yok mu? 8 puan fark sadece futbol oyunu farkından mı kaynaklanıyor şu an?

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi

Kabus

21 Ekim 2024 Pazartesi 07:00